Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi birinci sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’in cansız bedeni 27 Eylül’de kaybolmasının 18 gün ardından Van Gölü kıyısında bulundu. Adli Tıp Kurumu tarafından otopsisi yapılan genç kızın bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA örnekleri bulundu. Baba Nizamettin Kabaiş, “Rojin’in intihar ettiği veya suda boğulduğunu kimse söylemesin. Kesinlikle öyle değil” diyerek isyan etti.
“POLİS YETERİNCE ÇALIŞMADI”
Rojin’in cesedinde Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede 2 erkeğe ait DNA örneğinin bulunduğunu öne süren Kabaiş, “47 kişinin DNA örneğini aldılar. 2 farklı erkeğe ait DNA var. Onları arayıp bulurlarsa, mesele çözülür. Bunlar hariç diğer deliller de var. Kendim gözümle gördüm. Ben içeri girmeden kızımın kazağını göbeğin üst kısmına kadar kaldırmışlardı. Karnında hiç su yoktu. Sırt tarafında darp izi vardı. İkisini gözümle gördüm” sözlerini kullandı. Kabaiş, “Başörtüsü gölden uzakta, bir avuç kumun üzerindeydi. Polis, başörtüsünü bırakan kişilerin bulunması için yeterince araştırma yapmadı” dedi.
“MORLUK DEĞİL DARP İZİ”
Evlat acısı yaşayan baba, “Biz darp izi olduğunu söylüyorduk onlar ise morluk diyordu. Ben kendi gözümle gördüm, morluk değildi. Her iki göz kapağında ve alnında siyahlık vardı ama yüzü şişmişti. Bir de boğazın altında bilezik gibi pamuk bırakmışlardı. Demek ki oraya da zarar vermişlerdi. Zaten otopsi raporunda yemek borusunu çatlak olarak yazmışlardı. Ceset torbasının zincirini de çekmişlerdi. Tamamını açmamışlardı. Ayaklarında da demek ki darp izi varmış, onu da ben görmedim. Sonra bana bir fotoğraf gönderdiler, ben o fotoğrafta gördüm” diye konuştu.
“BAŞKA ROJİNLER’İN CANI YANMASIN”
Baba Kabaiş, evlat acısının biraz olsun dinmesi için yetkililerden olayın aydınlatılması için çalışmalarını talep ederek, “Kızımı öldürenler bulunmalı. Başka Rojinler’in canı yanmasın. Dosyanın takipçisi olunmasını istiyoruz” sözleriyle seslendi.