Muharrem ayında oruç tutulup tutulmayacağı araştırılan konular arasında yerini aldı. 7 Temmuz Pazar günü, Muharrem ayı başladı. Vatandaşlar, bolluğun ve bereketin sembolü olan Ramazan ayının ardından Muharrem ayında da oruç tutulur mu merak ediyor. Peki Muharrem ayında oruç tutulur mu? Muharrem ayında oruç tutmak zorunlu mu? Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu, Muharrem ayı orucuna ilişkin soruların yanıtlarını paylaştı. İşte Muharrem ayı orucuna ilişkin detaylar..

ramazan-ayi-oruc-tutmak-18122023-8

MUHARREM AYINDA ORUÇ TUTULUR MU, ZORUNLU MU?

Muharrem ayı içerisinde oruç tutmak müstehaptır. Kısacası, yapılınca sevap sayılan, yapılmayınca günah olmayan eylemlerdendir. Mübarek gün ve gecelerde farz, vacip hükmünde bağlayıcı özel bir ibadet şekli yoktur. Sahih kaynaklarda Muharrem ayına özel bir nâfile namazın olduğuna dair herhangi bir rivâyet mevcut değildir. Mübarek gün ve gecelerde kaza namazları olanların öncelikle kaza namazlarını kılmaları uygun olur. Ayrıca Kur’ân okumak ve anlamak, dinî eserlerden istifade etmek, zikir ve salavatla meşgul olmak da unutulmamalıdır.

Cami Namaz Dua 09012024 10

DİYANET MUHARREM AYI ORUCU AÇIKLAMASI

Muharrem ayının ilk günlerinde oruç tutmak tüm Müslümanlar için müstehaptır. Diyanet "Bu ayın başında, sonunda veya ortasında yani 13, 14, 15’inci günlerinde ya da 9, 10 veya 10 ve 11’inci günlerinde oruç tutulabilir." önerisinde bulunmaktadır. Muharrem ayı orucuna ilişkin Din İşleri Yüksek Kurulu şu paylaşımda bulundu:

“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Resûlullah (s.a.s.), bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203 [1163]).
Muharremin onuncu günü âşûrâ günüdür. Bugün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, 3/92). Zira Resûlullah (s.a.s.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu Müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69 [2004]). Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye gelince, Yahudilerin âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bugün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde İsrâiloğulları’nı düşmanlarından kurtardı. Hz. Mûsâ o gün (şükür olarak) oruç tuttu” dediklerinde Resûlullah da (s.a.s.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve Müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhârî, Savm, 69 [2004]; Müslim, Sıyâm, 127-128 [1130]). Hz. Peygamber’in (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Müslim, Sıyâm, 196-197 [1162]) buyurmuştur.
Hz. Peygamber’in (s.a.s.) Yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharremin dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Müslim, Sıyâm, 133-134 [1134]); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/241 [2154]).
Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69 [2001]; Müslim, Sıyâm, 113-126 [1125-1129]).

Editör: Nurseli Fırat