İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya tutuklu sanık Harun Gül, maktulun annesi, maktulun kardeşleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ile taraf avukatları hazır bulundu. Mahkemede savunması alınan tutuklu sanık Harun Gül, “Eşimi telefonla çocuklarla konuşturdum ama çocuklarım annelerine soğuktu, anne bile demiyorlardı. Daha sonra eşim beni tekrar arayıp çocukları görmek istediğini söyledi. Ben de küçük oğlumu sünnet ettireceğimi, o zaman hastaneye gelip görebileceğini söyledim. Olay gününe kadar 3 ay kadar hiç görüşmedik.

"GÖZÜM DÖNDÜ, BAĞRIDIM"

Olaydan 1 gün önce cuma günü hastanede sünnet için randevumuz vardı, çocuğu hastaneye götürdüm, Serpil de oraya gelmişti. Çocuğu sünnet ettirdik. Çocuklar anneleriyle birlikte hep beraber evde kalmamızı istediler, biz de kabul ettik. Kızımla annesi beraber yemek yapıp yediler. Akşam hiçbir tartışmamız olmadı. Sabah olduğunda ben Serpil'e ‘Sen bize neden yaptın bunu, çocuklarımdan ne istedin' dedim. 'Erkek olsaydın elimden tutsaydın' dedi. Benim de gözüm döndü bağırdım. Bunun üzerine 'Ben gidiyorum' deyip koşarak evden çıktı ben de peşinden koşarak aşağıya indim. Kapı çıkışında kolundan tuttum 'Gel konuşalım' dedim, 'Hayır' dedi. Sonrasını hatırlamıyorum. Silahı çektikten sonraki anlar gözümün önüne gelmiyor. Tahminime göre silahı alarak dışarı çıktım ancak kimseden silahı bana getirmesini istemedim. Sadece kızımın 'Baba' diye bağırdığını hatırlıyorum. O sırada silahı bıraktığımı hatırlıyorum' diye konuştu.

ÇOCUKLARININ İFADESİNE 'YALAN' DEDİ

Mahkeme başkanı tutuklu sanık Gül'e, '3 çocuğun ifadelerinde 'Babamız anneme gitme diye yalvardı' şeklinde beyan etmişler. Eşinle ilişkini kestiğini söylüyorsun. O zaman neden yalvardın eşine' sorusunu yöneltti. Sanık Gül soruya, 'Ben kesinlikle maktul eşime gitme diye yalvarmadım. Çocuklarımın beyanı yalan. Kabul etmiyorum. Ben onu hayatımdan tamamen çıkarttım, benim ondan midem bulanıyordu' şeklinde cevap verdi.

OLAY GÖRÜNTÜLERİYLE İFADESİ ÇELİŞTİ

Duruşmada olay anına ilişkin kamera kayıtları da izlendi. Serpil Gül'ün can havliyle evden çıktığı, binanın çıkış kapısına geldiğinde peşinden koşarak gelen Harun Gül tarafından engellendiği görüldü. Harun Gül'ün yaklaşık 10-15 dakika boyunca Serpil Gül ile burada konuşmaya çalıştığı, kadının ayaklarına kapandığı ve dışarı çıkmak istediğinde izin vermediği görüldü. Gül'ün küçük kızından içerisinde silahın olduğu çantayı istediği, çantayı aldıktan sonra ise bir anlık boşluktan faydalanıp tekrar kaçmaya çalışırkıen, arkasından ateş ederek Serpil Gül'ü öldürdüğü görüldü. Görüntülerin izlenmesinin ardından mahkeme başkanı sanık Gül'e bu görüntüleri nasıl değerlendirdiğini sordu. Sanık Gül, "Ben eşime yalvarmadım. Merdivende oturduğumuzu bile hatırlamıyorum. Öldürme gibi bir kastım olsaydı gece öldürürdüm evde sabaha bırakmazdım. Bir sürü yolu var yani sadece silahla mı öldürebilirdim. Öldürme kastım yoktu. O oturduğu için önüne oturdum, dizlerine kapanıp yalvarmadım" dedi.

SAVCI AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEDİ

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı sanık Harun Gül'ün, 'Kadına ve eşe karşı tasarlayarak kasten öldürme' ve 'Ruhsatsız silah bulundurmak' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Taraf ve sanık avukatlarına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre veren mahkeme, duruşmayı 19 Eylül Perşembe gününe erteledi.

Editör: Yağmur Kaya