Türkiye'de asgari ücretle istihdam eden işletmelerin çoğu az sayıda eleman istihdam eden KOBİ'ler ve bunların bugün belirlenen ücreti bile verme imkanı yok. Bugünün koşullarında net 8500 TL asgari ücret, nominal olarak da, $ bazında da gayet yeterli bir ücrettir.
Yeterli derken, iyi yaşam koşulları elde etmek için yeterli anlamında kullanmıyorum; Türkiye'de çalışanların iyi yaşam koşulları elde edebilmesi için asgari ücretin artması değil, ekonomik yapının temelden ve kökten değişmesi gerekir. Türkiye'de de dünyada da o dillere destan "astronomik" kazançlar ücretleri düşük tutarak değil, finansal enstrümanlarla kazanılıyor. Asgari ücret seviyesi "büyük patronların", "finans kapitalin" değil, çoğu 1 ila 3 çalışan istihdam edebilen küçük işletmelerin sorunudur.
Mevcut ekonomik düzen içinde asgari ücretteki son %55 artış, çok kısa bir süre sonra, hepimize fiyatlardaki artış olarak geri dönecek. Buna hiç şüphe olmasın. Dahası, asgari ücrete daha yüksek artış yapılsaydı, birkaç ay içinde on binlerce küçük işletme kilidi vurup gidecekti.
REKLAMSIZ..
Futbol, kendi ayağına sıkıyor.
Maçları ücretle izletmek yerine, REKLAMA odaklansalar, aynı parayı kazanırlar.
Ama buradan kasıt şu; hakem düdük mü çaldı, anında 5 saniyelik reklam girecek. Maç her durduğunda reklam girecek. Otomatik olacak.
Reklama boğacaksın izleyiciyi.
Top taca çıksa, reklam girecek 5 saniye. Top out'a çıksa, reklam. Her duraklamada reklam.
Ayrıca 2 devre yerine, maçlar 4 devreye bölünecek, toplam süre 100 dakika olacak.
Ayrıca, her devrede sınırsız oyuncu değişikliği hakkı olacak. Maç içi oyuncu değişmeyecek.
Fakat elbette, REKLAMSIZ olarak eski yayın paketleri de satılır. Dileyen öder.
Ayrıca, maç boyunca reklam çerçevesi çıkacak. Skorun yanında da reklam olacak. Topta da reklam olacak. Sahada da reklam olacak. (Çim üstü dijital.)
Boğacaksın reklama. Reklam manyağı yapacaksın insanları.
Not 1: Size bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber, henüz ölmedik. Kötü haber, Bay Kemal hâlâ adaylıktan vazgeçmedi. “Su yolunu bulur” lafı aslında doğa kuralları (yerçekimi) her zaman çalışır demek. Siyasette de doğa kurallarının çalışmasını, suyun yolunu bulmasını bekliyoruz.
Not 2: Ocak sürekli diri tutulmak ister. Söndü mü ölüm demektir. 300 bin yıla yakın ocağın hep canlı tutulması geleneği, artık bitti.
Günümüzde herhalde yeni bir insanlık evresine girmiş bulunuyoruz, o yüzden benim gibi fosilleşmişlerin artık bugüne ayak uydurması imkânsız hale geldi. Bambaşka bir zihniyet, bambaşka bir anlayış. Robotlardan bahsediliyor. Artık onlarla da siz hemhal olursunuz, dostluk kurarsınız. Çok şükür geride kaldı her şey, ben bu belalardan sıyıracağım demektir.
Not 3: Etikle ahlak aynı şeydir. Etik Yunancası, ahlak Türkçesidir. Biz bugünlerde Türkçe'ye düşman olduğumuzdan, ne kadar kavramımız varsa Frenkçe almaya başladık. Düğme gibi bin yıllık kavram bile atıldı, buton denmeye başlandı. Yani rezaletin bu derecesi. Etik de, olduğu gibi ahlaktır.