Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan başıboş sokak köpekleriyle ilgili kanun teklifi toplumda tepkilere yol açarken Orhan Gencebay da bu duruma sessiz kalamadı. İlk olarak Magazinsortie.com Yayın Yönetmeni Gazeteci Olcay Ünal Sert'e konuşan Gencebay,  "Bu dünyada yaşayan tüm canlıların yaşam hakkı vardır. Kimse bu hakkı gasp edemez. Bu hakkı gasp etmek isteyen suç işliyordur. Son derece yanlıştır. Bu hayvanların yaşam şekilleri tabi çok farklıdır, biz insanlar gibi değil. Biz insanız, akıllıyız, onlara yardımcı olmalıyız. Onların yaşaması için her türlü yardımı yapıp yaşatmalıyız!. Öldürmek değil..." dedi.

"HER CANLIYA SAYGI DUYMALIYIZ"

Alain Delon'un da ötenazi talebinin olduğunun hatırlatılması üzerine sanatçı Orhan Gencebay, "İyileşmesi mümkün olmayan, acı çekiyorsa belki ama, o da onun isteğiyle olması lâzım, fakat hayvanların böyle bir durumu söyleme imkanları yok. Ancak kuduz olur, yaşaması mümkün değildir, belki hem onu kurtarmak, hem de topluma zarar vermemesi için, o zaman düşünülebilir ama bu da olağanüstü zor bir şeydir. Yaradan'ın yarattığı bütün canlıların bu dünyada yaşama hakları vardır. Yaradan hepimizi topraktan yaratmıştır. Her bir canlıya saygı duymalıyız." diye konuştu.

"KARİYERİMİ SOKAK KÖPEĞİNE BORÇLUYUM"

Yasa teklifine ilişkin yaptığı açıklamalarda tepkisini dile getiren Gencebay, son olarak Halk TV'ye konuştu. Kariyerini bir sokak köpeğine borçlu olduğunu belirten duayen isim çarpıcı ifadeler kullandı. Mevcut durumda "ötanazi" yapılması ihtimalinin olmadığının altını çizen Gencebay, "Şu anda mevcut durumda böyle bir durum olamaz, Ötanazi denilen uyutulma ancak özellikle, kuduz gibi ciddi hastalıklar söz konusu olduğunda, bu hastalıkların düzeltilmesi mümkün olmayabilir ve hayvanlar çaresizlik içinde acı çekebilir işte o zaman uzmanlar tarafından belki de uyutulması kararı verilir. Onun dışında verilmesi doğru değil" dedi. 

Her canlının yaşama hakkının insanlar tarafından güvence altına alınması gerektiğinde vurgulayan sanatçı şu sözlerine şöyle devam etti: 

"Canlıların yaşama hakkının korunması gerektiğidir. Madem bu dünyaya geldik ve burada yaşıyoruz, tüm canlıların yaşama hakkı vardır. Bu hakkı engellemek, kabul edilemez" dedi.

Orhan Gencebay,

Çocukluk yıllarında bir sokak köpeği tarafından kovaladığını söyleyen Gencebay, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Komşumuzun tatlı bir köpeği vardı. Küçük bir köpekti. Bir gün, arkadaşımı beklerken köpek ayağımdan ısırdı. O zamanlar küçük sapık çizmeler vardı. Köpek, çizmemin üzerinden ısırmıştı ve bu ciddi bir ısırıktı. Hemen hastaneye gitmek zorunda kaldık. Çünkü köpek kaybolmuştu ve hayvanlar bu durumda on gün gözlem altında tutulmalı. Eğer kuduz değilse, bir sorun yok demektir. Kuduzsa, bu, ısırılan kişinin de kuduz olma riskini taşır ve bu durumda tedaviye geç kalınırsa ölüm riski bulunur.  Anneme birlikte hastaneye gidip iğne olmaya başladık. On gün boyunca iğne oldum, ancak onuncu gün, iğneyi doktor değil, hastanedeki bir temizlik görevlisi yapıyordu ve çok canımı yakmıştı. On birinci gün, iğne olmamak için hastaneden kaçtım. Anneme gitmem gerektiğini söyledim. Canım çok yandığı için iğne olmak istemiyordum. Annem bana, "Oğlum, lütfen yapma, etme," dedi ama ben kaçtım. Hızla koşarak annemden uzaklaştım.

MÜZİĞE BAŞLAMAMDA BÜYÜK ROL OYNADI

Annem peşime düştü ve bana, "Ne istersen alacağım, yeter ki iğne olmayı kabul et" dedi. O zaman durdum ve anneme, "Bana bir mandolin alırsanız gelirim," dedim. O dönemde, bağlama yerine mandolin deniliyordu ama aslında bağlamayı çok seviyordum. Annem, babama durumu anlattı ve babam da bana gerçek bir mandolin aldı. Bu, o dönemlerde mandolinin adının yanlış bilindiği bir detaydı, ama bu olay bana bağlamayı çok sevdirmişti. Sonra bulduk o köpeği kuduz değil. Ama küçük şey benim müziğe başlamam da büyük rol oynadı."

"ÖTANAZİYE MÜSAADE EDİLMEMELİ"

Vatanseverliğin ortak yanlış kararlarının önüne geçilmesi olduğunu da belirten Gencebay, "Konu tamamen insanlıkla ve ülkemizle ilgili, hayvanlarla ve canlılarla olan görevlerimizle ilgili bir mesele. Bazı insanlar, bu konuyu siyasi bir araç olarak kullanmaya çalışıyor olabilir. Kendi çıkarları için, kendi bencillikleri doğrultusunda bir şeyler yapmaya çalışan kişiler olabilir. Buna karşıyım. Bazı kararlar yanlış anlaşılabilir, böyle bir durumda yapılması gereken, ortak yanlışlıkları düzeltmektir. Ötanazi gibi konularda müsaade edilmemelidir. Kimsenin ötenazi istemediğini görüyorum. Ancak kuduz gibi çaresi olmayan durumlarda, hem hayvanların hem de insanların zarar görmemesi için bilim insanları gerekli tedbirleri alır ve uyutma yapılır. Bu, bilimsel bir yaklaşımdır ve karakterli uzmanlar tarafından yapılmalıdır. Şu anda, kasten ve bilinçli bir şekilde uyutma veya ötenazi yapılması kesinlikle kimse tarafından istenmiyor" dedi.

"HAYVAN HAKLARI MİTİNGİNDE DEĞİLDİM, AMA GÖNLÜM ORADAYDI"

Dün gerçekleşen Ankara Hayvan Hakları mitingine değinen sanatçı, "Ben orada olmamıştım ama gönlümün orada olduğunu söyledim. İyilik adına, insanlık ve hayvanlar için yapılacak her şeyde yer almak istiyorum. Ötanazi konusu bizim gündemimizde değil olmamalıdır. Ancak bilim insanları, kuduz gibi çaresi olmayan durumlarda acı çeken hayvanlar veya insanlar için gereken tedbirleri almalıdır. Biz bu süreçlere karışamayız, ama bilim insanlarının doğru kararları vermesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Editör: Yaren Eryılmaz