61 yıllık Baas rejimi ve 53 yıllık Esad yönetimi, bu sabah muhaliflerin Suriye’nin başkenti Şam’ı da ele geçirmesiyle beraber son bulmuştu. Ekol TV’nin haberine göre ABD istihbarat kaynaklarından gelen yeni bilgiler, Suriye’de Beşar Esad rejiminin kimyasal silah kullanma ihtimaline dair endişeleri artırdı. İsimlerinin açıklanmasını istemeyen yetkililere göre, Esad'a bağlı güçlerin sınırlı miktarda kimyasal silah stoğu bulundurduğu değerlendiriliyor.  Bu stoklar arasında sinir gazı sarin yüklü mühimmatların da bulunabileceği belirtiliyor. Uzmanlar, rejimin bu silahları, savaşı sonlandırmak amacıyla son bir çaba olarak kullanabileceğinden endişe ediyor.

ESAD REJİMİMÜHİMMAT STOKLAMIŞ OLABİLİR

Uluslararası insan hakları gözlemcileri ve ABD’li yetkililer, Esad hükümetinin 13 yıllık iç savaş boyunca kimyasal silahları defalarca kullandığını belirtiyor. Kullanılan silahlar arasında sarin gazı ve klor gazı gibi öldürücü maddeler yer alıyor. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) çabalarına rağmen, ABD istihbaratı Esad rejiminin hâlâ mühimmat stokladığını düşünüyor.

Trump1

OLASI SALDIRI ABD’NİN RADARINDA

Esad rejiminin kimyasal silahlarla büyük çaplı bir saldırı hazırlığında olup olmadığı konusu ABD’nin radarında. Ancak, Biden yönetimi bu süreçte taraf tutma veya savaşın gidişatını değiştirme niyetinde olmadığını açıkça belirtti. Beyaz Saray yetkilileri, ABD’nin ne Esad’ı ne de isyancıları destekleyerek savaşa müdahil olacağını ifade etti. Bu politika, Beyaz Saray'ın 47'nci Başkanı Donald Trump tarafından da sosyal medya platformu Truth Social’da desteklendi. Trump, “Suriye bizim savaşımız değil, karışmamalıyız” diyerek bu duruşu yineledi.

KİMYASAL SİLAH TEHDİDİ DEVAM EDİYOR

Suriye’de kimyasal silahların tamamen yok edilememesi, bölgede gerilimi artırmaya devam ediyor. ABD istihbaratı, Esad rejiminin bu silahları sınırlı miktarda depolamaya devam ettiğini ve gerektiğinde kullanabileceğini değerlendiriyor. Her ne kadar OPCW denetimleri bölgedeki kimyasal silah kapasitesini azaltmış olsa da Esad’ın tamamen silahsızlandığını söylemek mümkün değil. ABD’nin gelecekte bu tehdide nasıl bir yanıt vereceği belirsizliğini koruyor. Ancak hem Washington hem de uluslararası toplum, Suriye’deki kimyasal silah tehdidinin yeniden gündeme gelmesinden duyulan endişeyi paylaşıyor.