Şöyle soru geldi: Doları 13 TL bandına çekip seçime gireceklermiş olur mu sizce?
Cevabı belli soruları çok seviyorum. Faizleri % 50-60 bandına çıkarırlarsa ve en az 1 yıl 50-60 seviyesinde tutup, karşılıksız para basmayıp kredileri de kısarlarsa dolar 10 TL bile olabilir 6-8 arası. Tabii büyüme durur işsizlik artar. Her şeyin maliyeti var. Zor karar. Dolar düşer işsizlik artar. Yine seçim zora girer. Aynı zamanda yüksek faizden bir sürü şirket batar. Zor yani. Doları 13-10 bandına çekmek için ortalığı kan gölüne çevirmen lazım. Irmağının akışına direnemezsin. Göklerden gelen karar aralıksız icra edilecektir nihai süreçte. Belki Bidenem biraz dolar ateşlerse bilemem. Onun da nefesi bir kaç çeyrek sürer. Baskın seçime çıkarır ancak. ABD’nin himmetine muhtacız her şekilde. Parası olanla varsılla kavga edilmez, derdi dedem rahmet olsun.
Anlayamadığım şey şu. Farzet dolar 10 TL oldu. Hayatınızda neyin fiyatı düşecek? Gidenin döndüğü nerede görülmüş? Bizim en basit sorunumuz dolar. Pahalılık anamızın içinden geçip gitmiş deldiği yer G3 mermisi gibi, çıkışı daha fena. Geçen yaz 7 TL'ye aldığım tam buğday ekmeği dün itibariyle 20 TL olmuş. Yani ekmek enflasyonu %185. En temel gıdanın 1 yılda %185 yükseldiği bir ülkede geri kalan tartışmaların hepsi goygoydur. Halkı oyalamadır. Kandırmacadır.
Şimdi burada evler, arabalar peynir ekmek gibi satılıyor, ekonomi şahlanma döneminde desem herkes inanır. Piyasada yaprak kıpırdamıyor dediğimde kimse inanmıyor. Yalanın alıcısı çok, gerçeğin alıcısı yok. Tüketici güven endeksi 2009 krizinin bile altında. Gerçekler acı maalesef..
Halk yalan duymak istiyor. Siyasetçiler de nabza göre şerbet veriyor. Burada suçlu olan kim? İktidarı geçtim bir muhalefete bakalım. Muhalefet liderlerinden,
-Sıkı tasarruf politikası uygulanacak.
-Krediler kısılacak
-Gereksiz kadro açılmayacak
-Tüm ihaleler gözden geçirilecek.
Yani ekonomiyi toparlamaya finansal istikrara yönelik bir şey duyan var mı?
İktidar zaten dingili dağıttı. Herkes mavi boncuk dağıtıyor. Devasa hayal kırıklığına gebe gelecek.
Not 1: Öleceğini bilen tek canlı insanmış. Gerçi bu iddia da insana ait. Doğru kabul edersek; öleceğini bildiği halde ölmeyecekmiş gibi yaşayan canlı da insanmış. Mezarlık ben ölürsem benden sonrası hüsran, tufan diyen kendini beğenmiş, vazgeçilmez sananlarla dolu..
Not 2: Mal, hizmet ve döviz fiyatlarındaki oynaklık sadece hükümetin problemi olarak görülmemelidir. Yanlış anlaşılmasın... Ekonomik sorunlar, dar ve sabit gelirliyi olumsuz etkilerken öncelikle hükümetin başını ağrıtır, çözüm makamı da hükümettir. Lakin hükümeti, piyasanın alengirli kurguları karşısında, ringde tek kolu bağlı boksör sanmak büyük yanılgıdır. Ekonomi yönetiminin aldığı kararlar sonucu yaptıkları kasti faulün bedeline şu an katlanması gereken piyasa aktörlerinin, bu kez tasarruf sahiplerini tahrik edici beyanlara yönelmesi ise affedilmeyecek günahlardandır!
Not 3: Hacı Bektaş-ı Veli söylemiş...
Yüzyıllar önce:
"Eline, beline, diline sahip ol."
Camdan yapılmış evde oturur misali, milletin gözü önündesin.
"Rol model" denilecek bir yüksek devlet görevindesin... Milletvekilisin.
Eline, beline, diline... Dikkat edeceksin.
Eski eş... Çiçeği burnunda yeni eş... Arada çocuk... Uygunsuz telefon konuşmaları... Sosyal medya paylaşımları... Tam bir rezillik.
Neyse... "Özel hayat" diyerek konunun üstüne gitmeyelim.
"Yaralı kuşa, taş atılmaz" derler... Yara kanıyor... Bir taş da biz atmayalım.
Not 4: Örgütlü organize sendikal gücü olmayan insan topluluğunun köpek sürüsünden farkı yoktur. Kurt soyunun asaletini damarlarda hissedip kollektif güç olma yolunda harekete geçmek lazım. Kurt soyu olmaktır esas olan.
Not 5: 1 bitcoin alayım dedim ahir ömrümde onda da küllümen zarar ettik. Maaş zammıyla telafi ederiz dedik 3 ün 1 ini aldık.