Yatırım ve Tasarruf Danışmanı Mert Başaran Ekran Haber Genel Koordinatörü Aziz Akova’nın sorularını yanıtladı. Piyasalar hakkında önemli açıklamalarda bulunan Başaran’ın ilk konu başlığı Merkez Bankası’nın faiz kararı oldu. 20 Temmuz saat 14.00’de açıklanan karara göre Para Politikası Kurulu politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 15’ten yüzde 17,5 düzeyine yükseltildi. Başaran konuyla ilgili “Olması gerekenler oluyor. Bugüne kadar olmaması zaten çok doğru değildi” açıklamasında bulundu ve seçimden önceki politikaya da dikkat çekerek “Seçimden önceki politika yani faizi düşük tutmak yanlıştı. Faize karşı olabilirsiniz ki ben de sevmiyorum ama dünyada bir sistem varsa ve sen buna karşı çıkıyorsan Türk lirasını cezalandırmış olursun. İnsanlar Türk lirasından kaçıyor, enflasyon patlıyor” dedi.
FAİZDEKİ ARTIŞ NASIL SONUÇLAR DOĞURUR?
Faizdeki yavaş artışın doğru ama ufak artışın yanlış olduğunu vurgulayan Başaran, hızlı artışın yol açacağı sıkıntılara da değindi. “Çok hızlı artarsa bankalarda sıkıntı olur, piyasada çok sıkıntı olur, ticaret dengesi bozulur. Bir de bu sefer doların fiyatı düşer. Doların fiyatı düştüğünde de vatandaş bunu iyi bir şey zanneder ama özellikle bu noktaya geldikten sonra birdenbire çok düşmesi piyasada başka sıkıntılar yaratır. Doların çok artması da çok kötüdür. Her zaman söylüyorum ama çok düşmesi de çok kötüdür."
KÜÇÜK AMA SAĞLAM ADIMLAR ATMAK GEREKLİ!
“Doların birdenbire gitmesi kötüdür, küçük küçük gitmesi her zaman daha sağlıklıdır. Birdenbire patlarsa sıkıntı yaşıyoruz” diyerek küçük ama sağlam adımlar atmanın önemine dikkat çeken Başaran, dere yatağına kurulan ev örneğiyle söylemlerini destekledi. “Dere yatağına ev kurarsan bir gün gelir o evlere yakın sel olur, yıkılır. Aynı şekilde faizi de çok uzun süre sabit tutmaya kalkarsan, bir gün bir dalga gelir, doları fırlatır.”
YENİ POLİTİKA DAHA RASYONEL!
Yeni politikayla ilgili kritik açıklamalarda bulunan Başaran Türk lirasını desteklemenin şartlarını sıralayarak vatandaşın yapması gerekenleri tek tek açıkladı. “Şimdi yeni bir politikaya geçtik. Daha doğru daha rasyonel politikalara geçtik. Peki olması gereken nedir? Türk lirasını desteklemek istiyorsam benim Türk Lirası'nda kalmam lazım vatandaş olarak. Benim Türk lirasında kalmam için de Türk lirasının faizinin ya da kar payının enflasyonun üzerinde olması lazım ki ben dayak yemeyeyim.”
EN ÖNEMLİ KRİTER ASGARİ ÜCRET!
Doların adil değerini belirleyen etkenleri de açıklayan uzman isim, bu noktada en önemli kriterin asgari ücret olduğunu vurguladı. “Doların adil değeri diye bir değer vardır. Bu değeri biz belirleyemeyiz. Bunu belirleyen Türkiye Cumhuriyeti enflasyonu, eksi Amerikan enflasyonudur. Burada da en önemli kriter asgari ücrettir yani asgari ücrete bakılır. Bugün doların değeri budur. Olması gereken bu civarlardadır. Ama yarın öbür gün asgari ücret yirmi olursa bu rakam tekrar değişir.”