Boşanmanın ardından gelen süresiz nafaka sık sık kamuoyunda tartışmalara neden oluyordu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından geçtiğimiz aylarda yapılan açıklamalarda nafaka, tazminat ve boşanmayı kapsayan aile hukuku konusunda çalışmalarının sürdüğü, bir düzenlemenin geleceği belirtilmişti. Konuyla ilgili EkranHaber'e konuşan Avukat Fatma Kübra Karaoğulları, süresiz nafaka ile ilgili çarpıcı gelişmeleri açıkladı.
SÜRESİZ NAFAKANIN KANUNDA YERİ NEDİR?
Karaoğulları konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu sözleri söyledi; Halk arasında süresiz nafaka olarak bilinen bu terimin ismi kanunda "yoksulluk nafakası" olarak geçiyor. Ikinci maddede bununla alakalı olarak da bu yoksulluk nafakası süresiz olarak sadece eş yönünden hükümet ediliyor. Yani çocuklar yönünden hükmedilen bir durum değil. Çocuklar yönünden farklı bir nafaka türü hükmediliyor ve o da süresiz değil. Şimdi bu yoksulluk nafaka hükmedibilmesi için belli başlı şartlar var.
SÜRESİZ NAFAKA ŞARTLARI NEDİR?
Öncelikli olarak adı üstünde eşin, yoksulluğa düşecek olması gerekiyor. Bu kişinin yani boşanma neticesinde eşlerden biri yoksulluğa düşecek olmalı, mahkemeden talepte bulunmalı. Çünkü mahkeme bunu kafasına göre belirleyemiyor kişinin talebi şart. Üçüncü olarak da bu yoksulluk nafakasını talep eden taraf daha az kusurlu olmalı. Yani aralarında bir kusur değerlendirmesinde bulunduğunda nafakayı ödeyecek olan kusurlu taraf olmalıdır. Burada bu belli başlı şartları sağladığı takdirde hakim tarafların ekonomik durumunu da gözeterek bir nafakaya hükmediyor. Tabii ki de burada asgari ücretle çalışan bir kişinin ödeyeceği nafakayla çok daha yüksek bir ücretle çalışan bir şirket yöneticisinin ödeyeceği nafaka bir olmuyor. Buradaki yoksulluk nafakasının özellikleri, şartları bu şekilde.
SÜRESİZ NAFAKA KALDIRILACAK MI?
Evet, bu yönde çalışmalar mevcut. Çünkü bu konuda mağduriyetler çok fazla var. Bunun önüne geçebilmek için bu yönde bir çalışma var ama hali hazırda uygulamada herhangi bir şey yok. Yani uygulamada olan şöyle bir kanun hükmü var diyor ki, 175. madde diyor ki, aslında mahkemeler süresiz nafaka yerine bir defaya mahsus olarak toplu bir para veya maddi değeri olan bir eşyanın (ev,araba) devri şeklinde de hükmedebilir.
Kanun bölye ama mahkemeler gelenekselleşmiş olarak neye hükmediyor? Aydan aya nafakaya hükmediyor tabii ki. Peki, bu neye sebebiyet veriyor? Sadece 2 ya da 3 yıl evli kalmış çiftlerde bile eşlerden bir tanesini ömür boyu sürekli bir nafaka ödeme zorlamış oluyor. Bu durumda da ciddi bir mağduriyet yaşamaya başlıyor. Mahkemeler son dönemdeem gelen kamuoyunun tepkisi hem de sosyal hayatın daha da farklılaşması, daha da modernleşmemizde gözetilerek genellikle nafakayı artık ya toplu bir ödemeye hükmediyor ya da bir ihraç şeklinde uyguluyor. Bu aslında bu mağduriyetin bir kısım önüne geçebilecek bir hal bu düzenleme aslında yıllardır kanunda olan bir şeydi ama günümüzde çok da uygulanabilen bir şey değil. Son dönemde uygulanmaya başladı diyebiliriz. Bu da aslında mağduriyetlerin birazcık daha önüne geçmeye başlıyor. Fakat hükümetin bu yönde çalışmaları devam ediyor.
KANUN DOLANDIRICILIĞI
Nafaka alan eşin, nafakasının kesilmemesi için kayıt dışı evlilik yapması da kanun dolandırıcılığında sık görülen durumlardan birisi. Bunun hakkında da konuşan Avukat Fatma Kübra Karaoğulları; "Hükmedilen bu süresiz nitelikteki yoksulluk nafakasının ödenmesi ise eşlerden birinin ölümü, nafaka alan eşin ekonomik durumunun çok iyileşmesi veya yeniden evlenmesi, nafaka ödeyen eşin ekonomik durumunun çok kötüleşmesi halinde yine talep üzerine sona erdirilmektedir. Nafaka alan eşler ise zaman zaman gerçekte nafaka hakkı sona ermesine rağmen kanunu dolanmaya çalışmaktadır. Örnek verecek olursak nafaka alan eş, ekonomik durumunun iyileştiğini gizlemek için çalıştığı halde SGK kaydı yaptırmamakta; evli gibi yaşamakta olduğu halde resmi evlilik yapmamaktadırlar. Bunun tespiti halinde nafaka ödeyen eş, ödediği ay kadarını iade alabilir" dedi.