Ekran Haber'den Ozan Barış Erim'in haberine göre, Geçtiğimiz Perşembe Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Nihal Olçok, partiden istifa ettiğini sosyal medya hesabından açıkladı. Olçok, paylaşımında "An itibari ile kurucusu olduğum Gelecek Partisi kurucu üyeliğinden istifa ediyorum. Allah selamet versin" ifadelerini kullanırken, paylaşımına Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nu ve Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün'ü etiketledi. Olçok'un istifası sonrası gözler Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu'na çevrildi. Davutoğlu'nun ise istifa hakkında sessizliğini koruması dikkat çekti. Yaşanan sıcak gelişmelerin ardından, Ekran Haber’de yayınlanan Aziz Akova ile Gündem Özel programına konuk olan Nihal Olçok, istifa sürecine ilişkin detayları aktardı.
“BU YÜKLÜ DÜNYADA YÜKLERDEN KURTULMAK GÜZEL”
Sözlerine “Bu yüklü dünyada yüklerden kurtulmak güzel bir şey” diyerek başlayan Olçok, “Partide veya siyasette öyle çokta ön plana çıkmadım. Benim en nihayetinde girerken de çıkarken de tek bir derdim vardı. Ben bir tek şey için siyasete girdim 15 Temmuz ve bunun üzerinde durdum. Giriş nedenimde bu oldu, çıkış nedenimde bu oldu” dedi.
“AHLAKLI VE TEMİZ SİYASET İDDİASI İLE YOLA ÇIKILMIŞTI”
Olçok, ahlaklı ve temiz siyaset iddiası ile yola çıkıldığını ama bunları yüzde yüz göremediğini vurgulayarak, “Şimdi duygu birliği ve gönül birliği çok önemli siyasette… Ahlaklı ve temiz siyaset iddiasıyla yola çıkıldı. Zaman içinde tabi bunların yüzde yüzünü göremedik. Siyaset kendi alanı içinde zaten kirli bana göre her zaman öyleydi ama ben kir içinde de bir şekilde temizleyici faktörlerden belki olabiliriz niyetiyle kalan son umutlarımı ve güvenimi toplayıp onlardan bir şey inşa edip bir partiye girdim. Bir diğer taraftan da benim bir vefa borcum vardı Ahmet Davutoğlu'na… 15 Temmuz sonrası tutumu, davranışları, bana gösterdiği hürmet beni çok etkilemişti. Bunlar benim için önemlidir” ifadelerini kullandı.
OLÇOK: BENİM DERDİM ONLARIN DERDİ DEĞİLMİŞ
Gelecek Partisi’nde gönül birliği yakalayamadığını belirten Olçok, “Gün geldi Ahmet Davutoğlu böyle bir teklifte bulundu, ben de o gün o benim çocuklarımın yanındaydı, bugün de benim o borcu ödemem gerek diyerek yola çıktım. Çünkü ben bütün hesabımı bu dünyada görmek istiyorum. Fakat yolun sonu 8 Kasım’mış… O gün de o gönül birliğini yakalayamadığımı hissettim. Yani anlatamamışım ben derdimi, beni anlamamışlar veya benim derdim onların derdi değilmiş” diye konuştu.
SEMA SİLKİN ÜN’Ü NEDEN ETİKETLEDİ?
İstifası ile ilgili sosyal medya paylaşımında Ahmet Davutoğlu ile Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün’ü etiketlemesi çok konuşulan Olçok, bu konuya açıklık getirerek, şu ifadeleri kullandı:
“Siyaset kendine benzer insanları seviyor, bu haklı bir şey bende bunu anlarım. Ben siyasete uygun bir karakter değilim, politik değilim, siyasi değilim. Ahmet Davutoğlu’nu ve özellikle de hanımefendiyi etiketlemem; partiye veya Genel Başkan Sayın Davutoğlu’na herhangi bir zarar vermek için değil. Evet siyaset bırakacaktım ama Genel Kurulu bekliyordum. Artık kuruculardan parti yöneticisi olarak aday olmayacaktım. Hanımefendiyi de etiketlemenin tek nedeni Genel Başkanım beni arayacak olursa konuyu benim değil hanımefendinin ona aktarması. Çünkü ben orada bir duygusallıkla kendime göre anlatabilirim konuyu. Öyle olmaması adına özellikle ona sorması için onu etiketledim.”
“İSTİFA KARARI SONRASI DAVUTOĞLU İLE GÖRÜŞMEDİM”
İstifa kararı sonrasında Ahmet Davutoğlu ile hiç görüşmediğini işaret eden Nihal Olçok, bu durumu Davutoğlu’nun aldığı bir karara bağlayarak, “Sayın Davutoğlu böyle bir karar almış; istifasını önceden ona bildirmeyenleri hiçbir şekilde telefonla arayıp, herhangi bir şey söylemeyecekmiş. Saygı duyarım ama ben zaten ‘istifa etme kararı aldım efendim’ dedikten sonra… Bu bana göre şöyle bir şeydir; ‘ya Aziz haberin olsun ben intihar ediyorum’ mesajı atmak gibi yani ben intihar ediyorum ama sen ettirtme bana o intiharı yani benim için bir şeyler yap. Girerken de kimseye sormadım, çıkarken de kimseye sormadım. Tek sorduğum şey, gönlümdü ve gönlüm bitti dedi” dedi.
“ERDOĞAN ÇAĞIRSIN FİZAN’A BİLE GİDERİM”
Olçok, fırsat olursa Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine “Fizan’a giderim” diyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Erdoğan ile niye görüşmeyim? 15 Temmuz organizasyonlarında Külliye’ye davet edildim, ikisine de gittim. Bakın ben arayanım, ben arıyorum. Ben öyle posta koyacak, naz yapacak durumda değilim. Ben ya içimi soğutacağım, içimi ferahlatacağım ya da ölüp gideceğim bu dertle. O yüzden benim hiç öyle bir tavrım ve tutumum yok. Çağırsın Fizan’a giderim. Yeter ki ölmeden bir gece, rüyasız uyuyayım. Bunların hepsinin nedeni 15 Temmuz sürecinde bilinç altında kalan sıkışmışlıklar. Sıkışmanın da tek nedeni işte bu cevapsız sorular. Dolayısıyla benim için hiçbir mahsuru yok, nereye istiyorsa çağırsın giderim. Bu millet iltifat etmiş tekrar Cumhurbaşkanı yapmış. Ben 52,3’ten daha akıllı falan değilim. Onlar yaptıysa vardır bir bildikleri.”
“VAR OLAN SORULARIM CEVAPLANMADIKÇA, AK PARTİ’YE KATILMAM”
AK Parti’ye katılma ihtimaline ilişkin de açıklamalarda bulunan Olçok, “Var olan sorularım cevaplanmadığı müddetçe AK Parti’ye katılmam.’’ dedi.
“ERDOĞAN’A HAKARET EDENLER YANINA GİDİNCE ÇOK YAŞA PADİŞAHIM DİYOR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Erol Olçok’un dostluğu ile ilgili de konuşan Olçok,‘’ Erol Olçok, Büyükşehir Belediyesi Basın Danışmanlığı Departmanındaydı. Erdoğan ile dostluğu o yıllarda başladı. Haftanın yedi günü varsa dört gün oradaydı, Erdoğan mı biz mi seçimine hiç girmedim. Etrafındaki insanlar gibi her dediğine evet diyen bir insan değildi. Eleştirmesi gerektiğinde de ben çok iyi biliyorum çok net cümlelerle, tavrını koyarak eleştirmiştir ama sokakta değil, Erol Olçok’un öyle bir tarafı vardı. Onun olduğu bir masada Tayyip Erdoğan’ı eleştirmenin imkanı yoktu. Şu anda Tayyip Bey için en çok üzüldüğüm şey, masada onunla ilgili ağıza alınmayacak sözler söyleyen insanlar, onun yanına gittikleri zaman ‘Çok yaşa padişahım’ demekten geri durmuyorlar. Bu duruma çok şahit oldum. Erol Olçok’un farkı buydu. Onun olduğu masada kimse sayın Erdoğan’ı eleştiremez ama o gider doğruyu ve hakikati ona anlatırdı ama şimdikiler bunun tam tersini yapıyor. Masalarda Erdoğan'a ağız alınmayacak sözler söylüyorlar ama Erdoğan'ın yanına gittiklerinde ‘muhteşemsiniz efendim’ diyorlar” ifadelerini kullandı.
“GARİBAN İÇERİDE YATARKEN TAMİNCE ÇIKIYOR”
Fettah Tamince ile arasında bir husumet olup olmadığına da açıklık getiren Olçok, “Şahsi husumetim yok geçmişte de otellerinde çok kalmış biriyim. Ayrıca rahmetli eşimden dolayı tanışıyoruz. 15 Temmuz benim için milattan önce ve milattan sonra gibi. Benim bir sürü şeyim değişti, benim doğrumla yanlışım yer değiştirdi. Sekiz ay hapiste yatmış ondan sonra çıkmış, çıktıktan hemen 1-2 ay sonra Atatürk Kültür Merkezi’nin inşaatını yapmış, bakanlarla açılışı yapılmış. Hak ve adalet bir gün bana da lazım olabilir. Fettah Tamince’nin ne şahsına ne ailesine karşı bir husumetim yok. Gariban içeride yatarken, Fettah Tamince çıkıyor. Yaklaşık 3 yıl sonra otelini 15 Temmuz şehit ve gazi şehit ailelerini açıyor yılda bir defa. Ona da kota koyuyor, ne kotası koyuyorsun komik. Anne gelebiliyor, baba gelebiliyor, eş gelebiliyor, bekar evlat gelebiliyor. Yani sen evlendiğinde şehit çocuğa olmaktan çıkıyorsun” diye konuştu.