"Profesör ve doçent olup da uzman doktor olanların maaşları 80 ve 85 bin tl'ye ulaştı.

Uzman hekimlerin maaşları ise çalıştığı yere ve hastaneye göre farklı olmakla birlikte 55 bin tl'ye varacak." Basına yansıyan haberler öyle.

Cerrahlar 100 bin alsin, 500 bin alsin. ama yeni mezun doktora 40 bin vermek… Yeni mezun tusla gelmis asistana 50 bin vermek, calisma barisini bozacak bir adaletsizliktir. Doktorların aldıklarında gözümüz yok, değerli insanlar ve iyi bir alım gücüne sahip olmalıdırlar. Aldıkları analarının ak sütü haklarıdır çoğu için, sadece tek bir olay var:
Uzman doktor maaşı minimum 50-55 bin olacaksa asgari ücret 18.000, öğretmen maaşı 30.000, mühendis maaşları da 45.000 olmalı. Talepler bile 25-30 bin maaş seviyesindeyken pat diye 50 bin maaş verildi.

Yoksa çok korkunç bir adaletsizlik olur ve çalışma barışı onarılamayacak şekilde bozulur. Bir çok avrupa ülkesinde öğretmenlerin 1.5 - 2 katı maaş alan, asgari ücretin 3 katı bilemedin 4 katı maaş alan doktorlar bir anda öğretmen maaşının 5 katı, asgari ücretin 10 katı ücret almaya başladı. Onlar alsın lafımız yok ama öğretmen maaşı, mühendisler, diğer özel sektör çalışanları ve asgari ücret vs. aynı oranda arttırılsın. Maaş skalası adaletsiz olmuştur. Doktor bile 25-35 bine razıyken al sana 60 bin demek tam bir akıl tutulmasıdır. Adalet denge demektir. Denge çok kötü bozulmuştur. Toplumun diğer kesimlerine de seyyanen en az 5-7 bin TL arası zam yapmak hem vicdanen hem siyaseten hem hakkaniyeten doğru tavır olacaktır.

Az bile alıyor diyenlere gelince.. He yavrum az.. Ülkenin kamu personeline ayırdığı bütçeye bir pasta diyelim.. Birileri dibine kadar supururken çileği dahil yerken,  memur 7 8 bin tl maaşa çalışıyor..

Ayrıca nasıl bir mantıkdır: Bakılan her hasta için teşvik vermek ne demek? Aldıkları maaş için çalışmaları gerekmiyor anlamına geliyor o zaman. O zaman polise baktıkları olay başına, tapu memuruna işlem başına, nüfus memuruna hazırladıkları pasaport başına teşvik verelim. Böyle rezillik olur mu? Bu arada hani para meselesi değildi doktor arkadaşlar için, hani Almanya’ya gidiyorlardı, ülkeyi terk ediyorlardı? Özel sektör hastanelerinden binlerce başvuru başlamış kamuya. Sevsinler sizin ilkelerinizi, Hipokrat yemininizi. Toplumun ve dünyanın her ferdi gibi paraya tapıyorsunuz. Paraya tapabilirsiniz bu mesele değil. Hepimiz tapar hale geldik paranın gücünü görünce. Sıkıntı kendinizi erdemli göstermeniz ve bu yüksek gelire ulaşmak için insanları hastanede it yerine koydunuz ve durmadan fake şiddet haberleri pompalamaya başladınız? Nerede artık doktora şiddet haberleri? Bitti değildi. Harç bitti yapı paydos. Tüm yazılarımızda sizleri savunan biri olarak paranın kölesi olmanızdan rahatsızım. Yolunuz açık olsun. Lütfen artık milletin finanse ettiği okullarda okuyup millete köpek gibi davranmayın artık.

Son söz: Milyonluk evlerin , arabaların kimler için yapıldığı belli oldu, diğerleri de kira için kendini satsın, valla bu kadar maaşa artık iyi bir muamele bekliyorum. Umarım artık işlerini düzgün yapıp insanları azarlamaktan vazgeçerler. Hem o kadar para alıp hem milleti takmazlarsa bu vatandaşı kimse durduramaz. Hükümet de o  kadar beceriksiz ki; düzeltmeye çalıştıkları şeyi bile iyice bozmayı nasıl başarıyorlar cidden anlamak mümkün değil. Ülkenin %50'sine yakın kişilerin asgari ücret ile geçinmeye çalıştığını unutup doktor ücretlerinin dolar ve euro karşılığını yazarak az bulmaya çalışan meslek yalamalarıyla gitsinler yeni yalayacak nesneler bulsunlar. Ne yapalım millet tüm parasını doktorlara mı versin. Bir ülke bu kadar mı kötü yönetilir! Anlamak mümkün değil. 

Not 1: Türkiye’m o kadar sevdim ki seni / Dört mevsimli toprağına kurbanım / Edirne’de yeşil Van’da kurumuş / Her bir çeşit yaprağına kurbanım / Mahzuni Şerif’im Türkiye’m nesin / Büyük çölde tarif olmaz gölgesin / Bir halıda bin çiçekli bahçesin / İrisine, ufağına kurbanım.

Mahzuni Şerif

Not 2: Yitirdim mevsimleri yaz kış erişmez bana / Ara öyle uzak ki bakış erişmez bana / Gökten sağanak boşanır sel alır bir yerleri / Yanarım kavrulurum bir damla düşmez bana.

Osman Sarı

Not 3: Çok sayıda yararlı şeyin üretimi, ortaya çok sayıda yararsız insan çıkarır. (Karl Marx)

Not 4: (Dövizle değil) kendi para birimleriyle borçlanan istikrarlı hükümetlere sahip ileri ekonomiler, krize düşmeden diledikleri kadar borçlanabilirler. (Paul Krugman)

Not 5: Brezilya'da polis yetersiz kalınca, MOTORLU SOYGUNCULARI ÖLDÜRME YETKİSİ verilmiş halka.

Sonuç?

Haydutlara SİLAH sıkma yetkisi de verilmelidir halka.

Not 6: Ankara'da belediye, taze sıkma meyva suyu satardı. (O anda sıkardı sana.)

Uygulama hala devam ediyor mu bilmiyorum ama, halka bir nevi taze vitamin dağıtılırdı.

Not 7: İsmi lazım değil bir %100 sıkma meyva suyu markasının, ilk defa rahat %50 su ile karıştırılmış ürün sattığına şahit oldum.

Şaşırmadım.

Çünkü 35 TL'ye taa Adana'dan gelme %100 Portakal & Greyfurt olmaz.

Fiyatlara 50 TL yazmamak için, mecbur SU katmışlar!

Ekonomik kriz ilerledikçe, alıştığımız daha başka kaliteli ürünler de, ortadan kalkacak.

Türkiye kötüye gidiyor