Sihirli nefes ortadan kaybolduktan sonra elindeki çer çöp yığınından ne çıkar?
SOSYALİZM daima ekonomiyi batırır.
Avrupa'yı batıran SOSYALİZM.
AB eninde sonunda dağılacak.
İngiltere neden birlikten çıktı?
İngiltere KERİZ mi?
Dağılacak bir yapıda neden dursun?
SOSYALİZM daima ekonomiyi batırır.
Türkiye'de de aynısı yaşanıyor.
ÜCRETLER her sene düşüyor.
İngiltere'de evet sağlık sistemi herkesi kapsar ama, gidin hastaneye, basit YANIK KREMİ bile sürmüyorlarmış. Bu derece bütçe sıkıdır.
Koca İngiltere'de hastaneler krem sürmüyorsa, Türkiye'deki bu BOLLUK nereden geliyor?
Aslında bolluk falan yok. Borçlanarak yapıldı her şey.
Olmayan paralar harcanırsa da, böyle DOLAR bazında ücretler çakılır.
Bunlar BASİT İKTİSAT.
Hatta BASİT MATEMATİK.
Asgari ücret 100 ekmeğin altına düşmüş, bunlar Ukrayna semalarında DRONE uçuruyor. Enver Paşa modundalar.
Son söz olarak muhalefetin Cumhurbaşkanı adayı konusuyla üç beş söz söyleyeyim. Kesinlikle Kemal bey aday gösterilmemeli. Kemal beyin 6 lı masayı hapsetmesine izin verilmemeli.
EKREM İMAMOĞLU kesinlikle Cumhurbaşkanı adayı olmalıdır.
Kılıçdaroğluna meydan bırakılmamalı.
Bence, Zafer Partisi ve EKREM anlaşabilir. Aklın yolu bir. Önce, şu köhne siyaset bir tasfiye edilmeli.
Not 1: Bir daha dönülse
Şu yalancı dünyaya
Bir ömür verirdim ben yine
Seninle bir günlük mutluluğa
Not 2: Çünkü acı, gidenin değil kalanın hikayesidir. Ve hikayeler kalanlara aittir..
-- Stefan Zweig
Not 3: Bir ülkenin gençlerine verilen eğitimin niteliği, o ülkenin günün birinde neye dönüşeceğinin ipuçlarını verir.
Kitleler Psikolojisi, Gustave Le Bon
Not 4: Ceza insanları evcilleştirmiş ama onu “daha iyi” yapmamıştır.
Ahlakın Soykütüğü Üstüne, Nietzsche
Not 5: "Başkalarının acı çektiğini görmek, mutlu kılar insanı, başkalarına acı vermek daha da mutlu.”
Ahlakın Soykütüğü Üstüne, Nietzsche
Not 6: İnsana duyulan korku ile birlikte, ona olan sevgiyi, hürmeti, umudu ve evet, ona olan istenci de yitirdik. İnsana bakmak yoruyor artık. Bugün nihilizm bu değilse başka nedir ki? İnsan yorgunuyuz.
Nicedir yeryüzü bir tımarhane olmuştur!
Ahlakın Soykütüğü Üstüne, Nietzsche
Not 7: İçtenlikle söylemem gerekirse, ne neden yaşadığımı biliyorum, ne de neden yaşamaktan vazgeçemediğimi.
İnsanın dünyada yüzüstü bırakılmış, mutsuz bir hayvan olduğuna, doğada daha önce hiç görülmemiş ve kendine özgü bir yaşama biçimi bulması gerektiğine gitgide daha çok inanıyorum.
Umutsuzluğun Doruklarında, Cioran
Not 8: Tekno kapitalizm kendi önceliklerini mutlak zorunluluk haline getirdiğinde özgürlük ve iradeden geriye ne kalır? Medya şirketleri dikkatin her anını içine çekip öğüttükten sonra özgür düşünceden geriye ne kalır? (FRANCO "Bifo" BERARDI / Üçüncü Bilinçdışı)
Not 9: Sürdürülebilirlik, inovasyon ve ekosistem...
Bu üçünü aynı konuşma içinde kullandınız mı, havanız bir milyon!
Not 10: Kıymet verin veya vermeyin. Lakin asla verir gibi yapmayın! ŞİRAZLI SADİ
Not 11: "Memuriyet hayatım boyunca binlerce insanın canını aldım; hepsi de yarını kendinin sanıyordu.
Hepsi de ölümü uzakta sanıyordu.
Ne yaşlısı, ne genci, ne hastası, ne sağlıklısı, ne evde oturanı, ne yola çıkanı...
Hiçbiri, hiçbiri o gün öleceğini düşünmüyordu.
Etrafta her gün yüzlerce kişi ölüp durduğu halde...
Üstelik yeryüzünde bugüne kadar kimse ölümden kaçamadığı halde..."
Ölüm Meleğinin Ecel Hikayeleri
Not 12: "Geçen gün bir grup şeytan konuşurken duydum, kapitalizm mi ne, tuhaf bir şey çıkarmışlar; korkunç bir olay. Her şeyi süsleyip herkese satmak istiyorlarmış.
Ölümü sürekli hatırında tutan adama her şeyi satamazsın ki.
Çünkü ölüm iki hayatın ortasında durur ve insanı dengede tutar. Ah, tabii, insanları bu çılgın düzene çekmek için, ölümü unutturmak gerekir."
Ölüm Meleğinin Ecel Hikayeleri
Not 13: Selçuk’ta çay bahçesinde oturuyorum. Arkamızdaki cami avlusunda Cuma namazına müteakip kaldırılacak cenazenin kalabalığı var. Yanımdan bir genç kız ile annesi geçiyor. Kız annesine nasıl söyleniyor, tahmin edemezsiniz: "Dolu kafe varken beni buraya getirdin, cenaze mi kaldıracağız şimdi?" Hiç farkında değil ki, bu çay bahçesinde tam da o yüzden "hayat" var!
Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm, ben senin için yaşamaya göze almışım, satırları geçiyor hemen aklımın kıyısından serde şairlik, duygusallık olunca ve Kurtlar Vadisine selam gönderiyorum antik kentten.
Not 14: Işık insanın içinde yanmıyorsa gözüne vurmaz, ne kadar bakarsan bak gözlerinin içine hiçbir ışık göremezsin, derdi çok sevdiğim bir dostum. Selam olsun.
Not 15: Kimse dinlemek istemeyenler kadar sağır değildir..
Not 16: Altın değil, sadece insanlar
Bir milleti büyük ve güçlü kılabilir.
Diğerleri uyurken çalışan cesur insanlar
Kelleyi koltuğa alan, başkaları tüyerken.
Bunlardır işte bir milletin sütunlarını
Arz’dan Arş’a doğru yükselten.
(William Emerson: “A Nation’s Strength”)
Not 17: Medeniyet, hilesiz tattan şüpheli tada geçiştir. İlkel ve saflığı bozulmamış erdemler, damakta yaban yemişlerininkine benzer hilesiz bir tat bırakır. Uygar kişi ise aynı damakta su katılmış şarap gibi şüpheli bir tat bırakır. (Herman Melville)
Not 18: Yurt tutmak için çok asker gerek
Askeri tutmak içinse mal ve servet
Mal bulmak için zengin olmalı halk
Zenginliğin kaynağı: hukuk, adalet.
Biri olmazsa dördü de kalır
Dördü olmazsa devlet yere çakılır.
(Kutadgu Bilig)
Not 19: Zaman zaman ısıtılıp piyasaya sürülür... İlgi çekecek bir konu... Günlerce, haftalarca konuşulur.
Sonra... Hiçbir şey çıkmaz... Olay rafa kaldırılır.
Bir süre sonra... Millete konu lazım ya... Eski defterler yine kurcalanır.
"Hangi ilçeler il olacak?" spekülasyonundan söz ediyoruz.
Bizde, şehir efsanesi bitmez:
"Cumhuriyet'in 100'üncü yılında... 100 il."
Gel de heyecanlanma.
Acaba... İl yapılacak 19 ilçe hangileri?
Alanya... Nüfusu bazı illerden fazla... Neden il olmasın?
Ya Tarsus'a ne demeli? Bir tarih hazinesi Ahlat... Açık hava müzesi Midyat... Hakkâri'den büyük ilçesi Yüksekova...
Akhisar, Bodrum, Çorlu, Fethiye, Nazilli, Polatlı... Hangi birini sayalım?
Bugün... İçişleri Bakanlığı'nın çalışmalarında... Böyle bir konu... En ufak bir hazırlık... Ufukta olabilir ama şu an yok.. Yalnız iş bu defa ciddi gibi. Seçim süreci zor geçeceği için her an her şey olabilir.
