Bakanı, Başbakan’ı; avukatı, kadını; doktoru, hahamı… Hukuk, insan hakları, vicdan ve inanç gibi ne kadar değer varsa İsrail ayaklar altına aldı. Hahamların verdiği “Şifa Hastanesi’ni vurabilirsiniz” vfetvasının ardından İsrailli bir grup doktor, tam abluka ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nde bulunan Şifa Hastanesi'nin "Filistinli silahlı grupların" üssü olduğu iddiasında bulunarak, “bombalanmasını” isteyen bir bildiri yayımladı.
İsrail'de yayım yapan "HaMedash" adlı internet sitesinde yer alan bir habere göre, bir grup İsrailli doktor, Gazze'de bulunan Şifa Hastanesi'nin hedef alınmasını destekleyen bir metni onayladı. Yapılan açıklamada, hastanenin bombalanmasının İsrail ordusu için bir "meşru hak" olarak görüldüğü belirtildi.
"ASKERLERİN HAKLARI İÇİN" KAMPANYA
"İsrail Askerlerinin Hakları İçin Doktorlar" ismini taşıyan bu grup, sağlık sektöründe görev yapan bazı doktorlar tarafından desteklenen bir beyanname yayımladı. Grubun argümanları arasında, Gazze'nin en büyük sağlık kuruluşu olan Şifa Hastanesi'nin Filistinli silahlı grupların operasyon merkezi olarak kullanıldığı iddiası yer aldı ve bu sebeple bombalanması gerektiği ifade edildi.
Ayrıca, bu bildiride, Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerde bulunan yaralıların güney bölgelerine ambulanslarla tahliye edilebileceği savunuldu, bu durumun hastanenin bombalanması için bir gerekçe olarak gösterildi.
43 HAHAM, NETANYAHU’YA “ŞİFA HASTANESİ’Nİ BOMBALAYABİLİRSİN” FETVASI VERMİŞTİ
Şifa Hastanesinin bombalanabileceğinin dini açıdan caiz olduğunu içeren ve 43 haham tarafından imzalanan yazı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya gönderilmişti.
Hahamlar tarafından imzalanan, "sivillerin arkasına saklanılması ve onların kalkan olarak kullanılması durumunda buranın vurulmasında dini ve ahlaki hiçbir engelin olmadığı" vurgulayan mesajın, orduya ait birimlere, Başbakan Netanyahu'ya ve bakanlara iletildiği bildirilmişti.
Mesajda, sivilleri kalkan olarak kullananların kınanması gerektiği kaydedilerek, hastanenin bombalanması durumunda sorumluluğun "bu kişilere ve onların destekçilerine ait olduğu" ileri sürülmüştü.
