Ankara Sanayi Odasından (ASO) yapılan yazılı açıklamaya göre, Erkan, ASO Başkanı Seyit Ardıç'ın ev sahipliğinde gerçekleşen ASO Gündem Toplantısı'na katıldı, sanayicilerin sorularını yanıtladı. Erkan, buradaki konuşmasında, ihracatçılar için reeskont kredilerinde yaptıkları düzenlemeleri anlattı.
Reeskont kredisi kullanımında yüzde 30 ilave ihracat bedeli satış koşulunun kaldırıldığını ve reeskont kredi vadesi boyunca verilen döviz almama taahhüdünden, ithalat ödemeleri kapsamındaki döviz alımlarının istisna tutulduğunu hatırlatan Erkan, "Temmuzda 10 kat artışla 3 milyar liraya yükselttiğimiz reeskont limitini daha da artıracağız. Çalışmalarımız devam ediyor" ifadelerini kullandı.
"SANAYİCİLERİMİZDEN BEKLENTİMİZ YATIRIMLARA AĞIRLIK VERMELERİ"
Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK) başta olmak üzere yatırım ve ihracat desteklerine ilişkin son dönemde atılan adımlara ve yapılan çalışmalara dikkati çeken Erkan, "Firmaların finansmana erişimini ve finansman koşullarını desteklemeye devam etmekteyiz. Sağlanan bu imkanlarla sanayicilerimizden beklentimiz yatırımlara ağırlık vermeleri, uygulanan programa ve Türkiye'ye her koşulda destek olmaya devam etmeleridir" değerlendirmesinde bulundu.
ÜRETİM KAPASİTESİ ARTIŞI HEDEFLİYORUZ
Erkan, YTAK uygulama çerçevesinin yeniden yapılandırıldığını belirterek, "Yatırımlara ilişkin süreci ilgili kurumlarla birlikte stratejik bir çerçevede yürütmekteyiz. Yeni çerçevesiyle güçlendirilmiş YTAK programıyla cari dengeye katkı verecek ve dolaylı etkileri döviz kuru ve fiyat istikrarı üzerinde hissedilecek alanlarda üretim kapasitesinin artışını hedefliyoruz. YTAK'a 3 yıl boyunca toplam 300 milyar lira limit tahsis edildi" ifadelerini kullandı.
"İŞ DÜNYASI OLARAK, MERKEZ BANKASININ MÜCADELESİNİ DESTEKLİYORUZ"
ASO Başkanı Ardıç, yeni ekonomi yönetiminin kısa, orta ve uzun vadeli gereksinim ve hedefler konusunda son derece rasyonel ve sağduyulu bir yol haritası ortaya koymasının memnuniyet verici olduğuna dikkati çekti. Ardıç, şunları kaydetti:
"Sıkılaştırıcı para politikası uygulamalarının ekonomik aktivite üzerindeki etkisinin dördüncü çeyrekte daha belirgin hale gelmesiyle üretimde ve büyümede kayıplar yaşanabileceğini öngörüyoruz. Enflasyonla güçlü ve kararlı bir mücadelenin büyüme ve üretim üzerinde geçici etkileri olacağının farkındayız. Diğer taraftan, fiyat istikrarının sağlanması, orta ve uzun vadede en önemli kazanımımız olacaktır. İş dünyası olarak bizler, Merkez Bankasının mücadelesini destekliyoruz."