Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Garih, geçen günlerde sosyal medya platformu olan Linkedin üzerinden “Seninle birlikte tüm dünyayı ateşe veririm” yazılı bir tehdit mesajı aldı. Bu mesajdan günler sonraysa o tehdit mesajını atan Ahmet Furkan B. holdingin İstanbul Beşiktaş’ta bulunan binasının önüne geldi. Holdinge arabayla dalan saldırgan güvenlik kontrol noktasındaki bariyerlere çarparak durdu.
Ahmet Furkan B., “İzzet Garih buraya gelecek. Beni buraya almazsanız İzzet Garih’i de sizi de yakarım” diye tehditler savurdu.
SERBEST KALDI, TEHDİTLERİ SÜRDÜRDÜ
Polisin olay yerine gelmesi üzerine Ahmet Furkan B. gözaltına alındı. İfadesinde kendisinin İzzet Garih’in kardeşi olduğunu düşündüğünü söyleyen Ahmet Furkan B., saldırıyı bu sebeple gerçekleştirdiğini söyledi. Gözaltı işleminin ardından adliyeye sevk edilen saldırgan adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Ahmet Furkan B. serbest kaldıktan sonra tehdit ve tacizlerini sosyal medya üzerinden sürdürdü.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Bunun üzerine İzzet Garih, avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulundu. Garih’in avukatı müvekkilinin sosyoekonomik durumu ve ailesinin Yahudi kökenli olması sebebiyle hedef haline gelebileceğini belirtti. Ayrıca babası Üzeyir Garih’in de benzer bir olayda suikastle öldürüldüğüne dikkat çekti.
BABASI NASIL ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ?
Üzeyir Garih 25 Ağustos 2001 sabahı sahibi olduğu Alarko Holding'e gidip Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Nikolay Vassilev ile görüştü. Koruması ve şoförü izinli olan Garih, saat 12.50'de holdingden çıktı, 14.00'te Eyüp Sultan'a gitti. Türkiye'nin Cumhuriyet dönemindeki ilk Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak'ın mezarının da bulunduğu Hüseyin Şeyh Türbesi yanına geldikleri sırada Garih 10 yerinden bıçaklanarak öldürüldü. Bir süre sonra Garih'in cesedi mezarlık görevlileri tarafından bulundu. Fevzi Çakmak Mezarlığı'ndaki görevliler tarafından polise yapılan ihbar üzerine İstanbul Emniyet Müdürvekili Hasan Özdemir ve birimler mezarlığa gitti. Mareşal Fevzi Çakmak'ın mezarının yanında Garih'in bıçaklanarak öldürülmüş cesedini buldu. Kimlik ve kredi kartlarından ölen kişinin Üzeyir Garih olduğu anlaşıldığında ise cenaze olaydan iki saat sonra Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
ÜZEYİR GARİH'İN KATİLİ OTOBÜSTE YAKALANMIŞTI
Emniyet tarafından bütün yurtta aranan 1975 doğumlu katil zanlısı Yener Yenmez cinayetten 10 gün sonra memleketi Kayseri'ye giderken yakalandı. Yermez'in yolcu olarak bulunduğu Ankara'dan 4 Eylül 2001 günü saat 06.00'da hareket eden şehirlerarası otobüs, saat 11.00 sıralarında Kayseri'ye 12 kilometre uzaklıktaki bir noktada durduruldu. Yermez'i daha önce hırsızlıktan yakaladığı için iyi tanıyan, bu nedenle arama yapan ekipte görev alan Hırsızlık Büro Amirliğinde çalışan komiser Hasan Kahraman, kimlik kontrolü için otobüse girdiğinde, orta sıralarda cam kenarında oturan ve yakalanmamak için top sakal bırakıp gözlük takan Yermez'i tanıdı. Otobüsten indirilen Yermez Kayseri emniyetine götürüldü.
Yermez emniyetteki ifadesinde, Garih cinayetini başından sonuna kadar anlattı. Yermez işlediği cinayeti şöyle itiraf etti:
Adını o zaman bilmediğim ve sonradan Garih olduğunu öğrendiğim iyi giyimli kişiden, mezarlıkta para istedim. Zira cebimde 2 milyon lira vardı. O da para vermedi ve bana 'Koskoca adamsın, para istemeye utanmıyor musun? Aslan gibi delikanlısın, git çalış' dedi. Çok öfkelendim. Gidip bir yerden bıçak satın alıp geldim. Üzeyir Garih orada duruyordu. İlk bıçak darbesini vurdum. Yaralanan Garih, cüzdanını çıkarıp bana parayı verdi. Sonra saydım 200 milyon liraydı. Ancak bir defa bıçaklamıştım, kanı görünce, bıçaklamaya devam ettim. Sonra cep telefonunu aldım. İmdat isteyerek bağırdığını görünce çok sayıda bıçak darbesi daha vurup kaçtım. Sokaklarda gezip geceleri çöplüklerde yattım.