Doğu bölgesindeki kaçak elektrik kullanımının önüne geçmeye çalışan elektrik dağıtım şirketi çalışanları, düzenlenen saldırılar sebebiyle suça engel olamayınca devreye jandarma girmişti. Dönemin HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, kaçak elektrik kullanımını savunarak, buna engel olunmasını “zulüm” olarak nitelendirmişti.
"VATANDAŞ NİYE DEVLETE GÜVENSİN?"
Meral Danış Beştaş şöyle demişti: "30 ev 4 gündür elektriksiz. Niye diyeceksiniz, evin içinden elektrik saatlerini yüksek direklere asıyorlar ve diyorlar ki biz size güvenmiyoruz saatler içerideyken. Ama yüksek direklere asıcaz siz bize güvenin. Vatandaş niye devlete güvensin? Onlar bu kadar zulmederken ve bu mahallenin etrafı kolluk gücüyle çevrilmiş durumda. Açıkçası öğrenciler mum ışığında çalışıyor. 4 tane diyaliz hastası var tespit edilen diyalize giremiyor. Açıkçası bu konuda söylemek istediğim çok şey var. Bugün İzmir’de Yozgat’ta ya da Kayseri’de elektrik sayaçları direklere asılmıyor. Ama sorun Kürt bölgesi olunca ayrımcılık hayatının her alanında. Bir an önce elektrikleri verin."
JANDARMA TEPELERİNE ÇÖKÜYOR
Dicle Elektrik, Şanlıurfa'nın Akçakale, Ceylanpınar, Eyyübiye, Haliliye, Harran, Siverek ve Viranşehir ilçelerinde jandarma destekli ve dron kullanılarak gerçekleştirilen kontrollerde büyük bir kaçak elektrik trafosu ağı ortaya çıkardı. Yapılan denetimlerde, 100 bin nüfuslu bir ilçenin ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede, toplam 53 bin 500 KVA gücünde 351 adet kayıt dışı elektrik trafosu tespit edildi. Bu trafoların varlığı, bölgedeki elektrik tedarikinde ciddi aksaklıklara neden oluyor.
KAÇAK KULLANIM EKONOMİYE ZARAR VERİYOR
Dicle Elektrik yetkilileri, kaçak elektrik kullanımının normalden 9-10 kat daha fazla olduğunu ve bu durumun tedarik sürekliliğini ciddi şekilde sekteye uğrattığını belirtti. Nisan ayında gerçekleştirilen denetimlerde ortaya çıkarılan kaçak trafoların, yalnızca sulama sezonunda çalışmaları halinde bile Türkiye ekonomisine yıllık zararının 200 milyon TL’den fazla olduğu açıklandı.
KAÇAKLA MÜCADELEDE JANDARMA DESTEKLİ DENETİMLER
Şanlıurfa il ve ilçe merkezlerinde elektrik tedarikini olumsuz etkileyen kaçak tüketimle mücadele çabaları devam ediyor. Engellemelerle karşılaşılması üzerine jandarma desteği ile yürütülen denetimlerde, özellikle tarımsal sulama amaçlı kullanılan 351 adet kayıt dışı trafo tespit edildi. Ceylanpınar ve Viranşehir ilçelerinde 19 kayıt dışı trafoya el konuldu, kalan 332 trafo için ise suç duyurusunda bulunuldu. Dron kayıtları, trafoların nasıl gizlendiği ve kaçak yollarla nasıl kullanıldığına dair çarpıcı görüntüler sundu.
DAĞITIM ŞEBEKESİNE AĞIR ZARARLAR VERİYOR
Dicle Elektrik’ten yapılan açıklamada, bölgedeki kaçak kullanım oranının %42,8'e düşürüldüğüne dikkat çekildi. Ancak yetkililer, kaçak elektrik kullanımının dağıtım ve iletim hatlarına ciddi zararlar verdiğini ve bu durumun, abonelerin kaliteli ve kesintisiz elektrik hizmeti alma haklarını tehlikeye attığını vurguladı. Özellikle tarımsal sulama sezonunda yaşanan aşırı yüklenmeler, hatlarda arızalara ve dağıtım şebekesinin çökmesine neden oluyor, bu da uzun süreli elektrik kesintilerine yol açıyor.
KAÇINILMAZ KESİNTİLER VE TEKNOLOJİK DENETİMLER
Yetkililer, kaçak kullanımın sürmesi halinde, şebeke aşırı yüklendiğinde zorunlu kesintilerin kaçınılmaz olacağını belirtti. Bu bağlamda, sahada teknoloji destekli kontrollere aralıksız devam edildiğini ve elektrik hırsızlığı ile mücadelenin kararlılıkla süreceğini ifade ettiler.
ELEKTRİK HIRSIZLIĞININ EKONOMİK BOYUTU
Dicle Elektrik yetkilileri, kaçak yollarla elektrik tüketenlerin normal tüketimden 9 ila 10 kat daha fazla elektrik harcadıklarını bildirdi. Nisan ayında tespit edilen kayıt dışı trafoların gücü 53 bin 500 kVA olup, bu trafoların bir saatte tükettiği enerjinin maliyeti yaklaşık 75 bin TL olarak hesaplandı. Günde 15 saat sulama yapıldığında günlük elektrik tüketiminin 1 milyon TL’yi aştığı, yılda ise 210 milyon TL’den fazla elektriğin bedelsiz kullanıldığı belirtildi. Bu durum, ülke çapında tüm vatandaşların bu maliyeti dolaylı yollarla ödediği anlamına geliyor. Yetkililer, vatandaşlara bu suça ortak olmamaları yönünde çağrıda bulunarak, hem kanunen hem de vicdanen kabul edilemez bu duruma dikkat çektiler.
