Dolar bugün niye 20 TL değil?

Bu önümüzdeki günlerde dövizin yükselmeyeceği anlamına gelmiyor.

Ancak neden tüm insanların hemencecik koşup da dolar almadığını açıklıyor.

İsterseniz 10 ayrı insan tipi üzerinden düşünelim.

1)Hans,George,Filip:İşlerin sarpa saracağını görünce hemen çıkış kapısına koştular.Özellikle 2020 yazında doların zorlamayla 6,85 TL’de tutulduğu dönemde arkalarına bakmadan kaçtılar.Geri gelmeye de niyetleri yok.

2)Hatice hanım:Paralarını KKM’ye geçirdi.

Şimdilik kazandığı getiriden de memnun.

Ürkmesini gerektirecek bir sinyal gelmedikçe de burada kalmaya devam edecek.Zaten döviz almasının nedeni TL’nin satın alma gücünün erimesini önlemekti.

3)Mehmet bey:Zaten parasının tümü döviz hesaplarında.Daha fazla dolar avro alacak kaynağı yok.Kulaklarından döviz fışkıracak durumda.

4)Fabrika işçisi Hüseyin,market kasiyeri Gonca:İki yakalarını bir araya getirme derdinde.Döviz alacak kadar paraları hiç olmadı.Ayrıca onların alacağı 40-50 dolar da kurları zaten etkilemez.

5)Emekli Hüseyin bey:Doların daha da yükseleceği kanaatinde.Ancak emekli maaşı enflasyon karşısında eridiği için,yaşamını sürdürmek amacıyla döviz almak bir yana isteksiz de olsa ufak ufak döviz satmak zorunda kalıyor.

6)Küçük şirket sahibi Okan bey:Döviz alıp dikkati çekmekten korkuyor. Daha evvel hammadde stoklarını artırarak kur artışına karşı korunuyordu.Son aylarda piyasanın durgunlaşması nedeniyle stok alımlarını da durdurdu.

7)Banka genel müdürü Hakan bey:Merkez bankası %14’ten fonlama yapmaya devam ettikçe kar yazmaya devam ediyor.Yurttaşın döviz mevduatlarını da swap yoluyla verip TL alıyor.Şimdilik durumdan memnun.

8)Ayşe hanım:Eline ufaktan para geçtiğinde 5 litrelik ayçiçeği yağı,deterjan,tuvalet kağıdı almayı sürdürüyor.Son dönemlerde zorunlu ihtiyaç maddelerinin dövizden daha fazla prim yaptığını düşünüyor.Enflasyondan böyle korunmaya çalışıyor.

9)Rantiye Akif bey:Emlak yatırımlarının getirisinden son derece memnun.Banka kredi faizlerinin de enflasyonun altında olması nedeniyle yatırım amaçlı konut alımından vazgeçmiyor.Bu arada kiracılarının iflahını kesiyor.

10)Hacı efendi ve Bozkurt reis:Döviz artışının dış güçlerin oyunu olduğuna inanıyorlar.Yerli ve milli hükümete destek amacıyla dövizden uzak duruyorlar.Ben henüz böyle bir vatandaşa rastlamadım.Ama “neden olmasın?” diyerek listeye aldım.

11) Dolar 20 lira olursa o mazot 40 lira olur. Mazot 40 lira olursa da ekmek 10 lira olur. Böyle bir tabloda Erdoğan bir hafta kalamaz ama Putin'in bile kapısında beklediği Erdoğan'ın gitmesine Amerika izin vermez. Merkez Bankası seve seve o doları düşürmek için para yakacak.

Türkiye gibi “gelişen/emerging” ülkelerin %30'u ve alt kümede bulunan “düşük gelirli” ülkelerin %60'ı halen dış borç krizi içindedir. Gelişen ülkelerin üçte biri dış borçlara %10'un üstünde faiz ödemektedir. Enflasyonu çok yüksek seyreden ülkelerin hemen hepsi “dış borç krizine girmiş” olanlardır. Dış borç krizine girmiş olan ülkeler de “dış borçla” (cari açıkla diye okuyun) ekonomilerini yürütmeye çalışanlardır. Şimdi ben buradan “güzel ve yalnız ülkemin” seçmenine sesleniyorum. Karşınıza çıkan her siyasetçiye “Oyumu, ülkeyi dış borç dilenme zilletinden kurtarana vereceğim” deyin. Kurtarın ki; dolara %10 faiz vererek “içeride fakirden zengine” ve “yurt içinden, yurt dışına” milli gelir transferi dursun deyin. Dursun ki; devalüasyon-enflasyon sarmalından kurtulalım deyin.

Türkiye, cari açık vermeden ekonomisini yönetmeyi başaramadıkça enflasyonu kalıcı olarak düşüremez. Bunu herkes iyi bellesin. Öyle; yükselt faizi, gelsin sıcak para; dolar düşsün bak nasıl duruyor enflasyon muhabbeti artık bitmelidir. AK Parti iktidardan inince, yöneticilerin inanılmaz müsrifliği, alayiş yatırımları, yandaş kollama ihaleleriyle devleti soyma özgürlüğü sona erecektir. İnşallah! Bunlar olsa da “cari açık” sürecekse, enflasyon da ine-çıka sürer gider. Türkiye'nin enflasyonla mücadelede “yeni hikâyesi” sadece faiz artırmak değil, cari açık vermeden büyüme olmak zorundadır. Eğer bu “perhizde” kararlı isek, buna da başta IMF olmak üzere dünya finans çevrelerini inandırabilirsek, hem dış borç faiz yükümüz düşer hem de enflasyonu kalıcı olarak indirebiliriz.

Son söz: TL'ye faiz vermek günah, dolara sevap olamaz. Nefsine hakim olamayana, başkası hakim olur.

Not 1: Nebati ve Erdoğan gerçeklerden kopmuş durumdalar. Sürekli enflasyondaki düşüşü gelecekte bir güne taşıyarak halka boş umutlar vermekten başka bir şey yapmıyorlar. Evet aynı gerçeği tekrar ediyoruz ama yapısal manada bu ülkede bir çözüm yok…

Deniliyor ki, enflasyonu yine Erdoğan çözer? Yahu bu millet Erdoğan'a padişah yetkileri verdi, o zaman neden çözemedi? Sorunun kendisi sorunu nasıl çözebilir

Bu saatten sonra Erdoğan seçim kararı, Nebati ise affını isteyerek aziz milletimize son hizmetlerini ifa edebilirler, harici ısrarlar Hazine üzerine muazzam yükler getirerek yeni zam dalgaları ile Anadolu ve İstanbul ekonomisinin çöküşüne gidecek bir süreci başlatacaktır.

Not 2: Kimsenin yaptığı yanına kalmaz. Hem bu dünyada hem de öteki dünyada. Kimsenin bir kaçışı yok.

Not 3: Hemen zengin olmak isteyeni borsada da her yerde de soyuyorlar. O baronları geçtim. Devlet bile acımıyor böylelerine. Bizzat devlet soyuyor. Bahiste olsun. Borsada olsun. Bu hiç fark etmez. Az ama sürekli bir kazanç peşinde koşun. O vakit kimsenin gücü size yetmez.

Not 4: Her insan kendi akıbetini sevmek üzere yaratılmıştır.

Not 5: Almanya ekonomisi batarsa, ilk tekmeyi yiyecek olanlar GURBETÇİLER.

O sebeple, çok fazla artistlik yapmasınlar buraya gelip.

Avrupa'da NAZİ akımı hala çok kuvvetli.

Not 6: Inventing Anna dizisini şiddetle öneririm.

Netflix harika işler çıkarıyor.

Anna Sorokin müthiş bir karı!

Not 6: AKP bilinçli olarak tasfiye ediliyor.

Halkın çoğunlupunun istemediği GÖÇMENLERİ savunmak, külliyeye çağırmak...

Tayyip Erdoğan bizzat tasfiye ediyor.

Bunu göremeyen de KÖRDÜR.