Konya’da bir lisede eğitim gören G.A., kasım ayı başında derslerinde başarılı olduğu için ‘MİT’e memur olarak’ alınacağı vaadiyle kandırılıp, hayatı karartıldı.

Başından geçenleri anlatan G.A., her şeyin okul müdürü H.A.’nın vaatleriyle başladığını öne sürdü. G.A. şunları söyledi: Okul müdürüm H.A., derslerimde başarılı olduğu için ‘Seni MİT’e memur olarak alalım’ dedi. Daha sonra müdürüm, yanında bizim okuldan bir kız arkadaşım ve ismini Ahmet Mandal olduğunu belirten kişiyle birlikte, beni evden aldılar. ‘Seni MİT’e uygun gördük’ dediler. Ben de tamam dedim. Bu sırada Ahmet Mandal da gösterdiği kurum kimliğiyle MİT’te çalıştığını söyledi. Sonraki günlerde bana ‘Seni MİT’e aldık’ dediler. Sonra ‘Okuldan birine seni 1 ay takip ettirdik ve MİT, senin yanlışını görmüş. Bla bla..

İddialar veryansın adlı sitede geniş olarak dile getirilmiş. Gerçi habere yayın yasağı gelmiş. Yargının uğraştığı işlere bak. Ülkenin geldiği acınası hali görüyorsunuz değil mi? Okullar kızlarımız için emniyet değil değil de nasıl riskler taşıyor. 

İddialara bak!

Okul müdürü, liseli kız PAZARLIYORMUŞ!

Yuhhhh!!!!!

Türkiye yokuş aşağı gidiyor.

Sonunda duvara çarpacağız.

KAMU BANKASINDAN 300 MİLYON TL’LİK HEDİYE SAAT;
Bir kamu bankamız 10 yılını doldurmuş 15 bin çalışanına ” ithal” tanesi “31.850TL” olan saatlerden güya hediye ediyor. Saatlerin toplam bedeli 300.000.000.TL tutuyor.Yazıyla üç yüz milyooooonnnTL.
Ve çalışanlar bir internet sitesinden “kamu bankası garantili sahibinden sıfır … markalı saat” diye satış ilanı vermişler.Tabii ki yarı fiyatına kadar da varmış. Kardeşim madem çalışanına ödül vereceksin bu parayı yani 31.850 TL’ yi nakit olarak versene.
Pekâlâ çalışanlarına bu parayı versen 15 bin kişiden bu saatten 31.850TL vererek alacak bir(1) kişi bile çıkar mı? Pekâlâ banka yetkilileri ile saat satıcıları arasında illegal çıkar ilişkisi olmadığını düşünen var mı?
Dış güçler denilenlerden para dilenilen bir dönemde bu şekilde ithal saate para saçılmasını tasvip eden var mı? Bu olaydan ülkemizi yönetenlerin haberdar olmamasına ihtimal veren var mı? 
Tam manasıyla yuh olsun dedirtecek bir olay.

Not 1: Konfor bizi çürütür Başkan. O nedenle bize bu dünyada rahat yok. Beyni zorlamazsan küçülüyor. O nedenle sorunsuz dertsiz hayat bize göre değil.

Not 2: Neden ASGARİ ÜCRET bir endekse bağlanmıyor da, her sene pazarlığı var?

Kişi başı GMSH'ye endeksli bir oran belirlersiniz, her sene, hatta her 3 ayda bir rakam otomatik güncellenir.

Verilen emeğe, harcanan zamana yazık...

İKTİSAT bilmedikleri için böyle.

Not 3: İktidar değişimi sonrası, Netflix'in Türkiye konulu bir NARCOS devam serisi çekme olasılığı yüksek.

Not 4: Sokaklar KOLOMBİYA modeline dönmüşken, yargı ne ile uğraşıyor?

Mahkeme: "ADAM OL hakarettir!"

Üst Mahkeme: "Hakaret değildir!"

Böyle saçma sapan bir suç tanımı için, koca koca insanlar aylarca karar falan almaya uğraşıyorlar.

ORTA ÇAĞ ülkesi olunca...

Hukuk bizim neyimize?

Not 5: Herkese ev ve araç imkanı sağlamayı ‘2 anahtar’ sloganıyla vaat ederek iktidara gelenler, 1990’lı yıllarda, bugüne benzer yanlış kararlar sonunda, herkesi yarı yarıya fakir hale getirmiştiler. Hem de bir ekonomi profesörünün başbakanlığında…
Ders alınmamış olabilir mi? 
Üç harfli marketler kapansın…
Kapansın…
Pazaryerleri sıkı sıkıya denetlensin…
Denetlensin, hatta ‘narh’ sistemi getirilsin…
Bankalar tasarruf sahiplerine daha fazla baskıya zorlansın…
Zorlansın…
Emir ve talimatlarla kur sabit tutulduğu, faiz oranları düşürüldüğü gibi, yine emir ve talimatlarla enflasyonun da indirilmesine çaba gösterilsin…
Gösterilsin…
Hayat bunlar yapıldığı için kalıcı biçimde ucuzlarsa bunu sağlayanlara o yılın Nobel ekonomi ödülü verilir.
Kesinlikle verilir…

Not 6: İster Büyük Şehir Belediye başkanlığı koltuğunda oturup isterse de Parti Başkanlığı koltuğunda oturup da önüne konulan teknolojik tarım ürünlerinden mamül tabağa kaşık sallarken çiftçiye mazot desteği gibi eski tarım politikalarından bahseden politikacı biraz beklesin, laboratuvarlarda üretilen ucuz yapay eti dişlerken de hayvancılık politikalarını dinleriz kendilerinden.
Amerika laboratuvarda yapay et üretilmesine izin verdi bir iki seneye kalmaz ülkemizde de laboratuvar üretimi yapay et ithalatı başlar.

Not 7: Serbest piyasada bulunuyoruz.
A 101, Şok, Bim kapansın diyorsanız; Çok kolay!
Türk Tarım Koperatifi Kimin Devletin Madem bunlar kazık zatıyor Millet Aptal değil Tarım kooperatifi 5 kilo yağı 100 tl’den 5 kiloluk şekeri 50 Tl’den Makarnayı 4 Tl’den satsın kendi kendine kapanır.
Silsile yolu ile Türkiye batırılıyor.

A 101 marketin 15000 şubesi var. Her markette 5 kişi çalışsa 75000 çalışan eder.
Tırcılarla bu sayı 100 bin eder.
Bunlar dev olduğu için. A 101 şube her şubesinde günlük 5 kilo peynir satsa 15000 şube ile çarp 75 ton eder. yani demek istediğim peynircide batar diğer ürün sahipleride batar; artık kimse Türkiyeyi toparlayamaz.