Ekol TV’den İlker Turak’ın özel haberine göre; DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit hakkında milletvekili seçilmeden önce “terör örgütü propagandası yapmak” suçundan kamu davası açıldı.

MAHKEME DURMA KARARI VERDİ

Yapılan yargılama sonucunda, İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesi, yasama dokunulmazlığı nedeniyle durma kararı verdi. Mahkemenin durma kararına karşı Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma başvurusu yaptı.

YARGITAY, BOZMA TALEBİNİ KABUL ETTİ

Kapatılan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Koçyiğit’in eylemlerinin yasama dokunulmazlığının istisnası kapsamında olduğunu belirtti.  Daire, durma kararının usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirmesinde bulunarak kanun yararına bozma talebinin kabulüne karar verdi.

DOSYA YENİDEN MAHKEMEYE GÖNDERİLDİ

Bu karar üzerine dosya yeniden İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi ve Koçyiğit’in yargılamasına devam edildi.

DOSYAYA AYM’NİN İHLAL KARARLARI SUNULDU

Ancak yargılama devam ederken Anayasa Mahkemesi, Koçyiğit ile benzer hukuki durumda olan Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında ihlal kararı verdi.  Gergerlioğlu hakkında verilen ihlal kararı mahkemeye sunuldu.  Mahkeme, Koçyiğit hakkında yeniden durma kararı verdi.

BAKANLIK YENİDEN BOZMA TALEP ETTİ

Adalet Bakanlığı yeniden kanun yararına bozma talep etti.  Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kanun yararına bozma yönündeki tebliğnameyi Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

DAİRE REDDETTİ 

Daire, yapılan değerlendirmede, Anayasa Mahkemesince Koçyiğit ile aynı hukuki durumda olan Enis Berberoğlu ve Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında verilen ihlal kararlarına atıfta bulundu.

Ayrıca, 2001 yılında yapılan değişikler ile milletvekillerinin, sadece ağır cezayı gerektiren suçüstü hallerde yargılamalarının süreceği hükmü anımsatıldı.

Koçyiğit’in “terör örgütü propagandası” suçunun bu kapsamda olmadığına işaret etti. Adalet Bakanlığının “kanun yararına bozma” talebini reddetti.

“O FAALİYETLERDEN SAYILAMAZ”

Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararın gerekçesinde, terör örgütü propagandası yapma suçunun devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği belirtildi.