“Hiçbir sektörün geleceğini ön görmek mümkün değil”
Dünya’da ekolojik dengenin bozulduğuna, tedarik zincirinin koptuğuna dikkat çeken Ulu; “ Yaşanılan bu durum dünyanın en büyük ekonomik krizi olan 1929 kriziyle ilintilidir. Bu minvalde dünyanın siyasi ekolojik dengesinin bozulduğunu zaten Suriye’den, Afganistan’dan görüyorsunuz. Dünyanın genel ekolojik dengesinin de ne kadar bozulduğunu, yaşadığımız orman yangınlarından ve su baskınlarından görüyoruz. Her manada dünyanın çizgisi kaymış durumda. Şu an hiçbir sektörde geleceği ön görmek mümkün değil. Örneğin eskiden uluslararası deniz nakliyesi 2 bin dolarken, şu anda bu miktar 12 bin dolar. Yani bir konteyner ile tüm piyasa etkilenebilir. Bugün elektronik cihaz üretimi Avrupa’da yüzde 80 geriledi. Çünkü artık tedarik zincirleri kopmuş durumda. Bütün sektörler şu an öngörü yeteneğini kaybetmiş durumda, yani sektör fark etmeksizin herhangi birisi iş noktasında 6 ay sonra ne olacağını hesaplayamaz. Bu karamsarlığı ise dünyadaki söz sahibi ülkelerin biraz daha dikkatli olması ile yok edebilir. Dünyanın ileri zamanlarda her alanda daha iyi şeyler yapabilmesi için daha sağlıklı bir tutum gerekiyor.” dedi.
“Avrupa’nın bizimle bu kadar ilgili olmasını anlamış değilim”
Avrupa’nın Türkiye’ye karşı her anlamada olumsuz bir tutum içinde olduğunu belirten iş insanı Esat Ulu; “Türkiye’ye şu an bu kadar çok mülteci gönderilmesi ve mülteci konusunda bu kadar yüklenilmesi kesinlikle derin bir politikanın işidir. Türkiye’yi bir şekilde her alanda sıkıntıya sokmak asıl amaçtır. Misal bir ülkede büyük bir yangın çıkıyor, kayıplarımız oluyor ama Dünya basınında buna yer verilmiyor. Almanya’da su baskınları oldu, bu felakette 1600 kişi kayboldu, kaç tane insanın bulunduğu da bilinmiyor fakat bu sırada Alman medyası Türkiye’deki felaketlerle ilgili haberleri işliyor. Ben Avrupa’nın bizimle bu kadar ilgili olmasını da anlamış değilim. İşte tüm bu ekolojik problemlerin minimuma inmesi için, lider ülkelerin daha farklı hareket etmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’yle sürekli bir yarış var, özellikle Almanya’nın”
Türkiye’nin Avrupa için iyi bir pazar yeri olduğunu belirten Ulu; “Sürekli Türkiye’yle bir yarış var, özellikle Almanya’nın. Bunun yapılmasındaki amaç ise tutarsızlıktır. Şu an Avrupa Birliği, Çin’e karşı dolaylı bir ambargo uyguluyor ve bizimle çalışmaya da net karar vermiş değiller. Türkiye’de şu an tekstil piyasası yüzde 500-600 daha iyi çalışıyor. Avrupa buna rağmen Türkiye’ye karşı hala “evet-hayır” içerisinde. Halbuki Türkiye Avrupa için çok iyi bir pazar ve piyasadır.” İfadelerini kullandı.