Suriye'de Arap aşiretleri ile PKK/YPG/SDG arasında Deyrizor'un (Deyr-Ez Zor) doğu ve güneydoğusunda Temmuz ayında başlayan sıcak çatışmalar ağustos ayının son günlerinde giderek şiddetlendi.  

PKK/YPG'nin Deyrizor Askeri Meclis grubunun lideri Ahmed el Habil’i alıkoymasının ardından 27 Ağustos'ta patlak veren çatışmalar, bazı Arap aşiretlerinin de katılmasıyla büyüdü.

BİR AY ÖNCE ATEŞKES YAPILMIŞTI

ABD öncülüğündeki DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) tarafından desteklenen PKK/YPG-SDG ile Deyr-Ez Zor Askeri Meclisi (DAM) unsurları arasında örgütün hegemonik uygulamaları sebebiyle yaşanan gerilimler, Temmuz 2023 son haftasında silahlı çatışma boyutuna ulaştı. Ancak DMUK'un taraflar arasında süküneti sağlama girişimleri neticesinde ise çatışmalar, Ağustos 2023 ilk haftası itibarıyla geçici olarak sonlandı.

Bir süre sessizlik oluşsa da gerginlik, Deyrizor Askeri Meclis Komutanı Abu Havle kod adlı Ahmet El Hubeyl'in PKK/YPG-SDG'nin üst düzey sorumlularından Mazlum Abdi kod adlı Ferhat Abdi Şahin tarafından 27 Ağustos'ta Haseke'ye davet edilmesi ve ardından tutuklanmasıyla tekrar tırmandı. Deyrizor kırsalında Baggara ve Ageydat aşiretlerinin öncülüğündeki aşiret/kabile grupları ile SDG unsurları arasında silahlı çatışmalar yeniden başladı. Taraflar arasında meydana gelen çatışmalarda iki taraftan da çok sayıda kişi hayatını kaybetti ve yaralandı. Bu süreçte örgütün sorunların çözümüne yönelik şiddet yanlısı ve baskılayıcı tavrı ise can kayıplarının artmasına sebebiyet verdi. Olaylar esnasında ABD'nin de terör örgütünü koruyucu tavrı, PKK/YPG-SDG'yi cesaretlendirdi ve bu durum Arap aşiretler nezdinde de ciddi tepkiye neden oldu.

DEAŞ ile savaşmak amacıyla silahlandırılan bir diğer terör örgütü PKK/YPG'nin uzantısı olan yapıların, Fırat'ın doğusunda bölge halkına yönelik uyguladığı şiddet endişe verici boyutlara ulaştı. PKK/YPG/SDG'nin kontrolü altındaki halka yönelik şiddet yanlısı tutumu, örgütün Suriyeli Kürtlerin ve Arapların haklarını temsil etmediği gibi DEAŞ'la mücadelede de etkin bir aktör olamayacağını bir kez daha kanıtladı.

TERÖR ÖRGÜTÜ MUHALİF BÖLGELERE DE SALDIRDI

Öte yandan terör örgütü PKK/YPG/SDG, Arap aşiretlerine yönelik baskısının yanı sıra Suriye'deki terörden arındırılmış bölgelerdeki saldırılarına da devam etti. Bu kapsamda örgüt, uyguladığı politikaların sonucu olarak kontrol altında tuttuğu bölgelerde yaşanan olayların ardından, dün muhalif bölgelere çok sayıda havan atışı gerçekleştirdi. Saldırılar sonucu aralarında 5 çocuğun da bulunduğu 6 kişi hayatını kaybetti.

SİVİL HALK HEDEF ALINDI

BM raporlarında, çocuk yaşta kişileri zorla silah altına alma, sivillere yönelik usulsüz tutuklamalar gerçekleştirme, sivilleri zorunlu göçe tabi tutma gibi suçlardan sorumlu bulunan PYD/YPG/SDG'nin Suriye'nin doğal kaynakları ve halkı üzerinde tahakküm girişimlerini sürdürdüğü görüldü. Terör örgütü PKK/YPG/SDG'nin faaliyetleri, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve istikrarı karşısındaki en büyük tehdidi teşkil ederken yakın zamanda meydana gelen çatışmalar ve sivil halkın hedef alındığı saldırıların, terör örgütünün "halkların kardeşliği" söyleminin tam tersi şekilde, bölge halkına uyguladığı şiddetin örneklerinden sadece biri oldu.

Yaşanan son olaylar aynı zamanda, PKK/YPG-SDG'nin Suriyeli Kürtlerin ve Arapların haklarını temsil etmediğini, örgütün her duruma terör örgütü refleksine dönerek halka zulüm eden yapıya kolayca dönüştüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.