Ekonomist Abdurrahman Yıldırım, Habertürk canlı yayınına katılarak İsrail-Hamas çatışması sonrası, ABD uçak gemisinin İsrail’e yönelmesiyle gerilen Türkiye-ABD ilişkilerini değerlendirdi. Yatırımcıların, Türkiye’nin ABD ile olan ilişkilerine dikkat edeceğini vurgulayan Yıldırım, “Yatırımcılar, özellikle ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere bakacak. Küresel piyasalarda özellikle dünyanın abisi konumunda olan ABD’nin, bir NATO üyesi olan Türkiye ile ilişkilerinin arasının iyi olması, Türkiye’ye yatırımı kolaylaştırır ve teşvik eder. Ama ilişkilerin gerilmesi hem gelecek yatırımları durdurur hem de var olan yatırımları ülkeden çıkarır. Dolayısıyla borsanın dünkü sert düşüşünde bunun da bir payı olsa gerek. ABD ile gerilim yaşayan bir ülkeye Batı’dan yatırım gelmez” ifadelerini kullandı.
“ÖNCE BORSA SONRA DOLAR ETKİLENEBİLİR”
Yaşanan gerginliğin ilk olarak borsayı etkileyeceğine dikkat çeken Yıldırım, “Biz de elbette ulusal çıkarlarımızın gerektirdiği tavrı göstermeliyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, belki bu yolda adım atıyor. Ama ABD ile ekonomi ve sermaye anlamında çatışan bir ülke, dünyadan kabul görmez. Bir süre sonra bu gerginlik ilk olarak borsayı etkiler daha sonra dövizi de etkileyebilir. Döviz üzerindeki beklenti, Türk Lirasının değerleneceği ve dövizin artmayacağı yönünde ama dolar 27 TL’nin üzerinde devam ediyor. Diğer yandan ise şu an küresel çapta Türkiye’yi çok olumsuz etkileyecek gelişmeler yok” dedi.
ABD’DE FAİZ ARTIRMA KONUSUNDA GERİ ADIM
Yıldırım, ABD’nin faiz artırılması konusunda geri adım attığına değinerek, şöyle konuştu:
“ABD faizi 4,88’e yükseldi daha sonra sert bir düşüşle 4,50’ye doğru geriledi. Dün kısmi bir artış ile 4,60’a geldi ama daha iyi bir durumda. ABD Merkez Bankasının, faiz artırması konusunda bir geri adımı görülüyor. Dolayısıyla ABD’de yeni bir faiz artırımı şu anda beklenmiyor”
“TÜRKİYE, FAİZDE NORMALLEŞME YOLUNDA ÖNEMLİ MESAFE KAT ETTİ”
Türkiye’de faiz artırımının yaşanan son olaylardan dolayı beklenenden yukarıda gerçekleşebileceğinin altını çizen Ekonomist Abdurrahman Yıldırım, “Türkiye’de ise bir artış olacak zaten bu bekleniyor. Var olan sermayeyi tutmak ve yeni sermaye çekmek için, biraz daha yukarıda bir faiz oranı mümkündür. 5 puan faiz artırımı yapacakken 7,5’da yapılabilir. Bu bize savaşın bir maliyetidir. Asıl tehlikeli nokta, Türkiye-ABD ilişkilerindeki gerilimin tırmanmasıdır. O zaman işler karışır ve faiz artırımı da kesmez. Türkiye şu an 3 aylık mevduatta reel duruma geldi. Mevduat yüzde 45,5 ve kredi faizlerinin ortalaması yüzde 50’ye çıktı. Yani faizde normalleşme yolunda önemli mesafe kat ettik” diye konuştu.