Agos Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007'de gazete binasının önündeyken, o dönem 17 yaşında olan Ogün Samast tarafından düzenlenen saldırı sonucu yaşamını yitirdi. Cinayetin faili olduğu belirlenen Ogün Samast, 20 Ocak 2007'de Samsun otogarında yakalandı. 24 Ocak 2007'de tutuklanan Ogün Samast, tahliyesi ise dün gerçekleşti. Bolu F Tipi cezaevinde kalıyordu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE) Genel Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Hrant Dink cinayetinin hükümlüsü Ogün Samast'ın cezası, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun genel hükümlerine göre infaz edilmiştir” denildi. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'in ise Samast'ın tahliyesine ilişkin konuşmak istemediği öğrenildi. Dink ailesi avukatlarından Bahri Bayram Belen tahliyeye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“OGÜN SAMAST İNDİRİMLİ CEZAYLA CEZAEVİNDE KALDI”
Avukat Bahri Bayram Belen, "Hrant'ın öldürülmesiyle ilgili iki grup dava var. Birincisi tetikçiler diyeceğimiz, doğrudan suçu işleyen Ogün. Bunu organize eden Yasin Hayal ve geniş çaplı organize eden de Erhan Tuncel. Bir de onların 10-15 kişilik mahalle arkadaşları. Bunlarla ilgili dosya ayrıldı ve kesinleşti. Ondan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararla kamu görevlileriyle ilgili de dava açıldı. Mesela, Trabzon Emniyeti Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi ve İstanbul'daki polislerle ilgili… İkinci olarak yine bu karardan sonra Trabzon Jandarması, İstanbul Jandarması ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan bazı değişik rütbeli subay ve ast subaylar… Kamu görevlileriyle ilgili dava devam ediyor. Ogün Samast ve diğerleriyle ilgili dava bitti. Ogün Samast, cinayet zamanında, 2007 yılında 18 yaşını doldurmamıştı ve bu nedenle aslında tahammüden öldürmenin cezası olan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası onda indirime gitti. Ogün Samast bu indirimli cezayla ceza evinde kaldı. Cezaevindeki kaldığı süre içerisinde başka suçlar işledi. Hem onların infazı hem de bu süre içerisinde suç işlediği için verilen ana cezadaki infaz yandı. Sonradan birçok af yasası çıktı. İnfaz yasası adında af yasaları çıktı. Son olarak da sanıyorum ki denetimli serbestlik, son infaz yasası nedeniyle denetimli serbestlikle bırakıldı. Yasin Hayal'in, Erhan Tuncel'in çıkma imkanları yok. Bunlarla ilgili karar ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları. Erhan Tuncel'in örgüt üyeliğinden de var. Ogün Samast'ın daha evvel çıkması gerekiyordu bu nedenle biraz erken çıktı. Hem Türkiye'de hem de dünyada hiçbir kişinin tutukluluğu, suçu ne olursa olsun ve kim olursa olsun, kime karşı olursa olsun, ebedi tutukluluğa dönüşemez. Cezası kesinleşmiş olsa bile, cezası ebedi mahkumiyet ve ebedi infaza dönüşemez" dedi.
OGÜN SAMAST’IN ÇIKMASINDA ŞAŞILACAK BİR ŞEY YOK!
Belen, "Hrant'ın ölümü bir düşünür, bir yazar, bir gazeteci olarak hem ailesini hem de Türkiye'yi çok üzmüştür. Türkiye için çok büyük bir kayıptır. Mevcut yasal sistem içerisinde Ogün Samast'ın bırakılması, ayrıntısını bilmiyorum, cezaevi müdürlüğü ve infaz savcılığı bilir. Müddetname vardır, oradaki cezası ne kadar süre sonra çıkacağı, hangi disiplin suçunu işlediği için infazının yandığı ve bu nedenle süresinin ne kadar uzadığı, sonradan hangi suçu işlediği ve bu nedenle infazın ne kadar olduğu konuları, müddetnamede görülür. Bunları şu anda biz bilemiyoruz. Şu anda Ogün Samast'ın çıkmasında çok şaşılacak bir şey olmadığı kanısındayım" diye konuştu.
AİLENİN ACILARI TAZELENDİ
Dink ailesinin tahliyeyle ilgili alacağı kararlarla ilgili de Belen, "Adım atılacak bir şey yok. Kesinleşmiş bir karar. İnfazın uygulanması, artık kararı veren mahkemenin dışında infaz savcılığının ve yanlışlar olması halinde infaz hakimliğinin bakacağı işler. Kamu görevlileriyle ilgili dava devam ediyor. Aileden haberim var. Elbette üzülüyorlar ama onlar da yasal koşulları, tahliyenin daha evvel, Ogün'ün yaşı küçük olduğu için daha evvel çıkma durumunun olduğunu onlar da biliyor. Üzüntülerini yenilediler, tazelendi acıları. Hepimizin de öyle. Hrant gibi bir insanın kaybı, onu yeniden, Ogün'ün dışarı çıkmasıyla yeniden yaşamış olduk o acıyı" dedi.