Hükümet konut sektörünü canlandırmak için düşük faizli konut kredisi üzerinde çalışmalarını sürdürüyormuş. Edinilen bilgilere göre;
5 milyona kadar konutlar için % 0.79,
5-10 milyon arası konutlar için % 0.89,
10 milyon üstü konutlar için % 0.99
aylık faiz düşünülüyor.
Yine beton, daima beton.
Sınırlı kaynaklar ısrarla betona gömülmeye devam edecek.
Beton ekonomisine, gelir dağılımında bozulmaya, fakirleşmeye, ranta devam.
Sivri Dil insanlar çadırda mı yatsin?, diyenler çıkabilir.
Kamu bankaları tarafından gerçekleştirilen suni faiz indirimlerinin konut alacaklara zararı olduğu, müteahhitlerin cebini doldurduğu defalarca görüldü.
100 birim ev için %1,2'den 50 birim kredi çekecek vatandaş 130'a çıkan ev için %0,99'dan 80 birim kredi çekmek zorunda kalıyor.
Ev fiyatlarının uçması dışında bir işe yaramaz. Çok yazık. Orta sınıfın ev alma ihtimali tamamen ortadan kalkmakta. Bence yine zengine yarayacak. Konut fiyatı 2 ise 4 milyon olur. Millet alamayacak. Ve secim öncesi ters tepki oluşacak millette. Yanlış adım göreceğiz..
10 yıl vadeli
2.000.000 lira kredi için
bugünkü koşullarla
aylık ödeme
45.000
Türkiye de bugünkü ekonomik şartlarda aylık 45.000 lira ev taksidini kim ödeyebilir.
Boş işler.
Emlak, konut fiyatları alış başını gitmiş. Öyle milyonluk konut satın alabilecek olanlar zaten onun öyle ya da böyle faizini de öder. Halk için aslında konut almak hayal. Boyuna posuna bakmadan kredi alıp bu işe girenlerin ciddi bir kısmını da karanlık günler bekliyor.
Zenginlerin partisi haline geldi ak parti. İyice kararttı yoksulun umutlarını. Zenginler kendi evlerini kendilerine satarak düşük faizli finansman sağlar, konut fiyatları durduk yere %30 civarı artar, başka hiç bir işe yaramaz.
Max. Kredi miktarı 200-300 bin TL yetmez
Kredi verdi diyelim
%40 nakit + %60 kredi kullansan;
3milyon TL > 60 Ay kredi
> Aylık 63 milyon TL taksit yapar
100bin TL maaş ile 5 yıl garanti işi olanlar hemen koşup 80m2 küçücük odalı 3+1 alsınlar ülkeyi kurtaralım hadi hep beraber.
1 milyon Tl tutarında kredinin aylık ödemesi 13 bin tl yapıyor ki evler artık 2 milyondan başlıyor. Aylık 26 bin Tl ödeyebilecek babayiğit kaldı mı?! Ayrıca müteahhitler vergi ödememek için 700-800 bin tl den fazla kredi kullandırmıyor. Bunu da unutmamak lazım.
Yine parası olana,yine zenginin malına mal katma çalışması.
Normal orta bir ev 3-4 milyon.Hangi orta sınıf,hangi çalışan,hangi sabit gelirli alabilir?
Sorunun kendisi olanlar,sorunu örtmeye çalışanlar,başkalarının üzerine atmaya çalışanlar sorunun çözümü asla olamazlar.
5-10-15 milyonluk evlerin alım satımını orta ve alt kesim yapamaz. Aylık ödemeleri en az 70 bin TL lerde olacak. Bu sebeple züppeler evi birbirlerine satarak faize veya hisseye koyacakları düşük faizli finansman almış olacaklar. Yok yere paranın değersizleşmesine bir katkı daha.
Yani fakir fukarayı ilgilendiren bir şey yok..
Rabbim sebep olanların sağlığını sıhatini alıp ele muhtaç etsin inşallah..!
Son söz:
Not 1: Patronları, kurucuları, sahipleri büyük ortakları mevcut iktidarın bir parçası olan zincirler ise şimdi canhıraş bir şekilde kendilerini savunmaya çalışıyorlar.Haklılar mı! Elhak haklılar. Faiz düşüreceğim diye yola çıkıp gerçek faizleri düşüremeyen ama kurları patlatan. Kurlara paralel olarak enerji maliyetlerini bir yıllık süre içinde iki katından fazla arttıran. Tarlaya atılan gübre fiyatını dövize paralel olarak birkaç misline çıkaran, sulama maliyetini elektrik fiyatları nedeniyle üçe katlayan, işçilik maliyetlerini enflasyon nedeniyle iki katına çıkartan, çuval ve plastik kasa fiyatlarının dahi en az yüzde 100 artmasına neden olan, ürünü pazara taşıyan kamyonun fiyatını dövize bağlı olarak yüzde 100 arttıran, o kamyonun yakıtının bedelini bir yılda en az yüzde 100 arttıran, kullandığı lastiğin fiyatını bir yılda yüzde 100’den fazla arttıran, ürünün satıldığı marketin kirasını bir yılda ikiye katlayan, dükkanı aydınlatan ampulün ve ürünü koruyan buzdolabının yaktığı elektriği bir yılda yüzde 150 arttıran bir iktidar hızla artan fiyatlardan marketleri sorumlu tutarsa buna ancak gülünür.
Çok savundukları Tarım Kredi Kooperatiflerinde, zararına satış yaptırtmalarına rağmen o marketlerden çok farklı fiyat uygulayamayanların, ekonomi politikalarındaki başarısızlık demiyorum beceriksizliklerinin bedelini marketlere ödetmeye çalışmaları komiktir. O market zincirleri bu iktidar döneminde piyasaya hakimiyet kurdular, tekel sayılabilecek pazar paylarına, milyar dolarlık kârlara, milyar dolarlık şirket değerlerine bu iktidar döneminde eriştiler.
Ve muhtemelen tarihlerinde ilk kez bu kadar karsız bir dönem geçiriyorlardır. Ve ilk kez yıllarca destekleyip parçası oldukları iktidar tarafından hedefe alındılar. Madem öyle kapatın üç harflileri. Bakalım ucuzluk olacak mı!
Not 2: 5 yılda 4.5 Milyon kişi EMEKLİ olacakmış EYT ile.
Ortalama 1 asgari ücret emekli maaşı olsa;
4.5x5500x12= 300 Milyar TL yıllık.(Yaklaşık)
Mevcut kurla,yıllık 16 Milyar Dolar!
Türkiye'nin bütçesi 200 Milyar Dolar şu anda.
Bu durum,özel sektör dahil,herkesin maaşını düşürecek.
Not 3: Zincir marketler olmasa, AKP en az bir 10 puan daha düşerdi.
Farkında değiller.
Ya da "MESELE" farklı. Bize farklı yansıtılıyor.
MARKETLERE saldırılması tamamen bir AKIL TUTULMASI.
Biraz bilanço, biraz muhasebe bilen, marketlerin ne kadar ucuz olduğunu görür.
Öyle ki, devlet rakip olmaya kalktı ama TARIM KREDİ daha pahalı. (Bir ara sağlam zarar da ediyordu galiba.)
Not 4: Suriye'de asgari ücret 50$.
Biz 100$ verip, ciddi bir SANAYİ DEVRİMİ yapabilirdik.
Bunun yerine herkesi şehirlere dağıttık.
Halbuki, güvenli bölgeye fabrikalar kurulacaktı.
Not 5: KONUŞMA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ bir kale gibi düşünürseniz, bu kalenin burçları şunlardır;
- MİZAH
- HAKARET
- MEDYA
- YAYINCILIK
Önce, bu burçları teker teker yıkarlar. Ardından da KALEYİ yıkarlar.
Türkiye'de şu anda bu 4 burç da harabe halinde. Bir tek KALE kaldı.
Not 6: Bir kadın akademisyenin odasını basıp, "Benim olacaksın, benimle evleneceksin, yoksa seni işsiz bırakırım" diyerek tehdit eden ve gözaltına alınan Prof. Dr. Bülent Arı'nın "Ben okumamış, cahil kesime güveniyorum. En tehlikelisi üniversite mezunları" dediği ortaya çıktı.