Osmanlı kitapsız ve hukuksuz bir devletti.
 
Tarihi boyunca güçlü yasalara ve mahkemelere sahip olmadı.
 
Yirminci Yüzyılın başında okuma yazma oranı yüzde üç civarındaydı.
 
Zorunlu eğitim, Almanya’da 16’ncı yüzyılda başladı.
 
Wuerttemberg Dukalığı 1559’da erkekler için zorunlu eğitim getirdi (Kanuni’nin sağlığında).
 
Bir başka Alman dukalığı olan Palatinate-Zweibrücken 1592’de eğitimi erkekler ve kızlar için zorunlu yaptı. Onları 1598’de Strasburg izledi.
 
Türkiye’de sekiz yıllık zorunlu ve kesintisiz eğitimin ilk adımı 1938’de atıldı.
 
Wuerttemberg Dukalığı’ndan neredeyse dört yüz yıl sonra.
 
Türk Dil Kurumu’nun kuruluşu, dünya klasiklerinin Türkçeye çevirme programı, ilk Türk ansiklopedisinin yazılmaya başlanması, cumhuriyetin ilk döneminde oldu.
 
Medeni hukuk, ceza hukuku, borçlar hukuku, ticaret hukuku, modern mahkemeler, yargıç yetiştirmek için fakülteler de Mustafa Kemal ve arkadaşlarının işidir.
 
Atatürk, Türkiye’yi gerilik yolundan çevirdi.
 
Aklınıza gelebilecek her konuda Avrupa ve Amerika’nın gerisinde olan Türkiye’ye atlet elbisesi giydirip medeniyet yarışına soktu.
 
Ne yazık ki reform kazanının altındaki ateş çabuk söndü. Atatürk’ün en yakınındakiler, daha o hayatta iken üzerine su dökmeye başladılar o ateşin.
 
Kuzey küredeki en cahil insanlar olan Türkleri eğitme projesi yürümedi. Halk evlerini kapattılar, klasik eserleri çevirme projesini sonlandırdılar, ansiklopedi yazma girişimleri çöpe atıldı.

Cumhuriyeti kuranların ideallerine vefasızlık, Türkiye’yi bu zaman dilimine getirdi.

Türkiye Yirminci Yüzyılın başında olduğu gibi büyük bir tehlikenin eşiğindedir.
 
Osmanlıyı dış baskılar çökertmişti. Bu defa değişik, iç baskıların getirdiği bir çöküntüye doğru gidilmekte. Buna bir ülkenin intiharı da denebilir.

Mustafa Kemal olmasaydı Türkiye bugün bir Mısır veya Suudi Arabistan ya da Venezuela, hatta Pakistan veya Afganistan olabilirdi. 

O gün için atlatılan o tehlike umarım başımıza gelmez..

Türkiye Cumhuriyetinin kurucu ve her daim fahri lideri yüce Başbuğ Mustafa Kemal Atatürk’ü vefatının 86.yılında sevgiyle, minnetle ve hürmetle anıyorum.

Son söz: Kendini bilen insan, yardımın insanlardan gelmeyeceğini de bilir.

İsmet Özel