Evine giderken ormanda iş makinesiyle 1183 yaşındaki porsuk ağacının kesildiğini görerek ihbarda bulunan mağara kaşifi ve çevreci Engin Zaman, Kent Konseyi Başkanı Mustafa Bilge ile birlikte adliyeye giderek Devlet Su İşleri (DSİ) Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü ve kesim yapan müteahhit hakkında, "görevi ihmal sureti ile görevi kötüye kullanmak ve ağaç kesmek" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Porsuk1

GÖRDÜ, DURDURDU, İHBAR ETTİ

19 Mayıs’ta Ankara yolu Gökgöl Tünelleri mevkisinde iş makinesinin ormanda çalıştığını görüp, merak ederek bakmaya giden Zaman, ağaç kesildiğini görüp iş makinesi operatörünü uyardı ve çalışmayı  durdurdu. Zaman daha sonra ihbarda bulundu. 

İŞ MAKİNESİNE EL KONULDU

İhbar üzerine olay yerine Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Daha önce yapılan testlerle 1183 yaşında olduğu belirlenen porsuk ağacının kesildiği ortaya çıktı.

Ormancılar, yaptıkları incelemede DSİ’nin dere ıslah çalışmasını yapan taşeron firma ekiplerinin ormanda kaçak kesim yaptığını tespit ederek tutanak tuttu. Bu esnada taşeron firma yetkilileri ormandan uzaklaştı. Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, bölgede inceleme yaparken tutulan tutanakla sorumlular hakkında adli işlem başlattı, iş makinesine de el konuldu.

Porsuk7

3 KURUM VE MÜTEAHHİDE SUÇ DUYURUSU

Çevreci Engin Zaman, Kent Konseyi Başkanı Mustafa Bilge, olayla ilgili suç duyurusunda bulunmak için Zonguldak Adliyesi’ne gitti. Zaman ve Bilge’ye, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Devril Dural, TEMA Zonguldak Vakfı İl Temsilcisi Berran Aydan ile partililer ve çevreciler eşlik etti. 

Zaman ve Bilge, avukatları eşliğinde, DSİ Müdürlüğü, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü ve kesim yapan müteahhit hakkında, "görevi ihmal sureti ile görevi kötüye kullanmak ve ağaç kesmek" gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu.

Porsuk5

UZUN ZAMANDIR BÖLGEYLE İLGİLİ MÜCADELE EDİYOR

Tek bir ağaç için değil, bölgeyle ilgili uzun zamandır mücadele ettiklerini belirten Engin Zaman, "Gökgöl Deresi’nde 1183 yaşındaki porsuk ağacı kesildi. Sadece anıtsal özelliği olan bir porsuk ağacı kesilmedi burada. Bürokrasi içerisinde yapılan birçok hatalar var, suçlar var." dedi.

"PORSUK AĞACI KESMEMEK, GÖRGÜ KURALI"

Türkiye’de Orman Bölge Müdürlükleri dışında hiçbir kurumun ağaç kesme yetkisi bulunmadığını hatırlatan Zaman, DSİ’nin izin almadan kesim işlemi yaptığını söyledi.

Porsuk ağaçlarının yasal düzenlemeyle korunmasa da kesilmemesinin orman çalışanlarının iyi bildiği bir görgü kuralı olduğunu belirten Zaman, "Ağacın yaşı önemli değildir, bu Orman İşletmesi tarafından bilinen bir şeydir. Dünyada 3 ülkede porsuk ormanı vardır. İngiltere, İran’ın Kafkasya bölümü ve Zonguldak Gümeli beldesindedir. Gökgöl’dekiler henüz orman oluşturmamıştır ama değerlidir." ifadelerini kullandı.

Porsuk8

"AĞAÇ MÜZEDE GELECEK KUŞAKLARA SAKLANSIN"

Prof. Dr. Barbaros Yaman ile birlikte yaptıkları bilimsel çalışmayla ağaçların yaşını tespit ettikten sonra 2022 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne porsuk ağaçların tescillenmesi ve için başvuru yaptığını söyleyen Zaman, şöyle devam etti:

"Büyük bir ağaç var, bu ağacı kesmek kolay değil. Müteahhidin onayını istemesi lazımdı. Müteahhit olan biri bunu bilir, ağaç kesemez. Orman İşletmesi kesmesi lazım. Buna rağmen müteahhit herhangi bir izin almadan, kendi kafasına göre kesiyor. 5 gündür, ağacı kesen kişiye işlem yapılmadı. 5 gündür bu vatandaş kayıp, kim olduğunu bilmiyoruz. Bu ağaç tamam kesildi en azından bundan sonra Maden Müze’mizde sergilenmeli çünkü 5 metreye yakın bir ana gövde dere yatağında duruyor. Orman İşletmesi kendi odun deposuna kaldırmak yerine, Maden Müzesi’nde en azından gelecek kuşaklara saklayalım. Bölgede kesilen 26 tane 800 ila 1125 yaşları arasında porsuk ağaçları var. Bu ağaçların korunması, bu alanın bir an önce tabiat parkı yapılması için gerekli müracaatları yapacağız. DSİ, Orman Bölge Müdürlüğü ve Çevre, Şehircilik İl Müdürlüğü hakkında, görevleri suistimalden dolayı suç duyurusunda bulunacağız."

Porsuk9

KENT KONSEYİ BAŞKANI: SORUN, KURUMLAR ARASI İŞ BİRLİĞİ OLMAMASI

Kent Konseyi Başkanı Mustafa Bilge ise, "Çevre Müdürlüğü’ne gittiğimizde daha önce buranın tescillenmesi için koruma kuruluna yazışmalar yapılmış fakat birtakım ölçümler yapılamadığı için arazide zor koşullarda kotlar falan alınamadığı için o iş orada kalmış. Çevre, Orman’ın konusu diyor, Orman, Tabiat Parkları’nın diyor. Tabiat Parkları da 'tescil olmadan tabiat parkı ilan edilmeden bizim kontrolümüz altına girmiş olmuyor' diyor. Burada şöyle bir sorun ortaya çıkıyor; Valimizi de bilgilendirdim, kurumlar arası iş birliği olmaması." dedi.

TEMA TEMSİLCİSİ: AĞAÇLAR YETİŞMEYE BAŞLADIĞINDA İNSAN YOKTU ORADA

TEMA Vakfı Zonguldak Temsilcisi Berran Aydan da "Yakından gördüm, çok çok üzücü. Kesilen gövdeleri de yamaçtan yuvarlamışlar orada duruyor. Yeşil yaprakları olan dallar etrafa saçılmış. Ekipleri aradım porsuk ağacı bütün dünyada denizden en az 700- 1000 metre yükseklikte yetişen bir ağaçken çok nadir olarak sadece bizim Zonguldak’a özgü olarak burada denizden seviyesinden sadece 200- 300 metre yükseklikte yaşamını sürdürmüş. 1180 yıl, dile kolay. Bir insan ömrü ortalama 80 yıl, yani kaç asır yaşamış. Belki o ağaçlar yetişmeye başladığında insan yoktu orada. Bizden çok önce bizim dünyamızın sahibi aslında onlar. Bu yaşanan bizim toplum olarak bilinçsiz, bilgisiz ve duyarsız olduğumuzu gösteriyor." diye konuştu.

Porsuk6

CHP İL BAŞKANINDAN "HOLOKOST" BENZETMESİ

Ağacın kesilmesinde bilinç düzeyindeki eksikliğin etkisinin büyük olduğunu ifade eden CHP Zonguldak İl Başkanı Devrim Dural, "Kamu kurumlarının arasındaki eşgüdüm eksikliğinin de burada ortaya çıktığı gözüküyor. 5 metre ağacımızın gövdesinin hem ileride bilime hizmet etmesi bakımından bir yerde konumlandırılıp halkımızın ziyaretine açılması bilimin hizmetine sunulmasını değerli buluyorum. Bu karşılaştırmayı yapmak zorundayım, nasıl bugün holokost katliamı yaşandığı zaman, toplama kamplarında insanların katledildikleri mekanlar şu anda bir müze şeklinde insanların görmesi sağlanıyorsa bu ağaç kütüğünün de gelecek nesiller tarafından görülmesi gerekir. Buradaki mesaj da şu olmalıdır; ‘Biz bu ağacı koruyamadık ve biz bu ağacı katlettik. Bu da devletin de kamunun da kamu kurumlarının da hepimizin burada sorumluluğu vardır.’ Yüzümüzün kızarması gereken bu durumu gelecek nesillere aktarmamız gerekir. Buradan hepimizin bir ders çıkarması gerekiyor. Bir daha böyle katliamların yaşanmaması maksadıyla." değerlendirmesinde bulundu.