Üniversiteler iyice, NİTELİKSİZLERİN gittiği bir yer olmaya başladı.
Üniversiteler bu seviyeye düşürülmemeliydi.
Herhangi bir okulda, ortalamada soruların %70'ini çözemeyen birisinin, okula sokulmaması, mezun edilmemesi gerekir.
MESLEK LİSESİ seviyesine indirdiler üniversiteleri.
Türkiye'den alınan diplomalar, uluslararası alanda itibar görmeyecek. (Zaten çok az okul kaale alınıyordu.)
İngilizce bilmeyen üniversiteli olmak da iyice yaygınlaştı. Halbuki, neredeyse her bölüm İngilizce eğitim vermeli.
Eğitimde kaliteyi öğrenci belirler. Bu kalite diplere çekildi.
Bir yandan da Meslek Lisesi mezunu, kaliteli usta bulmak imkansız hale geldi. İşçilikler çok pahalı.
Bir yandan da üniversite mezunları hem kalitesiz, hem çok fazla.
Böyle bir ekonomi gelişmez.
Mezuniyet sonrası ASGARİ ÜCRET alacaksanız, neden okuyorsunuz?
Asgari zaten her işte var.
Hatta git aşçı, usta, kuaför falan ol, çok daha fazla kazanırsın.
Şu anda üniversiteye gidenlerin %80'i çöp. Boşa okuyorlar.
Not 1: Farkları gözetin, gizli veya açık biçimde ödüllendirin. Daha fazla gayret gösteren, mutlaka karşılığını almalıdır. Aksi halde, gayretsizliği teşvik etmiş olursunuz.
Stratejik Liderlik - s,167
Not 2: Seviyordu ama özlemiyordu, yanındayım diyordu ama uzaktaydı; sadece sözler vardı, kendisi yoktu.
-- Selvi Boylum Al Yazmalım, Cengiz Aytmatov
Not 3: İthalatın pahalanmasına ve ihracatta rekabetçi kura geçilmesine rağmen “dış ticaret açığının” tehlikeli bir şekilde büyümesinin esas hatta tek sebebi, ithal edilen ara malları üretmek için dışarıdan satın aldığımız hammaddelerin özellikle petrol ve doğalgazın dolar cinsinden fiyatının tüm dünyada anormal bir şekilde yükselmiş olmasıdır. Aynı sürede ihraç mallarımızın da dolar cinsinden fiyatı artmıştır. Ama aradaki fark adeta uçurum mertebesindedir. Bu yüzden dış ticaret açığı “parasal olarak” büyümüştür. Ama miktarsal olarak ihracat, ithalattan hızlı artmaktadır. Yanlış faiz politikası enflasyonu zıvanadan çıkarmıştır. Ama dış ticaret açığının büyümesine sebep olmamıştır. Aksine çok daha fazla büyümesine engel olmuştur. Eğer dolar bugünlerde 8-9 TL bandında gezinseydi, resmi enflasyon belki de %30'u bile bulmazdı. Ama 3 aylık dış ticaret açığımız 27 milyar dolar değil belki de 37 milyar dolar olurdu. TÜİK bültenlerinde dış ticaret açığının bir süredir “miktarsal olarak” daraldığı yer almaktadır. Bunu görmezden gelerek “TL'nin değer kaybı, dış ticaret açığını da genişletti” diye konuşmak ayıptır.
Not 4: “Kim bilgisine bilgi eklerse, başına dert alır ve çok şey aldığından çok da huysuzlanır.”
Deliliğe Övgü, Erasmus
Not 5: "Doğru zamanda aptallığa vurmak en büyük bilgeliktir."
Deliliğe Övgü, Erasmus
Not 6: Ne kadar rezalet, o kadar güçlü alkış. Kifayetsiz zümre her daim çoğunluğu oluşturur. Neden? Çünkü -dediğim gibi- insanların çoğu ahmaklığa iman eder gönülden.
Deliliğe Övgü, Erasmus
Not 7: Will Smith e ambargo gelmiş eşiyle dalga geçene Tokat attığı için. Oscardan men edilmiş. Yerinde bir karar bence.
MEDENİYET budur işte.
KONUŞMA ÖZGÜRLÜĞÜ budur.
Salonda karınıza atıp tutabilirler. Gidip tokatlayamazsın. Yaparsan, böyle men ederler.
10 yıl giriş yok.
Ortadoğu Ayıları'nın olduğu ortamda yaşansa, KAN çıkardı. Sonuçta AYI bunlar.
Not 8: Adamlara 300$ maaşla DON üretiyorsunuz.
20 asgari ücretleriyle EV, 100 asgari ücretleriyle VİLLA alabiliyorlar ülkenden.
Ama sorarlarsa, buna BAĞIMSIZLIK dersiniz.