Bakan Tunç'tan İBB soruşturması açıklaması: Siyasi değil adli

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Basın Kuruluşları Bilgilendirme Toplantısında gündemi değerlendirdi. Yargı reformlarıyla köklü ve kapsamlı adımlar atıldığını belirten Bakan Tunç, “Türkiye’de son çeyrek asırda siyasi katılımı artıran reformlarla katılımın arttığı sistem sağlanmıştır. Siyasal ve hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyenler ortadan kaldırılmıştır” dedi.

51 KİŞİ TUTUKLANDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İBB’ye yönelik başlattığı terör ve yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili konuşan Bakan Tunç, “Geçen hafta bilindiği üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından aralarında İBB Başkanı'nın da bulunduğu 106 şüpheliyi kapsayan 2 ayrı soruşturma başlatıldı. Çıkar amaçlı suç örgütü kapsamında 48 şüpheli tutuklandı. Toplamda 51 kişi tutuklandı, 41 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildi, 14 kişinin de yakalama çalışmaları sürüyor. Soruşturma dosyaları içinde MASAK raporları, müfettiş raporları ve delillerin olduğu belirtilmektedir. İhalelerde usulsüzlük yapıldığı iddiası, kaynağı belli olmayan paraların kişisel hesaplara aktarıldığı, menfaat elde edildiği iddiası, CHP İl Başkanlığı binasının satın alınması sırasında haksız kazanç sağlandığı iddiası İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca paylaşıldı” dedi.

SAVUNMA SOKAKTA DEĞİL MAHKEMEDE YAPILIR

Kamuoyunda bazı çevrelerin soruşturmanın siyasi saikle yapıldığı algısını yaratmaya çalıştığını vurgulayan Bakan Tunç, “Bazı çevreler adli çalışmayı cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmeye çalışmıştır. Bu iddiayı reddediyoruz. Cumhuriyet savcısı şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplamakla yükümlüdür. Herkes bilmelidir ki hukuk devletinde suç işlendiğine dair bir delil varsa gerekli savunma mahkemede yapılır sokakta değil. Yargı makamında savunma yapmak bir hak ve sorumluluktur” ifadelerini kullandı.

'SORUŞTURMA MAKAMINI BASKI ALTINA ALMAYA ÇALIŞTILAR'

Herkesin tarafsız ve bağımsız Türk yargısına güvenmesi gerektiğini belirten Tunç, “Adaletin tecellisi için verilecek kararı saygı ile karşılamak hepimizin sorumluluğudur. Uluslararası toplumun çifte standardını reddediyoruz. Bazıları soruşturma makamını baskı altına almaya çalıştı. Türkiye küresel çapta da insan haklarını savunmaktadır. Küresel krizlere baktığımızda Türkiye’nin duruşunun ne denli anlamlı olduğunu görüyoruz. Türkiye sadece kendi halkı için değil insanlık için de güvenli liman olmuştur” diye konuştu.