Gülşah Kahveci-Özden ATİK-Mehmet ALA/İSTANBUL(DHA)-SARIYER'deki Santa Maria Kilisesi'nde pazar ayini sırasında maskeli iki kişi tarafından düzenlenen silahlı saldırıda bir kişi hayatını kaybetti.
İstanbul Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi'ne pazar ayini sırasında maskeli iki kişi tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda C.T. isimli kişi hayatını kaybetti. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Çevrede güvenlik önlemi alan ekipler, saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Olayla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıklama yaptı. Bakan Yerlikaya açıklamasında, "Bugün Saat 11.40 sıralarında Sarıyer Büyükdere Mahallesinde bulunan Santa Maria Kilisesindeki ayin sırasında, ayine katılanlar içinde bulunan C.T. maskeli 2 kişi tarafından silahlı saldırıya uğramış ve maalesef hayatını kaybetmiştir. Konuyla ilgi geniş çaplı soruşturma ve saldırganları yakalamak için çalışmalar başlatılmıştır. Bu alçak saldırıyı şiddetle kınıyoruz" dedi.
"KİMSEYE DÜŞMANLIĞI YOKTU"
Saldırıda vefat eden C.T' nin dayısı olduğunu iddia eden Kazım Aydemir, "Bir düşmanı yoktu. Benimle beraber de ayine gelirdi zaman zaman. Temiz, çok iyi bir insandı. Tanrı yanına erken aldı. Kimseye düşmanlığı yoktu. Ben de başka bir kilisedeydim, haberi telefonla aldım ve hemen buraya geldim" diye konuştu.
"SUİKAST DEĞİL KADER"
Öldürülen C.T.'nin amcası olduğunu belirten Çağın Cihan, "Hiçbir şekilde politikayla hiçbir kişiyle kötü bir şey yapmadı. Oraya sadece ziyarete geldi ve tesadüfen ona denk geldi" dedi. "Husumetlisi var mıydı" sorularına olmadığını söyleyen Cihan, "Masum, sade biriydi, basit biriydi. Kesinlikle masum bir kurbandı. Hiçbir şekilde suikast falan değil, kader" diye konuştu. Amcasının çocuğu olmadığını, Alibeyköy'de annesiyle yaşadığını, hafif zihinsel engelli olduğunu belirtti.
"MELEK GİBİ BİRİYDİö
Olay sonrası kiliseye ilk giren kişilerden olduğunu söyleyen Jak Mutlu, "Kilisenin kapısının kilitli olduğunu gördüm. Fakat o saat kapalı olmamalı, ayin bitmeden kilisenin kapısı kapanmaz genelde, hatta ayinden sonra bile uzun süre açık bırakılır. Netice itibariyle çok şaşırdık, arkadaşımla beraber girdik. Kapıyı tıktıkladık, bir daha tıktıkladık sonra rahip açtı kapıyı. Fakat beti benzi atmış, 'Çabuk girin içeri falan' dedi. Çok pırıl pırıl bir kişiydi. Mütevazı, hani derler ya melek gibi bir kişiydi. Düzenli gelirdi, hafta içi pek görmezdik ama hafta sonları gelirdi. Pazardan pazara gelirler, ayinden sonra bir çay kahve içeriz, ayaküstü bir sohbet ederiz" dedi.(DHA)