Ekran Haber’den Dilek Yaman Demir’in özel haberine göre, gazeteci Can Ataklı, hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan başlatılan soruşturma kapsamında sevk edildiği hakimlikçe adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ataklı, avukatıyla birlikte Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne geldi. Savcılıkta ifade veren Ataklı, hakkında adli kontrol tedbirleri uygulanması istemiyle sulh ceza hakimliğine sevk edildi. İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Ataklı'nın, yurt dışına çıkış yasağı ve haftada bir ikametine en yakın karakola imza vermeyi içeren adli kontrol şartlarıyla serbest bırakılmasını kararlaştırdı.
“PKK’YA KARŞI HEP DİK DURDUM”
Öte yandan Ekran Haber Gazeteci Can Ataklı’nın ifadesine ulaştı. Gündeme bomba gibi düşen video kaydının kendisinin olduğunu kabul eden Ataklı, yazarlık ve televizyon yorumculuğu hayatında 1 ya da 2 dava ile karşılaştığını beyan etti. Ayrıca Ataklı, teröre ve PKK’ya karşı hep dik durduğunun altını çizerek, “Yazarlık ve televizyon sunuculuğu sürecinde ve yaşamım boyunca teröre ve özellikle PKK terörüne karşı hep dik durdum. Çok ağır eleştiriler getirdim. Türkiye'nin terörle mücadelesine mesleğim boyunca en güçlü desteği verdiğime inanıyorum. Bugüne kadar terörle ilgili yazılarım konusunda en küçük bir soruşturma açılmadı. Buna karşı PKK yandaşlarından sayısız hakaret dolu mesajlar aldım” dedi.
“O VİDEO MAKSATLI ŞEKİLDE KESİLDİ”
Soruşturmaya konu olan videonun maksatlı bir biçimde kesilerek linç kampanyasına dönüştürüldüğünü vurgulayan Ataklı, “Şu anda Twitter hesabımın 1.440.000 takipçisi var Youtube kanalımın da 250.000'e yakın abonesi var. Yani Türkiye'de çok tanınan, çok bilinen ne dediği kamuoyu tarafından da takdir edilen bir gazeteciyim. Soruşturmaya konu olan videodaki sadece 9 saniyelik bir bölüm maksatlı biçimde kesilip sosyal medya üzerinden paylaşılarak tüm hayatım boyunca hiç rastlamadığım bir linç kampanyasına dönüştürüldü. Bu kampanyanın da etkisi altında kalan binlerce kişinin gerçekte hiç beni izlemediğini fark ediyorum. Çünkü merak edip Youtube kanalıma girmiş olsalar ve izlemiş olsalar söz konusu gündeki izleyici sayımın çok artmış olması gerekirdi oysa izleyici sayım o günde genel standartlar çerçevesindeydi” diye kaydetti.
“SUÇLAMALARDAN DOLAYI DERİN ÜZÜNTÜ DUYDUM”
Can Ataklı, üstüne atfedilen suçlardan dolayı derin bir üzüntü duyduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Söz konusu 9 saniyelik bölümün önü ve arkası aslında hiçbir şekilde suç işleme kastım olmadığını, hep saygı duyduğum şehitler ve ailelerine hakaret içermediği görülmektedir. Nitekim o sözleri söylediğim anın hemen ardından bu sözlerim elbette acılı babaya değil ona mikrofon tutanlaradır dedim. Gelen tepkiler üzerine bir gün sonraki aynı kanalda yayınlanan videomda açılan linç kampanyasını anlattığım gibi oluşturulan algının etkisinde kalarak üzülen, kırılan ve öfkelenen bütün şehit ailelerinden özür dilediğimi dile getirdim ve bunu da videonun görünür yerine başlık olarak koydum. Bütün bunları yaşamış biri olarak şehit ailelerine saygısızlık hakaret halkı kin ve nefrete sürüklemek ve yalan bilgiyi alenen yayma suçlarının tarafıma atfedilmesinden derin bir üzüntü duydum.”