Ekran Haber'den Duygu Taşkıran'ın haberine göre, Marmara gölü kurudu, barajlar kuruyor, Nilüfer barajının 20 günlük suyu kaldığı öğrenildi. Mevsimler normal seyrinde mi ilerliyor yoksa kuraklık yakın mı? TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır

YAĞIŞLAR SON 3 YILDIR MEVSİM NORMALLERİNİN ALTINDA

Türkiye genelinde özellikle son üç yıldır yağışların mevsim normallerinin altında gerçekleşmekte olduğunu belirten Çukurçayır, MGM'nin web sayfasından alınan şemalara bakarak şu açıklamalarda bulundu:

"Yukarıdaki şemalarda henüz 2022 yılı değerlendirmeleri olmasa da ülkemizin bir çok bölgesinde mevsim normalleri altında yağışlar aldığımızı biliyoruz. Bildiğiniz gibi; 'Kuraklık' meteorolojik karakterli doğal afet olup genel anlamıyla üç aşamadan oluşur. Birinci aşama Meteorolojik Kuraklık , İkinci aşama Tarımsal Kuraklık, Üçüncü aşama ise Hidrolojik Kuraklıktır. Hidrolojik kuraklıktan sonra Sosyolojik Kuraklık gelir ve tarihte bir çok medeniyetin yok olması ve büyük göçler yaşanması ile bilinir. Yukarıdaki tablolar son üç yıldır bölgesel farklılıklar göstermekle birlikte, Meteorolojik Kuraklık yaşadığımızı ortaya koymaktadır."

"HATALI MÜHENDİSLİK İMALATLARI DA SU SEVİYELERİNİN AZALMASINA NEDEN OLUR"

Ülkemizde göllerin kurumasının, nehirlerin su seviyelerinin azalmasının sadece yağış azlığı ile açıklanamayacağını belirten Fırat Çukurçayır, "Bunun temel nedenlerinden belki de en önemlisi gölleri besleyen kaynaklar üzerinde yapılan barajlar, göletler gibi hatalı mühendislik imalatlarıdır. Ayrıca yine gölleri besleyen kaynakların tarımsal olarak aşırı su tüketilmesine maruz kalması, yatağının değiştirilmesi vs gibi nedenler de göllerimizin maalesef kurumasına ve netice olarak yok olmasına yol açmaktadır" dedi.

"KURAKLIK ÇOK İYİ İZLENİLMESİ GEREKEN BİR DOĞAL AFETTİR"

Tıp Bilimi ile Meteoroloji Bilimini bir çok yönden birbirine benzer bulduğunu söyleyen Çukurçayır, "Nasıl ki Tıp biliminde bir hastalığın erken teşhisi sağlıklı yaşam  için çok önemli ise Meteoroloji Biliminde de 'Kuraklık' olayı çok iyi izlenmesi gereken bir meteorolojik karakterli doğal afettir. Bu nedenle ülke ve bölge bazlı kuraklık eylem planlarınız olmalı ve bu eylem planlarınızda belirtilen tedbirlerin ve uygulanacak yöntemlerin yağışların mevsim normalleri altına düştüğü ilk aydan itibaren devreye alınması gerekir. Bizde ise hayatımızın hemen hemen her alanında olduğu gibi kuraklık konusunda da sorunların çözümünü öteleme, başka bir ifade ile 'yumurtanın kapıya dayanması' beklenmektedir. Bu ay yağışlar mevsim normalleri altında gerçekleşirse, “… canım önümüzdeki ay yeterli yağış alırız. Önümüzdeki aylar geçer ilk baharda yeterli yağış alırıza geliriz, ilkbahar geçer yaz yağmurları, o da olmadı sonbahara umut bağlarız, o da olmayınca kış mevsimi derken yıl tamamlanır. Önümüzdeki yıl için aynı döngüyü yaşarız." ifadelerinde bulundu.

"HİÇBİR GÖL BİR GÜNDE KURUMAZ"

Hiçbir gölün bir günde kurumayacağını hatırlatan Çukurçayır, "Hiçbir nehirde su seviyesi durup dururken bir günde düşmez. Bu nedenle sorunun başlangıcı çok öncesinde başlamışken, gerek eylem planlarınızın olmaması, gerekse var olan eylem planlarının devreye sokulmaması nedeniyle göllerimizde kurur, nehirlerimizde. Buradan Marmara gölünün kurumasına ve Nilüfer barajındaki suyun bitmesine gelirsek; ne Marmara gölü bir günde kurudu, ne de Nilüfer barajındaki su bir günde bitti. Perşembe’nin gelişi Çarşamba’ dan bellidir misali adım adım buralara gelindi. Üstelik bu süreçte ne Marmara gölü, ne de Nilüfer barajı neredeyse hiç ülke gündemine gelmeden, her şey yolundaymış gibi, ne yaşantımızı aksattık ne de alışkanlıklarımızdan vazgeçtik. Eğer doğru bir kuraklık eylem planımız olsaydı ve ilk aşamada devreye alınsaydı, biz şu anda 'riski' yönetmeye çalışıyor olurduk. Şu an yaşadığımız ise bir realite ve bunca sorun arasında krizi aşmaya çalışmak zorundayız" dedi.