Elektrik, su, gıda, ilaç ve tıbbi malzeme girişini engelleyerek, yakıt sevkiyatını durdurarak, sivillerin sığındığı hastane, okul, kamp ve ibadethaneleri bombalayarak, BM tesislerini havaya uçurarak, ambulansları hedef alarak, göçe zorladıkları halkı vurarak, fosfor bombasıyla sivilleri katlederek, Gazze’nin tüm kütük ve arşivlerini yakarak, cami gibi kutsallara botlarla girip katlettikleri Filistinlilere cami hoparlörlerinden şarkılar söyleyip alay ederek küçükten büyüğe 4 ağır insanlık suçu olan "savaş suçu", "insanlığa karşı suç", "saldırı suçu" ve "soykırım suçu" kategorilerinin tamamını işleyen İsrail, tüm tepkilerin hedefi.

Dünyanın gözü önünde, kameraların karşısında İsrail tarafından pervasızca ve tüm uluslararası hukuku alay edercesine çiğneyerek Filistinli sivillere soykırım uygulanıyor. Filistin Sağlık Bakanlığı verileri göre, İsrail ordusunun hava saldırıları yüzünden Gazze'de 62 günde 8000'i bebek ve çocuk, 6200'ü kadın olmak üzere 18.608 kişi yaşamını yitirdi, 50.594’ten fazla kişi yaralandı. 36 hastaneden 30’u İsrail saldırıları ve yakıt ambargosu sebebiyle çalışamaz duruma geldi. İsrail, baskın yaptığı Kemal Advan Hastanesi'nin Müdürü Ahmed el-Kahlut ile 70 personeli hastaneden çıkararak bilinmeyen bir yere götürdü ve işkence ile sorguya çekti. Bıraktığı bazı doktorlar, yaralılar için hastaneye dönmek isteyince ateş edilerek vuruldu. Hastane içindeki yaralılar, hamile kadınlar, yaralıları tedavi eden doktorlar da keskin nişancılar tarafından vuruluyor. İsrail, Gazzelileri susuz, aç, nefessiz, ilaçsız kalarak sözde doğal yollardan da öldürmeye çalışıyor. Hastane yakınına kadar el arabalarıyla taşınan yaralılara dahi, İsrail keskin nişancıları ve tankları yüzünden doktorlar ulaşamıyor. Enkaz altında 4700'ü bebek ve çocuk, 8000’den fazla insanın olduğu değerlendiriliyor. Batı Şeria’da ise 283 Filistinli katledildi.

İşlenen tüm bu insanlık ve savaş suçlarına rağmen dünya ülkeleri, İsrail’e müdahalede bulunamıyor. 8 milyon nüfusluk İsrail’in 8 milyarlık dünyaya meydan okuma cüretinin altında ise ABD bulunuyor. Öyle ki İsrail, her türlü yardımda bulunan ABD’ye bile yeri geldiğinde kafa tutuyor. Yaşadıkları ülkelerin yönetimlerinin İsrail karşısındaki acziyetini gören vicdan sahibi insanlar ise ABD ve İsrail mallarını boykot ederek, protestolara katılarak bu vahşetin karşısında duruş sergiliyor.

Ellerinden tek gelenin ABD ve İsrail mallarını boykot etmek olan ve bunu en eksiksiz şekilde yapmak isteyen vatandaşlar, alacakları ürünlerin ABD ya da İsrail’e ait olup olmadığına bakıyor. Alacağı her ABD ve İsrail mallarının, Gazze’deki bebeklerin başına bir kurşun ve bir bomba olarak döneceğini bilen vatandaşlar, ya ABD-İsrail ürün listelerine ya da listede yer almayan ürünlerin ABD veya İsrail menşeili olup olmadığına internetten bakıyor.

Bu bilinçle hareket eden Türk ve uluslararası kamuoyu, özellikle Gazze saldırılarının ilk günlerinde İsrail’e desteğini açıklayan firmaların mallarını almayarak, boykot yoluyla Gazze’ye, Filistinlilere destek vermeye çalışıyor. Türkiye’de, İsrail’e olan desteği sebebiyle en çok boykot edilen şirketlerin başında Starbucks geliyor.

ÜMİT ÖZDAĞ, STARBUCKS’I BOYKOT EDENLERE HAKARET ETTİ

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, MHP’nin kurucu lideri rahmetli Alparslan Türkeş’in, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun ve daha birçok önemli ismin “Mossad ajanıdır, Soros’un adamıdır” dediği Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Samsun Atakum’da bir Starbucks şubesine girerek çektiği video ile Starbusks’ı boykot eden vatandaşlara “salak” dedi. Gençlere seslenen Ümit Özdağ, “Kimse sizin ne içtiğinize, nerede içtiğinize karışamaz” diyerek Starbucks’ı teşvik etti.

ÜMİT ÖZDAĞ TÜM GENÇLERİ STARBUCKS’A GİTMEYE TEŞVİK ETTİ

Ümit Özdağ video kaydında şunları söyledi:
“İyi akşamlar! Samsun'da Atakum'da Starbucks’dayız. Şöyle görün bakın, herkes burada, gençler… Bazı gerçekten salakların düşündüğünün aksine burada kahvelerini içip sohbet eden gençlerin hiçbiri israil'i desteklemiyor. israil'i esas destekleyenler Starbucks'a girip kahve döken salaklar ve o salakların arkasındaki ağa babalarıdır. Sevgili gençler! Türkiye'nin neresinde olursanız olun, rahatlıkla istediğiniz gibi hayatınız duyabilirsiniz. Kimse size karışamaz. Hayat tarzınıza, ne içtiğinize, nerede içtiğinize müdahale edemez, etmemeli. Kimse de siyasi görüşlerinizden dolayı sizi yargılayamaz. Burası demokratik bir ülke. İstediğiniz gibi düşünür ve bunu ifade edersiniz. Şimdi Samsun Atakum'da Starbucks'ta Samsunlu gençler bütün Türkiye'ye selam söylüyor…”

Konuşması sırasında bir gencin “Starbucks’ı boykot edenlere yönelik hakaretini” alçak ses tonunda bulan Ümit Özdağ, “Söyle oğlum” diyerek gencin yüksek sesle hakaret etmesini istedi. Genç, Starbucks’ı boykot edenlere, “Biz salağa salak deriz hocam” hakaretinde bulundu.

STARBUCKS İSRAİL MARKASI MI?

Amerikalı kahve dükkânları zinciri Starbucks’ın merkezi Seattle, Washington'da bulunuyor. Starbucks, adını Moby Dick'teki Starbuck adlı karakterden alıyor ve simgesi bir denizkızı. Türkiye'de ilk şubesini 2003’te İstanbul'da, Bağdat Caddesi'nde açan Starbucks, Türkiye'deki şube sayısını Mayıs 2023’te 663’e yükseltti.

STARBUCKS NEDEN BOYKOT EDİLİYOR?

Her ne kadar Starbucks, İsrail’e destek vermediğini savunsa da, bunun sebebi boykot sonrası büyük mali zarara uğraması. Starbucks’ın, İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’de başlattığı saldırıların ilk gününden itibaren destek veren firmalar arasında yer aldığı herkes tarafından biliniyor. Öyle ki, El Cezire’nin oluşturduğu “İsrail’e desteğini açıklayan firmalar” listesinde Starbucks yerini almıştı.

Starbucks'ın Filistin’e duyduğu nefret, işçi sendikasına dava açmasıyla ortaya çıkmıştı. Starbucks, işçi sendikasının sosyal medya platformu X’teki "Filistin ile Dayanışma!" paylaşımında bulunması sonrası dava açma kararı almıştı. Starbucks’ın Filistin hazımsızlığı, sosyal medya platformlarında büyük tepkiye dönüşmüş ve boykot daha da büyümüştü.

TCDD, STARBUCKS’I KALDIRMIŞTI

“İsrail’e destek vermedik” açıklaması ile tüm eylemleri birbiriyle çelişen Starbucks’a bir tepki de TCDD’den (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları) gelmişti. TCDD, İsrail destekçisi Starbucks’ın tüm ürünlerini hızlı trenlerden kaldırma kararı almıştı. TCDD, Starbucks kahve zincirinin ürünlerinden eser kalmaması için tüm yüklenici firmalara talimat vermişti. TCDD Taşımacılık A.Ş. Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Yalçın, uygulamaya alınan karara ilişkin bilgilendirmeyi X hesabından yapmıştı. "Türkiye'nin her zaman zalimlere karşı mazlumların yanında yer aldığı” hatırlatmasında bulunan Ufuk Yalçın, "TCDD Taşımacılık Genel Müdürlüğü olarak her zaman FİLİSTİNLİ kardeşlerimizin yanında olacağımızı kamuoyunun bilgisine sunarız." demişti.

BOYKOT, STARBUCKS’A 12 MİLYAR DOLAR KAYBETTİRDİ

İsrail’in Gazze saldırıları sonrası başlayan İsrail ürünlerini boykot, ABD mallarını boykot ve İsrail destekçisi firmaları boykot sonuç vermişti. Gazze saldırılarının ilk günlerinde İsrail’e desteğini açıklayan şirketler arasında yer alan Starbucks, boykotlar ve boykotların tetiklemesiyle yaşanan gelişmeler nedeniyle 20 günde piyasa değerini 12 milyar dolar kaybetmişti. Starbucks'ın piyasa değeri 110 milyar doların altına inmişti.

İSRAİL’E DESTEĞİNİ AÇIKLAYAN MARKALAR ARASINDA STARBUCKS DA VARDI

İsrail askerleri aç kalmasın diye gıda hizmeti veren, yorgunluklarını alsın diye kahve takviyesi yapan, güzel giyinsinler diye kıyafet gönderen İsrail destekçisi firmaları araştıran Katar merkezli El Cezire kanalı, şu markaların İsrail’e desteğini açıkladığını ya da doğrudan destek verdiğini bildirmişti:

TEKNOLOJİ: HP, Intel, IBM, AMD, Nvidia, Microsoft, Apple, Samsung, LG, Sony, Huawei, Hyundai…

GIDA: Burger King, Mc Donals, Hardee's, Subway, Starbucks, Lipton, Coca Cola, Nestle

GİYİM: Puma, Nike…

TEMİZLİK: Tide, L'Oreal…