Bir bu eksikti. Kurtarıcı diye getirdiğimiz, kadınların özgüvenine katkıda bulunacağı için sevindiğimiz, bize en azından akut dönemde dolar getirir dediğimiz yeni merkez Bankası başkanımızla ilgili üzücü iddialar düştü ajanslara.

İddiaya göre; Razi Canikligil, “Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan hakkında, ABD’de yöneticisi olduğu çöken First Republic Bank’ın müşterileri tarafından bankacılık yasalarını ihlal etmek, yanlış ve yanıltıcı beyanlar vermek suçlamalarıyla toplu dava açıldı.” bilgisini verdi.

First Republic Bank'ta 2014'te çalışmaya başlayan Hafize Gaye Erkan, burada çalıştığı yaklaşık 8 sene içinde CEO, başkan, yönetim kurulu üyesi, yatırım direktörü, mevduat direktörü ve risk eş direktörü olarak görev yaptı.

1985’te San Francisco’da kurulan ve ABD’nin en büyük 14 bankasından biri olan First Republic Bank, bu sene iflas etti. Bu iflas, 2008’de batan Washington Mutual'dan sonra ABD bankacılık tarihinin en büyük ikinci iflası olarak kayıtlara geçti.

Batırdığı bankanın ismi First Republic. 1.cumhuriyet. Tesadüf olsa gerek.

Cvsi de yalan. Özgeçmişi yani. İngilizceyi ana karnında öğrendiyse 4, dışarıda öğrendiyse 3 yaşında ilkokula başlamış görünüyor. 1982 doğumlu. 1997 Boğaziçi Üniversitesine girmiş. Hesaplayın işte. Hayatı yalan. Pazarlamacı ama aynı zamanda dolandırıcı olduğu iddiası güçleniyor. Zaten harika kız olarak allanıp pullanıp pazarlandı. 

Bir yerde abartı mübalağa varsa arkasında kesin bir bit yeniği vardır. Vallahi anlatılan yazılana bakilsa, bu kadın sanki amerikayi ayakta tutan kadin. Ama koşa koşa geldi. Bir sıkıntı olduğu kesindi. Öğrenmiş olduk. Bari kaybettiği davaların bedelini de biz ödemesek, mahkeme masrafları çok mesele değilde. 

Sn. Gaye Erkan belki beraat eder; ancak 24 nisanda bu kadar önemli iddialarla , hakkında böyle bir dava açılmışsa, nasıl olur da Türkiye Merkez bankasının başına getirilir?? İnanılır gibi değil..

Peki tüm bunlara rağmen niçin atandı Hafize hanım?

Hafize Gaye Erkan’ın atanmasındaki temel amaç, uluslararası piyasalardan borç para bulabilmek veya yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmesini sağlamak. Türkiye son yıllarda çok ciddi güven kaybetti. Yabancı sermaye Türkiye’ye olan ilgisini de azalttı, çekti gitti. Tekrar yabancı sermayeyi Türkiye’ye çekebilmek için ciddi bir güven oluşması lazım. Güveni tekrar oluşturmak çok zor, uzun zaman gerektiriyor. Böyle bir zaman yok. Ekonomiye acil müdahale gerekiyor. Müdahale için de döviz lazım. Döviz elde etmenin veya yabancı sermayeyi Türkiye’ye getirmenin yolu, kişisel ilişkilerle bu parayı getirebilecek kişileri bulmaktı. Şimşek ile Erkan’ın yatırım bankacılığı tecrübeleri var. Amaç, kişisel ilişkileriyle yabancı sermaye getirmek.

islami ekonomik model:

Şu anda iktidarın yapması gereken 2 şey var
1. temmuz maaş zamlarını tamamen iptal etmek
2. KKM'yi hemen lağvetmek. Burada şu anda yaklaşık 100 milyar $ para var. Bununla 4 tane nükleer santral yapılır. Yapılan santrallere mevduat sahiplerini hissedar yap. Geliri onların olsun.

Bu kadar basit. Bir nükleer santralin ömrü en az 50 yıl. 50 yıl boyunca mevduat sahiplerine gelir kapısı olur. Para üretime gider. Dövize gidip orada boş boş yatıp durmaz. İşte size sihirli çözüm. TR enerji ithalatına para vermekten kurtulur. Döviz yükselmez. Mevduat sahiplerine de gelir kapısı olur. 1 taşla 3 kuş vuruyorsun.

Şimdi çoğu kişiye garip gelecek ama bu anlattığım model islami ekonomik model. Yani parayla para kazanma değil, üretimden para kazanma modeli. Enflasyonun olmadığı model. KKM'de bütün paran bloke halde bankada yatıp duruyor. Parayla para kazanıyorsun. Üretim yok, işsizlik dizboyu. Kendi çocuğun işsiz. Suç oranı gökyüzüne çıkmış. Cezaevleri dolup taşıyor. Emek yok, alınteri yok, üretim yok. Onun yerine üretimden para kazanılan enflasyonun olmadığı model öneriyorum. İşine gelirse.

Son söz: Son söz: Kara gömülmüş ceset yazın açığa çıkar..

Not 1: TCMB başkanının kim olduğu olduğunun hiçbir önemi yok. TCMB'de net rezerv yok ki piyasaya müdahale etmeye devam edebilsin. Elinde kalan tek enstrüman faiz. O da ne faizi? Repo faizi. O da kaç? %8.5. Piyasada öyle bir faiz yok zaten. %30-40'a çıkmadan piyasaya hiçbir etkisi olmaz.

Not 2: Bank of America, Türk lirasına yatırım yapma şartlarını açıkladı:

1-Dolar/TL 25 üstüne çıkmalı

2-TCMB faizi %40'ın üstüne çıkmalı

3-Sermaye kısıtlamaları kalkmalı

Not 3: Maşallah herkes doktor, doçent, profesör ama ortada bu kadar unvana karşılık gelecek anlamlı (significant) bir üretim yok. Tanpınar’ın dediği gibi istihsal problemi devam ediyor ülkede. 

(Besim F. Dellaloğlu)

Not 4: "insanların çoğunda entelektüel vicdan eksiktir"

Şen Bilim, Nietzsche

Not 5: Evlenmek kadar kadınları yaşlandıran başka bir şey daha yoktur.

Hiçbir Şey Eskimez Mutluluk Kadar, Oscar Wilde

Not 6: “Bize hep davadan, kavgadan bahsettiler. Seyyit Kutup’un “Fi Zilal’il Kur’an” tefsirini okumuş Mevdudi’nin “Tefhim’ul Kur’an”ına geçmiştik. “Siz önden gidin biz arkadan yetişiriz” dediler. O vakitler Mevlana’nın pergel metaforu yoktu. Paraşüt kanaatler vardı. Ayaklar yere basmıyordu. Ayaklar boşlukta, akıllar bir karış havada idi. Saatler geçmesine rağmen bize “siz gidin biz geliriz” diyenler, bir türlü gelmemişti. Sonradan öğrendik ki bu zevat bedenlerini ara sokaklardan çekip şehrin merkezine yerleşmişlerdi. Güzel yerlerde geziyor, güzel giyiniyor, hiç tadılmamış şeyleri tadıyorlardı. Bizi kavgaya sürdüler kendileri yeni tatlar keşfetmenin peşine düştüler. Edebiyatla yakından ilgilenmeye başladığımda bizim başımıza gelen şeyin merhum Cahit Zarifoğlu’nun başına gelen şeyden farklı olmadığını görmüş oldum. Meğer bir metafora kurban gitmişiz.

Not 7: Geçen gün sosyal medyada gezinirken ne göreyim...
Eş dost muhabbetlerinde bile "yargılanacaksınız" deyip duran herif, Çeşme'de yaz tatiline başlamış bile...
Ilıca sahilinde güneşleniyor.
Nefretini de valizine sıkıştırıp gitmiştir, şüphem yok!
Hep böyledirler...
Ortalığı velveleye verirler.
Sonra keyiflerine bakarlar.
Bizlere gelince...
Defans, ofans bizde...
Hakkını vermeye, kıymet bilmeye çalışırken, bir yandan da yeri geldiğinde kıyasıya eleştirmek de bizde...
Sonra bu yorgunluk neyin nesi, diyorlar.
Sebebi belli!
Bu nefret kumkumalarıyla...
Bu kendi memleketinden nefret eden ve kendini bir halt zanneden ruhen "ecnebi" kalabalıkla uğraşmaktan insanda hâl mi kalıyor?

Not 8: T.C. vatandaşı herkesin bilgileri, TAPU kayıtlarına kadar, internette satılıyor şu anda.

Hem de tek bir yerde değil.

Herkese dağılmış.

Hatta, Github'a yazılımıyla beraber koyanlar olmuş.

Bu bilgileri koruyamayacaksanız, neden dijitale aktardınız?

Şaka gibi...

Not 9: Ekonomi politikasını rasyonel zemine döndürmenin ilk adımı enflasyonu gerçeklere göre hesaplamak ve açıklamaktır. Gerçeği görmek doğru teşhis koymayı, doğru teşhis koymak doğru tedaviyi getirir. Gerçek enflasyonu görmeden doğru ekonomi politikası uygulanamaz.

Not 10: "Çıksın şu sırrı hikmeti bir öğreten bize 
Baki idiyse ruh ne lâzımdı ten bize."

"Tat yok gecesinde, gündüzünde 
Ben neyleyeyim bu yeryüzünde"

7 Gün Haftalık Resimli Mecmua No: 215 
21 Nisan 1937 Sedat Simavi

Not 11: "Senin gönlün dâima meshûr ve müsahhardır,mâzursun
Gamın ne olduğunu aslâ bilmedin, mâzursun
Ben sensiz bin gece kan yuttum
Sen bir gece sensiz kalmadın, mâzursun"
|Ahmed Gazâlî

Not 12: Dünya fani, ömür kısa, kuşlar uçuyor ve tat yok ne gecesinde ne gündüzünde yeryüzünün..

Not 13: “güzel olan hiçbir şey hülâsa edilemez”
Paul Valéry

Misal, çay ve mûsikî dedi sevgili Sofia..

Not 14: Atatürk’ün o görkemli askeri rejimini yıkmaya iki imam yetti. Fethullah Gülen’in askere yaptığı operasyonlar. Devletin de bundan kurtulmak için Erdoğan’a mecbur kalması eskiye dair her şeyi yakıp yok etti. Bu ülkeye bir şeriat gelmez de ama devlet de eski devlet değil. Fethullah Gülen’i Graham Fuller’in o zekası yönetti ama sonuçta o bir imam. Devletin bir imamdan arka arkaya operasyon yiyip Erdoğan’a mecbur kalmasının sebebi neydi ? Bu süreci okuyacak neden bir devlet erkanı hiç olmadı ? Benim aşk hayatım daha keyifli ama değil mi ?

Not 15: Tek başıma her şeyi hallediyorum ama insan bazen saçı okşansın istiyor..

Not 16: Evinize sokmayacağınız insanlarla tartışmayın.

Not 17: Bu kadar telaş, göçebe bir ruha fazla değil mi?

Not 18: Evrende kaos, toplumlarda ise düzen esastır. Evren düzenliliği, toplumlar ise kaosu yok etmeye programlanmıştır. Bir bakıma evren ile toplum sürekli çatışma halindedir.

Not 19: Hayatta en büyük zenginlik huzurlu bir aileye sahip olmaktır. Aynı frekansta bir eşle mağarada bile huzur içinde yaşanılabilir.

Not 20: ''Seçilmiş bir yalnızlık insanın sahip olabileceği en büyük lükstür.''

Charles Bukowski

Not 21: "İyi bir kafa ve iyi bir kalp, her zaman zorlu bir kombinasyondur."

- Nelson Mandela

Not 22: Koca köy; yağmur duasına çıkacaktı. Sadece bir çocuk yanına şemsiye almıştı. Kendi yağmuruna şemsiye olamayacaksan, Şimşek çaksa dahi yağmur beklemez, gök gürültüsüyle yetinirsin. Kısaca; makule dönüşte neler yapılacağını bilmek, işin %20’si, bunları yapabilmek ise %80’idir.

Not 23: Müşterisi olmayan bir malı pazarda tezgâha çıkarırsanız eğer, elde edeceğiniz tek şey pazarda bulunan diğer satıcılardan havadis toplamak olur. Önce pazarı değil, müşteriyi tespit eden malını satar.

Not 24: Ege’de,Akdeniz’de babadan dededen kalma arazi üzerine konuşlandırdığınız denize bakan yazlık balkonundan rakı yudumlarken bana CHP’lilik dersi vermeyin. Her şeye zam gelince size oy vermeyenler ezilecek diye yaptığınız politikayı…… Düşün lan yakamızdan.

Not 25: MEMURİYET ne güzel şey.

Orta düzey yönetici adam, ekstradan;

- 1 Lisans
- 2 Yüksek Lisans
- 1 Doktora

yapmış.

Demek ki, doğru düzgün çalışmıyor!

:D

(Devletin verimsizliği. Her şey özelleşmelidir. Tüm kamu kurumları dahil. Özelde çalışan birisi, böyle zaman bulamaz.)

Bir de ağlıyor, maaşı azmış.

Yetkin olsan, 22.000 TL için o koltukta oturmazsın.

Bu maaşlar reel olarak daha da düşecek ve yine de koltuklarından kalkamayacaklar.

Çünkü, yetkin değiller.

Hakettiklerine gelecekler.

Not 26: ABD'de CNN sunucusuna 13 Milyon $ ateşlemişler, millete aşı propagandası yapsın diye.

Türkiye'de kaçar dağıtmışlardır?

Burada adam başı 1 Milyon $ yeter sanıyorum.

"Herkese zorla AŞI yapılsın!"

diyen ÖKÜZLER nerede bu arada?

Not 27: Affetmeyin. Varsın kibirli desinler. Gaddar, kötü desinler varsın nefret etsinler. Ama kalbinize inen şeyleri affetmeyin. Onlar yaparken sorun yoktu da siz affetmeyince mi kötü olacaksınız. Bırakın kötü bilsinler. Bizim yolumuz insanlıktan geçer.

Not 28: Annem bana hep şöyle derdi Portuga:

"Kalbini oluşturmak 9 ayımı aldı, kimsenin 15 dakikada kırmasına izin verme."

Şeker Portakalı