Dilek Yaman Demir- Özel 

Sen Antuan isimli Kilise geçmiş zamanda İtalyan kraliyet ailesi üzerine kayıt edilmişti. 1971'de Papa 1. Francesco ve kraliyet ailesi mirasçıları haklarından feragat etti. Bina Sent Antuan Kilisesi ismine kayıt edildi. Sebahattin Gök isimli bir kişi İtalya, Amerika, Fransa ve başka bazı ülkelere giderek söz konusu kilisenin varislerine ulaştı. Varislere, kilise taşınmazları üstünde hakları olduğunu dile getirerek, Çerkezköy Sulh Hukuk Mahkemesi'nce mirasçılık belgesi aldırdı. Varislerin vekaletnamelerini de alan Gök, Beyoğlu Tapu Müdürlüğü'ne başvuru yaparak taşınmazları satmak istedi. Yaşanan bu durum kiliseye bildirilince kilise başrahibi Lulian Pişta avukatı Afşin Hatipoğlu aracılığıyla, kilise ve müştemilatına tedbir kararı koydurdu. 

YABANCI UYRUKLU ŞAHISLARI TESPİT EDİYORLAR

Kiliseyi satmaya çalışan ve hakkında 34 farklı soruşturma dosyası da olduğu bildirilen Sebahattin Gök, geçtiğimiz günlerde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir operasyonda tutuklanarak cezaevine gönderildi. Savcılık, Sebahattin Gök'ün lideri olduğu bir çetenin Türkiye'de özellikle Rum, Ermeni, Musevi, İtalyan, Fransız gibi yabancı kişilere ait sahipleri yurt dışında olan ya da vefat etmiş gayrimenkulleri kamuda işbirliği içerisinde olduğu şahısların yardımıyla tespit ettiklerini bildirdi. Bu şekilde sahipsiz mülkleri bulduktan sonra, bu mülklerin sahiplerini, varislerini ve Türkiye'deki mülklerinden haberdar olup olmadıklarını araştırdıkları, varislerin Türkiye'ye çok gelip gitmiyorlarsa varisler adına sahte bir vekalet (yurt dışı noterlere ait) düzenlenerek veya şahısların 'öldü' şeklinde gösterilerek Türkiye'den bir varis uydurularak usulsüz şekilde gayrimenkullerin satışını yaparak haksız kazanç elde ettiklerini ortaya çıkardı.

118 ADET SAHTE SATIŞ

Savcılık 24 mağdurun Gök hakkında farklı tarihlerde farklı şikayetlerini içeren 17 dosyayı birleştirdi. Gök'ün İstanbul'daki bazı ilçelerde ondan fazla satış için işlem yaptığı öğrenildi. Gök ve üyelerinin Bakırköy Tapu Müdürlüğünde 11, Şişli Tapu Müdürlüğünde 19, Beyoğlu Tapu Müdürlüğünde 73, Adalar Tapu Müdürlüğünde 13 ve Beşiktaş Tapu Müdürlüğünde 2 adet işlemi usulsüz ve sahte belgelerle yaptığı belirtildi.

BAŞKA GAYRİMENKULLER İÇİN HAZIR 20 KOLİ EVRAK

Gök'ün kendi adına ve ailesine ait gayrimenkul taşınmaz bilgileri incelendiğinde ise Sebahattin Gök adına yedi, babası adına on yedi, eşi adına on dört ve oğlu adına dört gayrimenkul olduğu belirlendi. Bu gayrimenkullerin genel itibari ile İstanbul'un Beyoğlu, Fatih, Şişli, Bakırköy, Beşiktaş, Sarıyer, Adalar vs. ilçelerinde olduğu, bahse konu gayrimenkullerin sahibinin büyük çoğunluğunun Rum, Ermeni, Musevi, İtalyan, Fransız vs. olduğu ve gayrimenkuller genel olarak varislerden alınarak bir süre sonra üçüncü kişilere satış yaptıkları belirtildi. Gök'ün evindeki  aramada toplamda yirmi koli evraka el konuldu. Bu evraklar arasında ele geçirmeyi planladığı başka gayrimenkullerin de olduğu belirtildi. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Sebahattin Gök otuz senelik emlakçı olduğu, Sakarya'da faaliyet yürüten Eray isimli bir avukat ile çalıştığını, kendisine gelen gayrimenkul veraset konularıyla ilgili evrakları veraset ilamı yapılması ve takibi için dosya ücreti ile anlaştığını, soruşturmaya konu verasetleri tapuya ibraz ettiğini, ilamın sahte olduğundan haberinin olmadığını belirtti.

kilise

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Savcılık Gök ile beraber hareket eden Gök'e ait tüm dosyaların zabıt katipliğini yapan, tapu müdürlüğü çalışanları ve uluslar arası noterlik çalışanlarının bulunduğu 14 çete üyesi hakkında "Resmi Belgede Sahtecilik" ve "Nitelikli Dolandırıcılık" suçundan iddianame düzenledi. İddianamede Sabah gazetesinin duyurduğu Taksim İstiklal Caddesindeki Sent Antuan Kilisesi'ni de varislerin mahkemeden aldığı ''mirasçıdır'' belgesi ardından vekaletnamelerini de alan Sebahattin Gök'ün 2020'nin Şubat ayında Beyoğlu Tapu Müdürlüğü'ne başvurarak taşınmazları satmak istediği fakat klise yetkililerinin mahkemeye başvurmasıyla satışın tamamlanamadığı bildirildi.

MEVZUATI İYİ BİLDİKLERİ İÇİN EYLEMLERİ SÜRDÜRMÜŞLER

Basındaki haberler sonrası soruşturmasının derinleştirildiği belirtilen iddianamede, örgüt üyelerinin haklarında tek tek yürütülen soruşturmalarda mevzuatı iyi bilmeleri nedeniyle bir şekilde sıyrıldıkları anlatıldı. Hazırlanan bu iddianamede, bu durumdan cesaret alan üyelerin eylemlerine devam ettikleri, örgütün noter, nüfus müdürlüğü, tapu müdürlüğünde yapmış olduğu işlemlerin; yurtdışında ikamet eden ve resmi makamlara öldüğü henüz bildirilmeyen vatandaşı, hala hayatta gibi gösterilerek elde ettikleri bu gayrimenkulleri kısa bir zaman içinde başka şahıslara devrettikleri belirtildi. 50 milyon TL'lik vurgun yapan çete lideri Gök'ün 285 seneye kadar hapsi istenirken, çete lideri Gök'le beraber kendisine ait tüm dosyaların zabıt kâtipleri ve tapu müdürlüğü çalışanları, uluslararası noterlik çalışanlarından oluşan şüpheliler Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. 

HAYATINI KAYBETTİ

Yapılan yargılama devam ederken Sebahattın Gök’ün hastalandığı, yapılan tedavi sırasında Cemil Taşçıoğlu Eğitim ve araştırma hastanesinde tedavi altına alındığı ve 7 Temmuz günü tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiği belirlendi. Müşteki Avukatları, ‘Sebahattin Gök‘ün öldüğüne ilişkin şüphelerimiz vardır memleketimizde tabutla cenaze defnİ adet değildir, tabutla defnedildiği ifade edilmektedir, bazı aile fertlerinin cenazede yakınlarını kaybetmiş gibi davranmadıkları duyumunu da aldık. Bu nedenle Sebahattin Gök’ün ölüm raporunu talep ediyoruz’ diye konuştu. Başka bir mağdur avukatı, ‘ Sebahattin Gökten şikayetçiydik ölümüyle ilgili şaibenin giderilmesi gerekir dedi. Mahkeme, çete lideri Gök’ün ölümüne ilişkin raporları hastaneden talep etti. Çetenin geri kalan üyeleri hakkında yargılama sürüyor.