EKRAN HABER/ ÖZEL
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, ‘Kanal İstanbul’ projesinin durdurulması için 2021 yılında Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı aleyhine dava açtı. İSKİ, açtığı davada proje dolayısıyla Sazlıdere, Terkos başta olmak üzere Küçükçekmece ve birçok su havzasının zehirleneceğini hatta yok olacağını belirtti. İSKİ ayrıca proje dolayısıyla şehrin afet koordinasyon zorlaşacağını ve demagojik yapısının bozulacağını dilekçelerinde belirtti.
ÇEVRE BAKANLIĞI: İSKİ MUHATAP ALINMAMALI
Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığı, mahkemeye gönderdiği cevap dilekçesinde İSKİ’nin menfaatinin ihlal edilmemesi nedeniyle ehliyetinin bulunmadığı, ayrıca dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etti.
BİLİRKİŞİ: SU GÜVENLİĞİ TEHDİT ALTINA GİRER
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, açılan dava için 2 farklı bilirkişi görevlendirdi. Bilirkişiler, hazırladıkları raporlarda hem Kanal hem de İstanbul Boğazı kısmında transferi için suyolu geçişlerine ilişkin inşa edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Aksi takdir de zorunlu altyapı tesislerinin afet ya da herhangi bir savaş hali durumunda güvenliğinin sağlanması gerektiği aksi takdirde ada nüfusunun su güvenliğinin tehdit altına gireceğini belirtti.
MAHKEME: YETERLİ DEĞERLENDİRME YOK
Mahkeme kararında davacı İSKİ’nin dilekçelerinde çevre mühendisliği açısından yeterli değerlendirmeye yer verilmediği, ayrıca raporun planlama esasları ve teknikleri yönünden de yeterli değerlendirmeler içermediğini belirtti.
HUKUKSAL ENGEL KALMADI
Yaklaşık 5 yıl süren hukuk savaşının ardından İstanbul İdare Mahkemesi kararını verdi. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, ‘İtirazın zimmen reddedilmesine ilişkin’ yapılan itirazı reddetti. Böylece; hukuksal olarak Kanal İstanbul'un yapılmasında bir engel kalmadı.
HÂKİM SERBESTÇE KARAR VEREBİLİR
Mahkeme, hâkimin bilirkişi raporuna karşı verdiği kararla ilgili 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 282. maddesinde "hâkimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği" hükmü yer almaktadır. Hâkimin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun "hâkimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği" hükmü yer aldı.