Askerde erat mesleklerine göre tasnif edilir. Çavuş sora sora askerleri mesleklerine göre tasnif etmiş. Son bir asker kalmış ona da mesleğini sormuş. Asker, “culupçu” olduğunu söylemiş.
Çavuş ‘culupçu”luğun ne olduğunu bilememiş utanmış sormaya da... Takım komutanının huzuruna çıkmış şunlar şunlar var, bir tane de ‘culupçu’ var demiş. Takım komutanı da bilememiş ‘culupçu’yu o da çavuşa soramamış. Sonra sıralı komutanların hepsi bir üstüne listeyi götürmüş kimse de ‘culupçu’ ne diye soramamış. Tümen komutanı çağırmış bu askeri ve “evladım sen burada yanımda duracaksın” demiş.
Asker askerliğinin sonuna kadar yatmış. Tezkeresine az bir vakit kala tümen komutanı askeri hatırlamış ve tekrar yanına çağırmış ve merakını gidermek için, “Bu culupçuluk nedir?” diye sormuş. Asker bir el arabası çakıl taşı istemiş ve bahçedeki havuzun yanına dökülmesini söylemiş. Sonra havuzun kenarına uzanmış ve bir çakıl taşı alıp havuza atmış, suya düşen taş ‘culup’ diye ses çıkarıyormuş. “Komutanım; işte ‘culupçuluk’ bu” demiş.
Etrafınıza bakın bir çok culupçu göreceksiniz. Akıyor maşallah. Emeğinden gayrısını kendilerine hak helal görenlerin istilasındayız. Aslında bugünün culupçuları hikâyemizdeki er gibi yan gelip yatmıyor bir de toplumun kanını emen birer parazit gibi yaşıyorlar. Sürekli bir boşluğun içerisinde ense yapıyorlar ancak önlerine birileri tarafından sunulan imkânlar ile adeta bir eli yağda bir eli balda bir şekilde yaşıyorlar. Bu kadar popüler bir meslek haline gelmesinde teknolojinin gelişmesi ve herkesin birer aygıta bağımlı bir şekilde yaşanmasının da payı büyük. Belki daha yaygın adı ile troller akla gelebilir ancak sadece troller değil bir de bu trollüğü organize eden tipler daha uygun düşer diye düşünüyorum.
Yaşar Kemal, “İnsan evrende gövdesi kadar değil, gönlü kadar yer kaplar” der. Bunlar gönlü geçtik gövdesi kadar bile yer kaplayamayan tiplerdir. Bu yüzdendir ki hiçbir mesele hakkında bir önerisi, yanlışta olsa bir fikri yoktur. Sallar başını geçip gider. Kimse umurunda değildir ve o havuzun başından ayrılmak istemez onun için her şeyi müdafaa ve muhafaza etme konusunda oldukça gayretlidirler ve de bu gayretleri onların culupçuluklarnın devamının bir garantisidir. Bu noktada din-devlet-dünya ve her türlü değer/her şey bu amaç etrafında hunharca istismar edilir. Herkesi havuza düşen taşın çıkarttığı sesin mistizmine davet ederler. O mistizm her şeyi bir arada tutmaya yeter mi?
Son söz : Geçmiş günlerin özlemi, geçmiş günler de kurulan hayallerin, umutların görkemli şekilde heder edilmiş olmasının sızısını duyumsamaktan başka bir şey değil. Bugün bulduklarımız umduklarımız mı? Sadece gördüklerimiz, duyduklarımız değil duymadığımız ama olup biten her şeyden, içimiz dışımız kötülüklerin normalleştiği bir çürümeye uğradı. Bereketin hayatın her alanından çekilip gitmesi elimizde olduğunu düşündüğümüz ya da elimizde tuttuğumuzu düşündüğümüz her şeyin ne kadar anlamsız olduğunu açık ediyor. Bu bakımdan nereden bakarsak bakalım umudu ve neşeyi mücadelenin merkezine koymak gerekiyor. Bu da bereketi geri döndürebilir. Ve verdiğimiz fireleri tolare ettirebilir. Ümitle ümitsizliğin arasında bir yerde hareket etmek ve güzellere bakmak bizi iyi edebilir. Tabi ki bir de inanmak ve mücadele etmek gerekir. Hoşça bakın zatınıza…
Son söz: Doyamadan gitti hayata garip Anam. Ne çocukluğuna ne gençliğine doydu. Tam gün görecekken hasta oldu. O hasta halinde bile mutlu mesut olan anama yine de fazla gördü yaşamı Mevla ve yanına aldı. Eyvallah baş göz üstüne..
Not 1: Türkiye gibi FAKİR bir ülkede, hastanede sıra beklememek?
Sonu elbette İFLAS!
Not 2: MEMUR FAZLALIĞI olduğunun bir ispatı da, MEMUR kelimesini kullanır kullanmaz, hücuma uğramanız.
Demek ki, sosyal medyada bol bol vakit geçiriyorlar.
Boş zaman bol mesai saatlerinde.
Not 3: NASA maaşlarına şaşıranlar olmuş.
Güncel rakamlar; BRÜT.
Haftalık 1800$ ortalama maaş.
Haftalık 1200$ %25'in maaşı. (Düz memur.)
Bunları NET dönüştürürseniz, NASA'da memur maaşı net 3000$ falan.
Mühendisi, profesörü falan da katarsanız, ortalama net 5000$.
Not 4: ÇİN'de çok sağlıklı bir nesil yetişiyor.
Bilinçli yetiştiriyorlar.
Bizde de bir zamanlar böyleydi.
Ama içeriden bozdular.
CIA düğmeye basar, MİLLİ görünenler aniden sapıtır.
Anlarsınız ki, bunlar aslen CIA imiş...
Türkiye'de YABANCI İSTİHBARAT faaliyetleri engellenmeli.
Not 5: Hiçbir şey hissetmemek, çok fazla şey hissetmek kadar yıpratıcı olabilir.
Christopher J Hopwood
Not 6: Boşluk hissinin şaşırtıcı bir özelliği, boş hissettiğini bildiren kişilerin aynı zamanda tipik olarak bazen çok fazla duygu dolu hissettiklerini bildirmeleri ve genellikle bu iki uç arasında gidip gelmeleridir. Boşluk hissi, tarihsel olarak aşırı öfke, üzüntü ve diğer duyguları, dürtüsel davranışları ve terk edilme endişelerini içeren nispeten ağır bir psikiyatrik tanı olan Borderline kişilik bozukluğunun (BPD) bir belirtisi olarak kavramsallaştırılmıştır. BPD'li kişilerin tipik olarak çok fazla duyguya, çok fazla düşünceye sahip oldukları ve çok aceleci davrandıkları düşünülür.
Peki aynı kişi nasıl hem çok boş hem de çok fazla duygu hissedebilir? Bunun en olası yanıtı kimlik kavramında ya da kişinin kim olduğuna dair sahip olduğu içsel algıda yatmaktadır. İyi gelişmiş bir benlik algısına sahip olmak hayatımıza anlam katar, davranışlarımızı yönlendirir ve zor zamanlarda psikolojik bir kaynak olabilir. Bir kişi belirsiz, dağınık ve dengesiz bir benlik algısına sahip olduğunda – BPD teşhisi konulan kişilerde sıklıkla olduğu gibi - ne yapmaları ve neyin önemli olması gerektiği konusunda derin sorulara sahip olacaklardır. Kimliği iyi bütünleşmemiş bazı kişiler, kim olduklarını anlamaya yönelik duygusal olarak yoğun çabaların olduğu dönemler ile hissiz geçen boşluk dönemleri arasında gidip gelirler.
Not 7: Trump alem adam!
“Hazır Trudeau istifa etmişken gelin bize katılın, 51. eyaletimiz olun” diye Kanada’ya çağrıda bulunuyor.
Not: Referandum yapılsa Kanadalıların çoğu buna “evet” diyebilir.
Not 8: Maaşlara zam yapmak, tavan fiyat uygulaması, kirada %25 sınırı, fahiş fiyata ceza, stokçuluğa gözaltı vs hepsi çıkmaz sokak. ÜRETİM yoksa serbest piyasa ekonomisinde çözüm YOK. Bu kadar basit. Talep arzın üstünde olduğu sürece alım gücü artmaz. Ya talep kısılacak, ya arz artacak.
Not 9: kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın.
bakara, 195
Not 10: Bulunduğum yeri yadırgamamayı öğrendim.
Düşen düştüğü yere,
Giden gittiği yere,
Kalan da kaldığı yere alışıyor.
Nur içinde yatsın o kırılan heves..
C. Zarifoğlu
Not 11: Maaşlara zam yapmak, tavan fiyat uygulaması, kirada %25 sınırı, fahiş fiyata ceza, stokculuğa gözaltı vs hepsi çıkmaz sokak. ÜRETİM yoksa serbest piyasa ekonomisinde çözüm YOK. Bu kadar basit. Talep arzın üstünde olduğu sürece alım gücü artmaz. Ya talep kısılacak, ya arz artacak.
Not 12: Sırat kıldan incedir
Kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne
Evler yapasım gelir
Yunus Emre
Not 12: Göçtü kervan, kaldık dağlar başında.
Sensiz bu gönül yaralı bir viran.
Zülfün gölgeliğinde aşk ile perîşan,
Her demde seni andıkça ağlar bu figan.
Felek devrini sunsa ne fayda ah,
Sensiz baharım, solmuş bir güldür sâdece, vah!
Not 13: MAAŞ ZAMLARIYLA fakirlik engellenemez.
YAŞAM MALİYETİ düşürülmelidir.
Bu da ancak ÜRETİM ile mümkündür.
Ve de; GÖÇMENLERİN evlerine dönmesiyle...
Halk inliyor. Pazarlar boş. İnsanların %40'ı ET yiyemiyormuş.
SSCB olmaya çok kalmadı.
Not 14: Fenotip olarak;
KEMERLİ UZUN BURUN ---> RUM
DÜZ UZUN BURUN ---> ERMENİ
Türk Fenotipinde UZUN BURUN yoktur. İnanmayan, Türki Cumhuriyetleri gezsin. Herkesin burnu ufak ve düzgün.
Kürt fenotipinde burunlar daha büyük, ama UZUN BURUN yok.
Not 15: Bazen bana yardım eden bazen de karşı çıkan kendi ruhumdan daha zor bir şeyle hiç uğraşmadım.
Not 16: ‘Tanrının duruşmasında soracağız : Bütün bunlara neden izin verdin? Cevap bir yankı olacak: Bütün bunlara neden izin verdin?’
İ. Kaminsky
Not 17: Vaşington'daki insanlarla konuşursanız, size açgözlü iş adamlarının veya açgözlü sendikaların veya savurgan tüketicilerin enflasyona sebep olduğunu veya belki de o korkunç Arap şeyhlerinin enflasyona sebep olduğunu söylerler.
Şimdi, elbette, iş adamları açgözlüdür. Hangimiz değiliz? Sendikalar açgözlüdür. Hangimiz değiliz? Ve tüketicinin savurgan olduğuna dair hiçbir şüphe yoktur. En azından her erkek karısı hakkında bunun böyle olduğunu bilir.
Ancak hiçbiri enflasyona sebep olmaz çünkü ne iş adamının, ne sendikanın ne de ev hanımının bodrumlarında para dediğimiz o yeşil kağıt parçalarını basabilecekleri bir matbaası yoktur.
Milton Friedman
Not 18: Trumpçılar anlık; 51 Kanada, 52 Grönland, 53 Panama kafasındalar!
Not 19: 4 Milyon KÖYLÜYÜ çektin şehire, MEMURİYET verdin.
TARIMI öldürdün.
Maaşların cortlaması doğal.
Henüz EMEKLİLER gerçeğe ulaştı.
Sırada MEMUR maaşları var.
Nitelikliler hariç aşağı çekecekler.
Not 20: 70 yaşında USTALAR var. TERZİLER var. Çalışan, çalışıyor.
Benim bir dede yattı. Diğer dede ölene kadar dükkan açtı.
ÜRETMEDEN YAŞAMAK diye bir şey yok.
EMEKLİLİK, çalışamaz hale gelince ödenen maaştır.
Türkiye'de, SSCB'de bile olmayan haklar verildi ve İFLAS ediyoruz.
Not 21: DİPLOMA değil, MESLEK sahibi olun.
DİPLOMA sizi MESLEK sahibi yapmayabilir.
"Ben ne ÜRETECEĞİM?"
sorusuna yanıt verirseniz, AÇ kalmazsınız.
Yok;
"DİPLOMA alayım da, masabaşı İŞ versinler!"
kafasıyla giderseniz, o işlerin tamamına yakınını YAPAY ZEKAYA verecekler.
Not 22: Adamın parası yüzünden itibar sahibi olması haramdır.
Not 23: Efendimiz (sav), “İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar” buyuruyor. Madem ölüm uykudan uyanıştır, neden bu kadar tedirgin ediyor bizi, neden kaçırıyor ağzımızın tadını? Nedir giren ölümle aramıza? Dünya mı? Belki herkes için kaçınılmaz bir son hazırlayan bu fani, bu bize kalmayacak dünya hayatının illüzyonlarından kurtarmalıyız biraz yakamızı!
Not 24: 2024'te BÜTÇE tam 60 MİLYAR DOLAR nakit açığı vermiş.
Bu paralar uzaydan gelmiyor. BORÇ yazıyor.
BÜTÇE AÇIĞI nasıl kapanacak?
Bütçemiz yaklaşık 300 Milyar Dolar.
Ödenen maaşların toplamı 100 Milyar Dolar.
Not 25: 2024 senesinde, GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK, tam 4 Milyon kişi artmış!!!!!
Bu, inanılmaz bir rakam!
DEVLET mecbur; bütçeyi de, maaşları da, asgari ücreti de düşürecek...
Not 26: Erdiğimiz hakikatin neye tekabül ettiğinin tecellisi ancak bizden başka birinin daha o hakikate, hakikatin sahip çıktığı şekle onay vermesiyle mümkün olur. Hakikat aynı cevheri taşıyan iki insanın ortaklaşa meydana getirdikleri çevre ve çerçevede tecelli eder.
Cuma Mektupları
Not 27: bence bu çok sert oldu. tamam, ekonomiyi batırdılar, eğitimi yapboz tahtasına çevirdiler, adaleti sarstılar, yandaş medya yarattılar, yolsuzluklara bulaştılar, ülkeyi mahvettiler ama kırmızı kart fazla. sarı kartla geçiştirilebilirdi. bu çok ağır oldu.
Not 28: Bir markete girdiğiniz anda son üç günde değişen etiketlere bakarsanız, Gazze'yi ve boykot ürünlerini düşünecek gücünüz kalmıyor...
Ev sahibi yeni kira için "konuşalım" mesajını atınca, site yönetiminiz aidatı hatırlatınca, çocuğunuzun okulundan "alınacak yeni kitaplar, defterler" listesi ve servis ücretine gelen zammı gecikmeden ödeme uyarısı gelince...
"Gazze'yi unutmayacağım" diye kendi kendinize verdiğiniz söz ağır ağır buğulanıyor.
O hâlde altını çizelim...
Hegemonun en büyük silahı gündelik iktisattır; bu yolla kitlelerin zihni silahsızlandırılır; öfkesi saptırılır, insanlığın tamamına dair adalet duygusu erozyona uğrar.
Not 29: Ah Amerika, ah!
Yangını söndürecek su bulamıyormuşsun, meğerse yangın uçakların yokmuş, sigorta şirketleri asla bu parayı ödemezmiş, afet yönetimi için ödenek kesintileri yangının büyümesinde büyük rol oynuyormuş...
Ama küçücük çocukları bombalasın, insanları açlığa mahkûm etsin, her yeri yakıp yıksın diye İsrail'e milyarlar veriyorsun.
Yatacak yerin yok Amerika!
Not 30: Elon Musk'ın içinden dehşet bir politika canavarı çıktı. Saldırgan, siyonistlere yakın, güç iradesini gözlere sokmayı seven, ülkelerin bağımsız iradelerini umursamayan bir adam...
Küreselcilere karşı savaşta müttefikim bu adam olacaksa, istemem, eksik olsun istemem!
“Demekki adamın o kadar parası var, sırf halkına hizmet etmek için politikaya giriyor.” söylevi her yerde tam bir palavraymış ve paranın satın alamadığı şey mevcutmuş bu dünyada..
Not 31: Ev kiralarının düşmesi için herkes fantastik fikirler öne sürüyor. Birden fazla evi olandan vergi alma, kiraya tavan fiyat vs vs. Hiç kimse de çıkıp daha fazla ev yapılsın demiyor. Fiyatı düşürecek yegane şey arzı artırmaktır.
