Ne diyor?
"Kadınlarımız, genç kızlarımız güvenle sokaklarda dolaşsın, çalışsın, okusun diye ilk kararnamemiz sığınmacı ve kaçakların geri dönüşüne ilişkin olacak."
Hani sorarlar ya sınavlarda: Yazar burada ne anlatmak istiyor diye... Biz de soralım: Ne anlatmak, nereye varmak istiyor?
"Kadınlarımız, kızlarımız" ifadesindeki eril dili geçiyorum. Güvenlik sorununu sadece kaçaklarla, mültecilerle ilişkilendirmesi başlı başına sorun - ki ben de ona işaret ettim - bugüne kadar İstanbul sözleşmesinin iptaline, kadın cinayetlerine, tacize, tecavüze tek kelime etmemiş. Neredeyse her gün en az bir kadının erkek şiddetine kurban gittiği bir ülkedeyiz. Suçu milliyetle, etnisiteyle ilişkilendiren bir anlayış bu. İnsanlığın yüzyıllardır biriktirdiği külliyat var: Suçu milliyetle, ırkla ilişkilendiren anlayış arkaik bir milliyetçilik kabul ediliyor.
Bugüne kadar mülteci, kaçak sorunu yoktur, buyursun gelsinler diye bir düşünceyi hiç ifade etmedim; ama ucu yabancı düşmanlığına, ırkçılığa açılan, suçu milletle, milliyetle ilişkilendiren, güvenlik sorununu binlerce kriminal olayın içinden cımbızlayıp bakın Suriyeler diyerek halkın korku ve endişelerini istismar eden bu anlayışı tehlikeli buluyorum.
Sokak röportajları:
Sokak röportajlarına gereğinden fazla önem atfetmemek lazım. Türkçede araziye uymak diye bir söz vardır. Pek çok insan tercihini ya söylemez, ya da araziye uyar. Kaldı ki, tercihini söyleyenlerin de kayda değer bir kısmı ş u veya bu nedenle oy kullanmaz. Cumhurbaşkanı seçiminde artık herkesin şu veya bu şekilde kararını verdiğini düşünüyorum. İnce ve Oğan seçmenlerinin sayısı artmayacak, daha da azalacaktır. Bu iki adayın seçmenlerinin önemli bir kısmının ikinci tercihine yöneleceğini tahmin ediyorum.
Asıl kararsızlar ki bunların çok ciddi sayıda olduğunu düşünüyorum, muhtemelen parti seçimi konusunda kararsız. Bir metrelik bir oy pusulasında herkesin gönlünden geçen en az iki / üç parti vardır. Bu seçmenlerin de çoğu en yüksek oyu alacağını düşündüğü partiye yönelecektir. %50.1'in kazandığı, %49.9'un kaybettiği bir cumhurbaşkanlığı seçiminde ve %7 barajlı, karmakarışık ittifaklarla seçmenin karşısına çıkılan bir parlamento seçiminde, sokakta uzatılan bir mikrofona veya telefonla eğilim araştıran bir anketçiye söylenen sözlerin pek bir hükmü olmaz.
Ben seçimin ikinci tura kalmayacağını ve birinci turda ciddi bir farkla biteceğini tahmin ediyorum.
Son söz: Bir hüznü en iyi anlatan şey sessizliktir ve adam olanın sermayesi hüzündür..
Not 1: İyilik yapılacak adamları, kötülük yapılması gereken adamlardan daha fazla titizlikle seçmem gerektiğine o gün karar verdim.
Not 2: Yanlış bir affetmenin bazen cinayet kadar kötülüğü olabilir.
Not 3: Gün batımına sürsünler atları
Yenilgi yenilgi uzaklaşan milada doğru..
Not 4: Kaderler aynı hızla kararıyor
Birinciliği kömürcü çırağına verdiler..
Not 5: Elveda usturaya, emekliye ayrılıyor
Bıyık mezarlığı bir kara deliğe dönüşecek..
Not 6: En içli şarkınızı bir ucube söylüyor
Neşet etsin şöyle gözleri teleskoba sürmeli
Şunun şurasında uzay seferine ne kaldı