Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'na katılmak üzere New York'a gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen yemekte iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi.

Buradaki konuşmasında, iş dünyası temsilcileriyle yeniden bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ve ABD'nin, NATO çerçevesinde uzun yıllara dayanan müttefiklik ilişkileri bulunduğuna işaret etti.

“2022 YILI SONU İTİBARIYLA İKİLİ TİCARET HACMİMİZ YÜZDE 15'İN ÜZERİNDE ARTIŞLA 32 MİLYAR DOLARI GEÇTİ”

Avrupa-Atlantik coğrafyasının güvenlik, barış ve istikrarına önemli katkılarda bulunan bu ortaklığı güçlendirerek sürdürmeyi arzu ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika ile ekonomik ve ticari faaliyetlerimiz, ikili ilişkilerimizin önemli bir boyutudur. İkili ticaret hacmimiz son 10 yılda 1,5 katına çıktı. Amerika Birleşik Devletleri, geçtiğimiz yıl en fazla ihracat yaptığımız ikinci, en fazla ithalat yaptığımız beşinci ülke oldu. 2022 yılı sonu itibarıyla ikili ticaret hacmimiz yüzde 15'in üzerinde artışla 32 milyar doları geçti" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile ticaret hacminde yakalanan bu artış eğiliminin memnuniyet verici olduğunu belirterek, "Ancak hedefimiz 100 milyar doları yakalamaktır. Bunun için karşılıklı olarak gayretlerimizi artırmamız gerekiyor. Bu bağlamda sizlerden beklentimiz yüksektir. Amerika ile ilişkilerimizi siyasi düzlemde ilerletirken, ekonomik alandaki iş birliğimizi de çeşitlendirmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ve ABD arasında yeni teknolojilerden kritik sektörlere, inovasyondan imalata, yapay zekâdan siber güvenliğe büyük potansiyel bulunduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji sektörünün de iş birliğinin ilerletilebileceği bir başka kritik alan olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye olarak Karadeniz'deki tarihî keşfimizin ardından doğal gaz ve petrol arama ile üretimine yönelik çalışmalarımızı hızlandırdık. Biliyorsunuz, kısa süre önce İstanbul Finans Merkezimizi hizmete açtık. İstanbul Finans Merkezi ile ülkemizi finans ve katılım finans alanında global bir merkeze dönüştürmek istiyoruz. Merkez içinde doğal gazdan madenlere birçok ürünün pazarlamasının, değerlendirmesinin yapılacağı yeni bir yapı tesis edeceğiz. İstanbul Finans Merkezini aynı zamanda 'enerji hub'ımız hâline getirmeyi arzu ediyoruz."

“TÜRKİYE, AMERİKAN ŞİRKETLERİ İÇİN ÖNEMLİ BİR BÖLGESEL ÜRETİM VE HİZMET ÜSSÜ KONUMUNDADIR”

Türk Hava Yollarının 121 ülkeden 342 destinasyona uçuş gerçekleştirdiğini, ABD'de 12 noktaya İstanbul'dan doğrudan uçuş yapıldığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "13'üncü uçuş noktasını teşkil edecek Detroit uçuşlarının 15 Kasım'da başlaması planlanıyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile turizm alanındaki ilişkilerin seyrinden de memnuniyet duyduklarını vurgulayarak, salgının etkisinin azalmasıyla 2022'de 1 milyonun üzerinde ABD'li turistin Türkiye'de ağırlandığını, gelecek dönemde bu sayının daha da artmasını ümit ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin son 21 yılda ekonomiden ticarete, savunma sanayisinden altyapı yatırımlarına büyük bir başarı hikâyesi yazdığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaptığımız reformlar sayesinde ülkemiz son 20 yılda, 252 milyar doların üzerinde uluslararası doğrudan yatırım çekti. Türkiye'nin küresel yatırımlardaki payı 2022'de yüzde 1,03. Amerika Birleşik Devletleri'nden Türkiye'ye yaklaşık 14,4 milyar dolar doğrudan yatırım girişi oldu. Ülkemize yatırım yapan 2 bin 88 Amerikan firmasına ve Amerikalı girişimcilere Türk ekonomisine duydukları güven için özellikle teşekkür ediyorum. Türkiye, Amerikan şirketleri için önemli bir bölgesel üretim ve hizmet üssü konumundadır. Halihazırda Amerikalılar dahil birçok uluslararası şirket, Türkiye'yi bölgesel bir imalat, ihracat, yönetim, lojistik, mühendislik ve araştırma geliştirme merkezi olarak tercih ediyor. Salgın sonrası dönemde ülkemizin bu konumu daha fazla öne çıkmıştır.”

“ÜLKEMİZDEKİ SEÇİMLERİN TAMAMLANMASIYLA BİRLİKTE OLUMLU BİR ATMOSFER YAKALADIĞIMIZI GÖRÜYORUZ”

Türk iş çevrelerinin Amerikan ekonomisine yaptığı katkıların da azımsanmayacak seviyeye ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk firmalarının ABD'deki doğrudan yatırımlarının son 10 yılda yaklaşık 8,6 milyar doları bulduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş dünyası temsilcilerinin gayretleriyle bu yatırım rakamlarını karşılıklı olarak yükselteceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti: "Ülkemizdeki seçimlerin tamamlanmasıyla birlikte olumlu bir atmosfer yakaladığımızı görüyoruz. Yüzde 90'lara ulaşan rekor katılımla ve demokrasi şöleni içinde gerçekleşen 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde milletimizin teveccühüne mazhar olduk. Cumhur İttifakı olarak Meclis çoğunluğunu elde ederken Cumhurbaşkanlığında yüzde 52,18 oy oranıyla 5 sene daha milletimize hizmet etme imkânına kavuştuk. Seçimlerin üzerinden bir hafta bile geçmeden hükûmetimizi kurduk. Kalkınma yolculuğumuza kaldığımız yerden başladık. Ekonomi yönetimini, uluslararası ekonomi çevrelerinin de çok yakından tanıdığı ehil isimlerden seçtik. Seçimler sonrasında ülkemizin ekonomik istikrarına olan güvenin pekiştiğini memnuniyetle müşahede ediyoruz."

“TÜRKİYE, OECD ÜYELERİ ARASINDA EN YÜKSEK ORANDA BÜYÜYEN İKİNCİ ÜLKE”

Türkiye'nin bir yandan 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını sararken diğer yandan ikinci çeyrekte yüzde 3,8 büyüme kaydettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin böylelikle OECD üyeleri arasında en yüksek oranda büyüyen ikinci, G20 ülkeleri arasında ise üçüncü ülke olmayı başardığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ihracatta 8 aylık dönemde 165 milyar doları, yıllık bazda ise 253,5 milyar doları yakaladığını belirterek, turizmde de önceki seneye göre çok daha yoğun bir sezon geçirildiğine işaret etti.

İstihdamda ise herhangi bir düşüşün söz konusu olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yılın ilk altı ayında depreme rağmen net 220 bin istihdam artışının sağlandığını kaydetti.

“ENFLASYONU ARTIRAN YAPISAL UNSURLARIN ORTADAN KALDIRILMASINI HEDEFLİYORUZ”

Dünyada son 60-70 yılın zirvelerine çıkan enflasyonun doğal olarak Türkiye'nin de sorunu olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda geçen hafta üç yılın yol haritası mahiyetindeki Orta Vadeli Program'ı kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı.

Büyüme ve ticaretten fiyat istikrarı ve finansal istikrara, beşeri sermaye ve istihdamdan yeşil ve dijital dönüşüme, afet yönetiminden kamu maliyesi ile iş ve yatırım ortamına yedi temel alanda öncelikli reform adımlarını belirlediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Para, maliye ve gelirler politikalarının tüm araçlarını uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurların ortadan kaldırılmasını hedefliyoruz. Temel odağımız, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı önceleyen politikalarımız sayesinde sürdürülebilir bir büyüme ikliminin tesisidir. Yüksek katma değerli özel sektör yatırımlarının öncülüğünde ortalama yüzde 4,5 oranında büyümeyi hedefliyoruz."

Türkiye'nin satın alma gücüne göre dünyanın 11'inci, nominal olarak ise 17'nci büyük ekonomisi olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2026 sonunda tarihimizde ilk kez 1,3 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklük ve 14 bin 850 dolara çıkan fert başına millî gelire ulaşacağız. 2026 yılında 300 milyar doları aşan ihracat ve 70 milyar doların üzerinde turizm gelirine ulaşacağız. Program döneminde 2,7 milyon istihdam artışı, yıllık ortalamada da 900 bin istihdam artışı hedefliyoruz" diye konuştu.

“ÜLKEMİZİN STRATEJİK KONUMUNUN SAĞLADIĞI TÜM AVANTAJLARI EN ETKİLİ ŞEKİLDE KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZ”

Atılan adımlara bağlı olarak döviz kurunun dengeye kavuştuğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye, siyasi istikrarı, eğitimli iş gücü, genç nüfusu, geniş iç pazarı ve bölgesel pazarlara erişimiyle, stratejik konumu ve modern lojistik altyapısıyla uluslararası yatırımcılar için güvenli liman olmayı sürdürüyor. Bölge ülkeleriyle tesis ettiğimiz yakın diyalog sayesinde bu konumumuzu daha da perçinliyoruz. Geçen ay Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne yaptığımız ziyarette toplam değeri 50 milyar doları aşan anlaşmalar imzaladık. Rusya-Ukrayna Savaşı'na çözüm arayışlarımızı ilk günden itibaren sürdürüyoruz. İsrail ve Yunanistan ile aramızdaki meseleleri hal yoluna koyma yönünde güçlü bir irade sergiledik. Bu ziyaretimizde her iki ülkenin başbakanıyla bir araya gelerek, gündemimizdeki konuları ele aldık. Mısır ile yeniden güçlenen diyaloğumuza büyük önem atfediyoruz. Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefimizi önümüze çıkarılan engellere ve 60 yıldır maruz kaldığımız haksızlıklara rağmen hâlen koruyoruz."

"NATO'nun en büyük ikinci kara ordusuna sahip müttefikiyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk dünyasıyla iş birliğimiz hamdolsun giderek güçleniyor. Afrika kıtasındaki mevcudiyetimiz kendini daha fazla hissettiriyor. Dış politikaya geniş bir perspektiften yaklaşarak ülkemizin stratejik konumunun sağladığı tüm avantajları en etkili şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Diyalog ve diplomasiye imkân tanındığında tüm ülkelerle ortak bir zeminde bulaşabileceğimize inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

“SAVUNMA SANAYİİ ALANINDAKİ ENGELLERİN ORTADAN KALDIRILMASINI BEKLİYORUZ"

ABD ile çelik ve alüminyum sektöründeki ilave gümrük vergileri gibi tek taraflı uygulamalardan kaynaklanan sorunları aşmayı ümit ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Aynı şekilde savunma sanayii alanındaki iş birliğimizin geliştirilmesinin önüne çıkarılan engellerin de bir an evvel ortadan kaldırılmasını bekliyoruz. Bölgesinin istikrar abidesi olan Türkiye'nin jeopolitik öneminin ve ekonomide sunduğu fırsatların buralarda tanıtılmasında sizlere de önemli görevler düşüyor. Türkiye-Amerika ilişkilerinin ilerletilmesi için özel sektörün, siz değerli iş dünyasının ve iş konseylerinin çabalarını her zaman takdirle karşılıyoruz. Bu alandaki gayretlerinizin artarak sürmesini temenni ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisimizin yanı sıra büyükelçiliklerimizin, konsolosluklarımızın, ticaret müşavirliklerimizin ve devletimizin tüm kurumlarının sizlere her türlü desteği vermeye hazır olduğunu tekrar ifade ediyorum."