Kritik isim ifade verdi! Diploma soruşturmasında yeni gelişme

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun usulsüz diplomasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında ilginç bir gelişme yaşandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu'nun referans gösterdiği Girne Amerikan Üniversitesi’nin kurucusu Özalp Tozan'ı ifadeye çağırdı. İşte ifadenin detayları...

Kritik isim ifade verdi! Diploma soruşturmasında yeni gelişme

İBB Başkanı İmamoğlu'nun Kıbrıs'taki Girne Amerikan Üniversitesi'nden (GAÜ) İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü'ne 1990 yılında yaptığı yatay geçişe ilişkin "usulsüzlük" iddialarıyla ilgili soruşturma sürüyor.

KURUCU ORTAK KONUŞTU

CHP’li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun usulsüz diplomasına ilişkin soruşturma sürerken söz konusu Girne Amerikan Üniversitesi’nin kurucusu Özalp Tozan geçtiğimiz günlerde önemli açıklamada bulunmuştu. Tozan, İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönemde YÖK’ün üniversiteyi tanımadığını doğrulamış ve kayıtların da sınavsız yapıldığını belirtmişti.

İMAMOĞLU REFERANS GÖSTERMİŞTİ

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu İmamoğlu tarafından İstanbul Üniversitesi'ne yaptığı yatay geçiş başvurusunda referans olarak gösterilmişti.

KRİTİK İSİM İFADEYE ÇAĞIRILDI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu'nun referansı olarak gösterdiği Girne Amerikan Üniversitesi kurucu ortağı Özalp Tozan'ı ifadeye çağırdı.

TOZAN SAVCILIKTA

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik 'diploma' soruşturmasında yeni bir gelişme yaşandı. Girne Amerikan Üniversitesi kurucu ortağı Özalp Tozan şüpheli sıfatıyla ifade verdi.

Tozan, "1986 yılında Serhat Akpınar ile beraber şu anki adıyla Girne Amerikan Üniversitesi’ni resmi anlamda kurduk. Kıbrıs’a üniversite kurmamızın amacı adanın ekonomisine destek olmaktı. Üniversitenin kuruluşunda devlet desteği de oldu. Özel Üniversite Yasası, bizim arzumuzla ve Sayın Rauf Denktaş’ın desteğiyle 1986 yılında çıkmıştır. 1986 yılında University College of Northern Cyprus (UCNC) ünvanını kullanarak, Southeastern Üniversitesi (Washington, ABD Kampüsü)’nin afiliye kampüsü olarak anlaşmamızı yaptık. Bizim çalıştığımız dönemlerde üniversitenin Türkiye tarafından tanınması ile alakalı hiçbir talebimiz olmadı. Zaten uluslararası anlamda tanınan bir üniversiteydi. Bizim için öğrencilerimizin tanınması yeterliydi. Girne Amerikan Üniversitesi, Amerika’daki üniversitenin şemsiyesi altında afiliye olarak kuruldu. Benim görev aldığım dönemde Girne Amerikan Üniversitesi’nin bizzat kendi bastığı bir mezuniyet diploması söz konusu değildir. İlk mezunlarımızın diploması, Amerika’dan gelen Southeastern Üniversitesi rektörünün verdiği diplomadır.

TÜRKİYE'DE DENKLİĞİ YOKTUR

Benim yöneticilik yaptığım 1986 - 1992 yılları arasında üniversiteye kayıt olan herkes bilir ki bu üniversitenin Türkiye’de denkliği yoktur. Girne Amerikan Üniversitesi’nin dönemlerde kesinlikle denkliği yoktur. Bunun altını çizerek söylüyorum. Bizim denkliğimiz Amerika’daki Üniversitenin denkliğinden geliyor. O zamanlarda üniversite tanıtımlarında da söyledim. Ben kayıt kabul işleri direktörü olarak öğrencilerime hiç birine yalan yanlış bilgi vermedim. Girne Amerikan Üniversitesi diploma vermeyeceğim anlamı anlaşıldı olduğu üniversite üzerinden diploma verdirileceğini söyledim. Konuşmalarım ve üniversite tanıtımlarımın genel bu şekildeydi. O dönemlerde Girne Amerikan Üniversitesi’ne kayıt olan öğrencilerin hepsi Türkiye’de denkliği olmadığını bilir ancak Amerika’da ki bağlı olduğu üniversitenin denkliği üzerinden fayda sağladığını bilirler. Girne Amerikan Üniversitesi’nin Türkiye’de denkliği yoktur. Denkliği dolaylıdır. Amerika üzerinden vardır.

KENDİSİNİ ŞAHSEN TANIMIYORUM

Ekrem İmamoğlu beni hakkında bilgi alınacak kişiler listesine yazma sebebini İngilizce hazırlık okulundan öğrencileri benim kurmamdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Kendisini şahsen tanımıyorum. Neden böyle bir şey yazdı bilmiyorum. İstanbul Üniversitesi beni bu konu hakkında aramadı. Haberdar edilmedim. Girne Amerikan Üniversitesi bir Vakıf Üniversitesi değil özel şirket üniversitesidir. Ama bir özel ve uzaktan olmayan üniversiteler arası geçiş kurumsal olarak olması mümkün değildir. Bu yasal bir şeydir. Yani özel bir üniversiteden devlet üniversitesine geçiş yapmak yasal değildir. Diğer geçiş ise programlar arasından geçiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki bir üniversiteden devlet üniversitesine geçiş yapılabilir ama ben tanımlamıyorum. Ben İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yapan kimseyi tanımıyorum ve hatırlamıyorum. Üniversitenin 5 bin ile 10 bin arası öğrencisi vardı. Zaten Girne Amerikan Üniversitesi o dönemlerde çok küçüktü 80 - 100 tane öğrencisi vardı. Bu kapsamda Türkiye’deki üniversitelerin bir çoğu geçiş yapılamayacağını biliyordur. Benim bu konuyla alakalı bilgim bu kadardır. Ben kimseye hayatım boyunca bu konuda referans olmadım. Benim tek amacım Kıbrıs’a ekonomik anlamda katma değer sağlamaktır" dedi.

GÖZLER İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDE

Şimdi gözler artık İstanbul Üniversitesi’nin sunacağı raporda. Raporda artık diplomanın YÖK tarafından tanınıp tanınmadığına, geçişin usule uygun olup olmadığına ve diplomanın iptal edilip edilmeyeceğine karar verilecek.