Haberleri biraz izlerseniz hak verirsiniz. Bir taraftan Feyza Altun gözaltına alınıyor diğer yandan bir siyasetçimiz siyanürle altın arandığını söyleyen vatan hainidir diyor. Nereden baksan kafayı yedirtir ülke gündemi. 

Maaşını hiç görmediğini söyleyen bir bakan Bodrumda 25 dönümlük hazine arazisini avanta alıyor üzerine 2 katrilyon hibe teşvik alıyor. Cebinden harcamasına gerek kalmamış. Bakan maaşı devenin kılı değil. İyi ki almıyormuş maaşını. Bir de alsa ne yapacak!

Vatandaş ise tost ayran hesabı yapsın. 2 tost 2 ayran olmuş 400 TL. 10 bin TL alan emekli ne yapsın şimdi? Okula giden çocuklar nasıl karın doyursun!

Muhtarlık meselesi:

Muhtarlık müessesesi kaldırılmalıdır yazıma gelen tepkiler üzerine tekrar konuyu biraz açmam gerektiğini müşahade ettim. 

Dedem muhtardı. O zaman muhtarlık maaşı falan yoktu. Muhtar olmak için karşısına çıkan aday da yoktu. Çünkü muhtarlık, vatandaşa beleş hizmetti. Yükü de çok ağırdı. Muhtarlığın hükümet gibi görevleri vardı. Taşıdığı muhtarlık mührünün sorumluluğu vardı. Evrak imzalamak, vatandaşa yardımcı olmak. Kurban Bayramı'nda deri toplamak. Mahallenin fakirine fukarasına bakmak. Küskünleri barıştırmak. Yeni doğan çocuğun evraklarını düzenlemek. Ölen kişinin kaydını düşürmek. Evlenenle boşananla ilgilenmek vs.
Dedem, muhtarlığın yanında Çiftçi Malları Koruma Dairesi'nde Osmanlıca kayıtları Türkçeleştirmek ve mantara bekçilerini denetlemek gibi görevler de yapardı. 
Yanlış ya da adam kayırma adına imza atmaz, bir mühür vurmazdı. Dedem dosdoğru bir adamdı. 
Gün oldu harman oldu. Muhtarlara maaş bağlanma işi gündeme geldi. Dedem bu haberi duyar duymaz. "Ben muhtarlığı bırakıyorum, seçimde aday olmayacağım" dedi. Yapılan ısrarlara rağmen dedem muhtarlığı bıraktı. 

Dedem çok arif ve akıllı bir adamdı. Muhtarlara maaş bağlanmasını "tüfek icat oldu mertlik bozuldu" gibi algılamıştı. 
Geldik 31 Mart seçimine. Bu tarihte hem belediye başkanları, belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri hem de muhtarlar seçilecektir. 

Sayın Cumhurbaşkanımız muhtarlığı öyle cazip hale getirdi ki nerdeyse bütün vatandaşların muhtar olası geldi… 
Muhtar adayı vatandaşlar mahallelere boy boy afişler asıyor, öyle vaatlerde bulunuyorlar ki zannedersiniz hükümetin dahi çözemediği sorunları muhtar çözecek. Mahalle ve sokak duvarları kâğıt ve bez afişlerle süslenmiş vaziyettedir.

Muhtar vaatlerinden birkaçına paylaşalım:
"Düşersen dara hemen beni ara" "mahalleme hizmet kutsal ibadettir." "Ek işimiz değil tek işimiz muhtarlık" "7X24 hizmet istiyorsanız beni seçin"

Garibim vatandaşım muhtarın görevinin ne olduğunu bile bilmiyor. Hâlbuki bırakın 5 seneyi belki de ömür boyu muhtarla pek işi olmayacak. Çünkü eskiden muhtarın verdiği bütün evraklar şimdi internet üzerinden alınıyor. Şimdi muhtar kardeşlerimiz senin vergilerinle keyif çatacak, muhtarlık bürosunda oturduğu yerde maaş alacak. Muhtarlığın sağladığı imkânlardan istifade edecek.  Gözümüz yok Allah versin.  

Muhtar adayı olan kardeşlerimizi keşke test etmek mümkün olsa da muhtarların alacağı maaş, mahallenin muhtaç ailelerine bağışlanacak diye bir kanun çıksa da gerçek hizmet âşıklılarını bir görseydik. Muhtarlık beleş olsaydı bakalım kaç kişi aday olurdu. Birkaç daireli apartmanda bile yöneticiliği kimse beleş yapmıyor artık. 

Son söz: Gücü arttıkça insanın, zafiyetleri de büyür.. Parası, makamı ve gücü artanların alkole ve hovardalığa başlaması, günaha giriş yapması olağanlaşır..

Not 1: Bizim halkımız, para ile diploma satın almayı da sever.

Yüksek puanlı bölümler değil ama, üniversite sınavında 5 net yapan çocuğunu, mühendis, avukat falan yapanların ciddi AHLAKİ sorunları da var.

O çocuklar hala 5 para etmez ayrıca.

Not 2: Yerel seçimin genel seçim havasına döndüğünü düşünüyorum. Yerelde adayların yapmayı vadettiği projeler henüz ortada bile yok. Emekli zammı, çiftçi mazot desteği vs gibi yerel yönetimle hiç alakası olmayan konular gündemde. Bir tek bana mı garip geliyor?

Not 3: Asgari ücretin önce tanımını yapalım mı? Asgari ücret bekar birinin en iyi ihtimalle 1+1 evde kendini idame ettirmesi için verilen ücrettir. Bütün dünyada. Evli ve çocuklu birinin 3+1 evde kira ödeyerek geçinmesi için yeterli değildir. Amacı da o değildir.