ABD (Amerika Birleşik Devletleri)’nin New York kentinin Crown Heights semtindeki Ortodoks Yahudi sinagogunun altında, yasadışı olarak kazılmış gizli tünel bulunmuştu. Yahudilerin dokunulmaması için polisle çatıştığı gizli tünelin çıktığı ilk odada kan lekeli yataklardan bebek pusetine kadar akılları karıştıran çok sayıda malzeme çıkarıldı. Yahudilerin kanlı yatağı hızlıca olay yerinden kaçırma çabaları dikkat çekti. Tüm bunlar, Yahudilerin, Yahudi olmayan çocuklardan kan almak için kullandıkları “iğneli fıçı” geleneğini akıllara getirdi. Peki Yahudilerin iğneli fıçı geleneği nedir? İşte Yahudilerin iğneli fıçı ritüeli.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nin New York kentine bağlı Crown Heights semtinde, Yahudiler için simgesel önemi bulunan “770 Eastern Parkway” ismi verilen sinagogda gizli ve illegal tüneller bulunmuştu. Tünelin ne için oluşturulduğu ya da tünelin uç ve uçlarının nerelere ulaştığına dair bilgi verilmemişti.

Ortaya çıkan ve bir daha devamı gelmeyen ilk görüntüde tünelin bir ucunun sokak üzerinde bir mazgala ulaştığı hatta bazı Yahudilerin o mazgalı kullanarak kaçmaya çalıştıkları görülmüştü.

Sinagogun gizli tünelleri, yakın çevrede bulunan evlerde yaşayan insanların duyduğu sesler üzerine yapılan ilk incelemede keşfedilmişti. Yahudiler, tüneli bulan polisle çatışmış ve 10'un üzerinde Yahudiye gözaltı uygulanmıştı.

Görüntüler tüyleri diken diken etmişti. Yahudilerin bir kanlı yatağı kaçırma girişimleri, tünel içindeki ilk bölümde bebek puseti gibi malzemelerin olduğu görülmüştü.

Haftalarca tartışılan konu kapsamında gündeme “Yahudilerin iğneli fıçı” geleneğini getirmişti. Yahudilerin iğneli fıçı geleneği, Yahudi olmayan bebek ve çocukların kanını alabilmek için kullandıkları korkunç bir yöntemdi.

İşte Yahudilerin iğneli fıçı geleneğinin ayrıntıları…

YAHUDİLERİN İĞNELİ FIÇI GELENEĞİ

Yahudilerin iğneli fıçı geleneği, kaçırdıkları Yahudi olmayan çocuklar ve bebeklerin kanlarını toplamak ve kullanmak için icat ettikleri acımasız bir yöntem. Hahamlar iğneli fıçının içine çocukları koyar ve fıçının ağzını kapatarak dakikalarca fıçıyı çevirirler. Fıçı döndükçe, içindeki çocuğun tüm bedeni, fıçının dışından içine doğru çakılmış sivri ve keskin uçlu çiviler tarafından bıçaklanır ve çocuğun tüm vücudundan kanlar akmaya başlar. Akan kanlar ise fıçının dibinde toplanır ve dipteki musluktan alınır. Toplanan bu kanlar ise Yahudiler tarafından ayinlerde kullanılırdı.

​​​​​​​PESSAH BAYRAMI (MAYASIZ EKMEK BAYRAMI)

Bebek ve çocuk kanlarını kullandıkları bir başka yer ise Pessah Bayramı ismi verilen Mayasız Bayramı için hazırlanan ekmeklerdi. Bir hafta boyunca mayasız ekmeklerde bebek ve çocuk kanı kullanan Yahudiler, kanlı ekmeğin daha makbul olduğunu düşünürler. Pessah Bayramı’nda çocukların kayboldukları da biliniyor. Öyle ki Avrupa’da her sene Pessah Bayramı önce çocukların kayboldukları çok sayıda tarihçi tarafından yazıldı.

​​​​​​​RAHİP NEOPHITE 1803’TEKİ KİTABINDA YAZMIŞTI

Yahudi olmayan çocukların ve bebeklerin kanını ayinlerde kullanma, kanları içme, bu kanları mayasız ekmek içine karıştırma geleneklerini en net yazan kişi ise Yahudilikten çıktıktan sonra Hıristiyanlığı seçen Moldovalı Rahip Neophite idi. 1803’te kaleme aldığı kitabında Rahip Neophite, babasının inancındaki kanlı ayinlerle ilgili tüm ayrıntıları anlatmış ve Yahudilerin bazı tarikatlarında insan kanı, özellikle makbul olduğuna inandıkları bebek ve çocuk kanı kullandıklarını tüm yöntemleriyle ve kullanım yerleriyle birlikte açıklamıştı. Rahip Neophite, Yahudi tarikatların bebek ve çocuk kanlarını ayinlerde kullandıklarında Yehova katında yükseleceklerine inandıklarını belirtmişti.

​​​​​​​İSPANYA’DA ÇOK YAYGINDI

Yahudilerin, yaşadıkları Avrupa ülkelerinde tehlikeli görülmeleri, sürgün edilmek istenmelerinin temelinde de bu tür sapkın ritüelleri bulunuyordu. Bilhassa kan içme ayinlerinin en çok ortaya çıktığı ve gündemde kaldığı Avrupa ülkelerinin başında İspanya geliyordu. İspanya’da sıkça çocukların bir anda ortadan kaybolmaları ve bir daha bulunamamaları, dönem dönem bebek ve çocuk kemiklerini tespit edilmesi hatta yakın zamanda kanları alınarak öldürüldükleri belirlenen çocuk cesetlerinin bulunması tüm Avrupalıları ürkütmüştü.

​​​​​​​OSMANLI KAYNAKLARINDA DA YER ALIYOR

Yahudilerin bazı tarikatları bu sapık geleneklerini Osmanlı döneminde de sürdürmüşlerdi. Osmanlı zabıtlarına bakıldığında “kanları alınarak öldürülen çocuklar” konusunda çok sayıda olay kayda alınmıştı. Osmanlı zabıtlarında büyüklüğü bakımından öne çıkan olaylar ise Amasya katliamı (1715), Şam ve Rodos katliamı (1840), İstanbul katliamı (1633, 1843, 1866), İzmir katliamı (1863, 1868, 1870) olmuştu. Bu şehirlerde ve tarihlerde bulunan yaşandığı ortaya çıkarılan toplu çocuk katliamları ile ilgili yakalanan Yahudiler idam edilmişti.

​​​​​​​TAHRİF EDİLMİŞ TEVRAT: SARHOŞ OLUNCAYA KADAR ONLARIN KANINI İÇİN!

İNSANLARI PARÇALAYACAKSIN! "İşte benden ve miras olarak sana milletleri, mülkün olarak yeryüzünün uçlarını da vereceğim. Onları demir çomakla kıracaksın; bir çömlekçi kabı gibi onları parçalayacaksın." (Tahrif edilmiş Tevrat, Mezmurlar Bölümü 2/8-9)

​​​​​​​İNSAN KANI İÇECEKSİN! Et yiyin ve kan için… Yiğitlerin etini yiyeceksiniz ve dünya beylerinin kanını içeceksiniz... Sarhoş oluncaya kadar kan içeceksiniz." (Tahrif edilmiş Tevrat, Hezekiel Bölümü 39/18-19-20)

KASAPLIK KOYUN GİBİ İNSAN PARÇALA VE ETLERİNİ YE, KANLARINI İÇ! "Onları kasaplık koyunlar gibi ayır ve öldürme günü için onları hazırla." (Tahrif edilmiş Tevrat, Yeremya Bölümü, 12/3)

ÇOCUKLARI VE BEBEKLERİ DE ÖLDÜRECEKSİN! "Şimdi git... Onların herşeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; erkekten kadına, çocuktan emzikte olana kadar hepsini öldür." (Tahrif edilmiş Tevrat, I.Samuel Bölümü, 15/3)