Ekran Haber'den Ozan Barış Erim'in haberine göre, İstanbul Barosu avukatlarından Kübra Karaoğulları, kış ayında kombi yakmayan komşuların dava edilebileceğini belitti. Avukat Karaoğulları, bu durumun Komşuluk Hukuku kapsamında güvenceye alındığını kaydetti.
Yaşanan durum karşısında Türk Medeni Kanunu'nun dürüstlük kuralının devreye gireceğini belirten Karaoğulları, şöyle konuştu:
"Kış aylarının gelmesi ile birlikte bireysel ısıtma sistemi olan apartmanlarda, apartman sakinleri arasında bir takım uyuşmazlıklar meydana gelmektedir. Bazı apartman sakinleri, komşuları tarafından ısıtmanın kullanılmakta olduğuna güvenerek, kendi ısıtma sistemlerini açmamaktadır. Böylece komşuları tarafından ısıtma giderlerinin artmasına sebebiyet vermektedirler. Bu durumda zarara uğradığını düşünen apartman sakinleri, bunu pek tabi ikili ilişkilerle veya apartman yönetimi vasıtasıyla çözmeye çalışmaktadır. Ancak bu çabayla çözülememesi halinde zarara uğrayan kişiye, kanun açıkça bir takım haklar sağlamıştır. Bunun temel dayanağı öncelikli olarak Türk Medeni Kanunu’nda dürüstlük kuralıdır. Zira kişiler haklarını kullanırken, doğruluk ve dürüstlük kurallarına uymakla mükelleftir. Dürüstlük kuralının, Komşuluk Hukuku kapsamında özel görünümü ise 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 18. maddesinde 'Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler' ibaresi ile hüküm altına alınmıştır."
SULH HUKUK MAHKEMESİ'NE BAŞVURULABİLİR
Avukat Kübra Karaoğulları, bu gibi durumlarda kişilerin Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuru yolunun açık olduğunu işaret ederek, "Diğer bir deyişle, bir apartman sakini, ısıtma sistemlerini kötü niyetli olarak açmayıp, komşusuna katlanma sınırlarını aşan şekilde külfet oluyor ise ilgili hüküm açıkça ihmal edilmiş olacaktır. Bu durumda ise ısıtma sistemlerini daha çok açarak, daha yüksek bedelli faturalar ödeyen ve zarara uğradığını iddia eden apartman sakini, Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuru yaparak hukuka aykırı bu duruma müdahale edilmesini ve uğramış olduğu maddi zararın giderilmesini talep edebilecektir" ifadelerini kullandı.
İL UMUMİ HIFZISSIHA KURULU KARARI VAR
Öte yandan Yargıtay'ın konu ile ilgili emsal kararları olduğunun da altını çizen Karaoğlulları, "Yargıtay da emsal kararlarında, Komşuluk Hukuku’na aykırı ve katlanma sınırını aşan eylemlerden tüm komşuların kaçınması gerektiğine kararlarında yer vermektedir. Öyle ki İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararları ile her şehir için dış ortam sıcaklığının belirli bir derecenin altına düşmesi halinde ısıtma sistemlerinin çalıştırılması gerektiğini belirtmektedir" dedi.
DAVA SONUNDA DAHA FAZLA HARCAMA YAPACAK
Ayrıca yargılama sonrası şikayet edilen kişinin ekonomik olarak daha büyük bir külfet altına gireceğine dikkat çeken Karaoğulları, şöyle konuştu:
"Yargılamalar neticesinde ise ısıtma sistemlerini gereği gibi kullanmayan apartman sakini aleyhine hükmedilecek olan yargılama gideri ve vekalet ücretleri, kişinin ödeyeceği ısıtma giderinde kat be kat daha fazla olup, ekonomik yönden onu daha fazla maddi külfet altına sokacaktır. Tüm bu hususlar neticesinde, toplu yaşam alanlarında kişilerin birbirini rahatsız etmeyecek şekilde, hak ve hükümlülüklerini kullanması elzemdir. Ancak uzlaşmacı çözümlerle uyuşmazlığın çözülememesi halinde, kişilerin bir hukuki yola başvurmadan önce, alanında uzman meslektaşlarımızdan destek alarak ilerlemesini tavsiye ederiz."