Soma'da 13 Mayıs 2014'te meydana gelen maden kazasında 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Sonraki süreçte 3 sanık tahliye edildi. Yargılamaların ardından mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Can Gürkan 15 yıl, Ramazan Doğru 22,5 yıl Akın Çelik ile maden mühendisi Ertan Ersoy 18 yıl 9’ar ay, maden mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı 22,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Tutuksuz sanıklardan emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'e 11 yıl 8 ay, maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık 10 yıl 10'ar ay, yönetim kurulu üyesi Haluk Evinç, çalışanlardan Hilmi Karakoç, Mehmet Eres, Hüseyin Alkan, Fuat Ünal Aydın 8 yıl 4'er ay, Murat Bodur 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Şirketin patronu Alp Gürkan'ın da aralarında bulunduğu 37 sanık ise beraat etti.
Yargıtay 12'nci Ceza Dairesi, "Olası kastla insan öldürme" suçundan ceza alan Can Gürkan ile Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç'in de aralarında bulunduğu 4 kişinin "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma" suçundan cezalandırılmalarını istedi. Bunun üzerine sanıklar, nisan ayında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden hakim karşısına çıktı. Mahkeme başkanı, "Bilinçli taksirle çok sayıda kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'a 20 yıl, mühendisler Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu'na 12,5 yıl hapis cezası verdi. Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Evinç ise beraat etti. Daha önceki kararda Can Gürkan'ın 15 yıl olan hapis cezası 20 yıla çıkarken, 8 yıl 4 ay hapis cezası alan Haluk Evinç ise beraat etti. Daha önce beraat eden Efkan Kurt ile Adem Osmanoğlu ise bu yeni kararla 12 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldı.
DURUŞMAYA SANIK KAMU GÖREVLİLERİNDEN SADECE 2'Sİ KATILDI
Maden faciasıyla ilgili Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonunda ihmali bulunan 28 kamu görevlisi hakkında 25 Aralık 2023’te iddianame hazırlanarak dava açıldı. Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki kamu davasının ilk duruşması bugün başladı. 2015 yılında başlayan ve 3 yıldan fazla süren dava sürecinde kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemişti.
Duruşmaya sanık 28 kamu görevlisinden sadece 2'si katıldı. Diğerlerinin ise bulundukları yerden talimatla ifadelerinin alındığı belirtildi. Mahkeme, madenci aileleri ve vekillerinin davaya müdahil olma taleplerinin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Soma davası dosyasının incelenmesinin ardından değerlendirilmesine karar verdi. Baroların ve sendikaların davaya müdahil olma taleplerini reddeden mahkeme, duruşmayı 12 Eylül'e erteledi.
"GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR"
Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona duruşma sonrasında Soma Adliyesi önünde açıklama yaptı. Rona, "Koşa koşa gelmesi gereken adalet maalesef düşe kalka, seke seke, topallaya topallaya, yerde yata yata, yuvarlana yuvarlana 9 yıl 360 gün sonra ilk duruşmasına sebep olacak şekilde adalet tecelli etmeye çalışmıştır. Barolarımızın katılma talepleri reddedildi. Burada uzatılmış bir zaman aşımı söz konusudur. Zaman aşımına uğradığı noktasında sanık vekillerinin talepleri oldu ama TCK açık, CMK açık, 66’ncı, 67’ncı maddeler açık. Burada zaman aşımı söz konusu değil. Zaman aşımının uzaması veya kesilmesi nedeniyle şu an için ilgili bir durum yok. Zaman aşımı konusunda bir sıkıntı yok. Burada uzatılmış zaman aşımı var. İddianamede de bu husus yer alıyor. Burada acı olan şudur ki; böyle bir faciadan 9 yıl 360 gün sonra kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Bu hukuk adına, adalet adına, üzerine cübbe taşıyan bizler adına bir ayıptır. Halka olan adalet borcu açısından ayıptır. Vicdanları yaralayıcıdır" dedi.
Rona, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu kamu görevlileri ile ilgili meslektaşlarımızın suç duyuruları, Danıştay'a itirazları söz konusu oldu. 2019 yılında Enerji Bakanlığı'yla ilgili ve 2020 yılında Çalışma, Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarıyla ilgili izin verildi. Bu kadar sürüncemede kalan süreçte, meslektaşlarım bu mücadeleyi sürdürdü. Uzama sebebi Danıştay'ın verdiği kararlar neticesinde bozmalar, itirazlar ve ilgili kurumların, bakanlıkların yaptığı dirençtir. Bakanlıkların bu personelleri koruma için yaptığı direnç maalesef bu yargılama bugüne kadar uzamıştır. Soma Cumhuriyet Başsavcılığı'nın bu yönde talepleri olmuştur. Danıştay en son verdiği kararları 2019 ve 2020 yılında vermiştir, yani geç vermiştir. Geciken adalet adalet değildir."