Sebze Meyve fiyatlarını düşürmek, aynı anda köylü daha fazla kazansın istenirse, çözüm basit, VERGİSİZ SERBEST TİCARET uygulanmalıdır.
Yani, sebze ve meyve ticareti, kontrolsüz, vergisiz, serbest bırakılmalı. Vergi ve beyana tabi olmamalı.
Bakın o zaman piyasa nasıl coşuyor?
Dileyen, istediği tarladan, istediği ürünü köylüden satın alabilir, istediği yere götürür ve satar.
Sebze meyve taşıyan araçlardan fatura...vb. talep edilmez.
İsteyen herkes, bir kamyonet, hatta minivan alıp, bu işe girişebilir.
TARIM TEŞVİKİ böyle olur.
Buna paralel olarak da, köylünün alkollü içki üretimi teşvik edilmelidir.
Artan meyveler ŞARAP olmalı.
Artan arpa BİRA olmalı.
Tarım böyle kurtarılır.
Not 1: Barınma en temel yaşam hakkıdır.İnsanlar neden barınmaya muhtaç bu ülkede, diğer ülkelerde ve genel anlamda yeryüzünde?
En temel yaşam hakkını kazanç kapısına çevirmek,insanların muhtaçlıklarını fırsat bilmek ahlaki ve meşrumudur?
Barınma muhtaçlığını kazanca çevirmek şerefsizlik! Avrupa'daki gibi devlet sosyal konut yapıp fakirleri oturtsun. TOKİ dar gelirliler için ivedi konut üretimine başlamalı. Kira ve konut meselesi başka bir yere evrilecek yoksa.
Not 2: Dört yılda ortaya çıkan dört kur şokunun sonucunda birçok yükümlülüğümüz ve fiyatlar da dörde katlandı.
TÜİK, fiyatların bu dönemde 2,7 kat arttığını söylediği için işi olanlar ancak bu civarda zam aldılar. Oysa aynı dönemde dolar 3,7, akaryakıt fiyatları 4,6, kredi borcumuz 5,4, konut fiyatları ise 4,4 katına çıktı.
Sonuçta geliri yetmediği için daha çok borç alan, devletin kendisinden daha hızlı aldığı borcu da üstlenen, bir otomobil veya konuta ulaşma hayali bile kalmayan milyonlar bu vaadin altında ezildikçe ezildi.
2018 öncesi kıt kanaat geçinenler açlık sınırının altına itilirken, bugün artık karı-koca mesleğini yapmaya yeni başlamış bir hekim çift bile yoksulluk sınırının altında hayata başlamak zorunda.
Not 3: 2018’de verilen ekonomik vaadin yıldönümünde, dört yılda borcumuzun ve fiyatların dörde katlanmasına maruz kaldık. Tekrarlayan krizlerin veya şokların yarı ömürleri genelde kısalır. Karşılaşacağımız bir sonraki krizin dört dörtlük kusursuz bir fırtınaya dönüşmesi artık yüksek olasılık. Bu nedenle önümüzdeki dönemde 1990’ların baş döndüren enflasyon-devalüasyon çukuruna tekrar düşmemek için son şansımız gelecek yıl yapılacak olan “ya hep ya hiç” seçimleri.
Not 4: Şu ana kadar eksik olan tek olumsuz gelişme yerli yatırımcıların döviz cinsi varlıklarını yastık altına kaçırma eğilimine girmemeleri. Fakat bu şekilde yönetilen ve enflasyona ilişkin kontörlünü tümden yitirmiş bir ekonomide bu tip ek olumsuz sonuçları da zamanla beklemek mümkün.
Not 5: Araştırmada tatil yapmayı planlayanlara bunun için ayırdıkları ortalama bütçe de soruldu.
Sonuçlara göre tatil yapacakların yüzde 23’ünün tatil bütçeleri 4.000 TL’nin altında kalırken, yüzde 27’sinin ise 10 bin TL’nin üstünde. 4.000 TL ile 6.000 TL arasında bütçe harcayacakların oranı ise yüzde 16.5 oldu. Bu verilerle seyahate çıkacağını açıklayan yüzde 24.7’lik kesimin ortalama bütçesi ise 8.000 bin TL’de kaldı.
Halbuki, finans basınında çıkan haberlere göre 4 kişilik bir ailenin bir haftalık turizm masrafı TL25 bini bulabilir. Herhalde yavrular evde kalacak! Çocuklar evde kalsa bile bütçe yetersiz o ayrı konu.
Not 6: İnsanların bir millet olarak kalmasını ve gelişmesini istiyorsanız Orta tabakayı geliştirmelisiniz. Buluşları yapan, sanatı üreten, kitapları yazan kim varsa orta kesimdir. Orta kesim ülkeden gidince sonraki kalanların kaderi Afganistan'dır. Politika en alt kesime göre yapılmaz.
Not 7: Ne işte, ne eğitimde, ne de mesleki eğitimde olan yani bomboş gezen gençlerin oranı Türkiye’de %28,8 ile OECD ülkeleri arasında 2. sıradaymış.
1. sırada Pablo Escobar’ın ülkesi Kolombiya var.
Bomboş gençler ile hızla yakalarız gelişmiş ülkeleri; 2023, 2053, 2071 hedeflerini!
Not 8: Ekmek 5, süt 20, mazot 30 lira.
Gördüğüm kadarıyla çok sorun yaşayan, tepki veren, şikâyetçi olan pek yok. Sene sonuna bu fiyatlar da ikiye katlanabilir.
Not 9: Faust: Şeytanın yanında insan hep tereddüde düşer. Aldığı her tedbir için yeni bir ücret ister.
Not 10: “Mevlana İdris Anayasası”
Madde 1: Devletin dini adalettir.
Madde 41: Zorunlu eğitim bir yıldır. Dersler 15 dakika, teneffüsler yarım saattir.