15 Temmuz 2016'da yaşanan FETÖ darbe girişimin üzerinden 8 yıl geçti. Şu anda Yargıtay Üyesi ve Yargıda Birlik Derneği Başkanı olan Ömer Faruk Aydıner, 15 Temmuz gecesi herkesin ne yapılacağını düşündüğü sırada, kilometrelerce yürüyüp adliye açtırarak cuntacılar için gözaltı talimatı çıkartarak darbe girişimine karşı direniş başlatan ilk savcıydı.
Yeni Akit'te yer alan habere göre, darbe girişimi sonrasında hazırlanan ve AK Parti Genel Merkeze gönderilen bilgi notları arasında yer alan pusulada, yargı mensuplarının cuntaya boyun eğmemek için neleri göze aldığını ortaya koydu. Yargının darbe gecesi pozisyonunu gözlemlemek için hazırlanan çalışmada, FETÖ darbesi ile ilgili İstanbul’da ilk refleksi gösteren savcının dönemin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner olduğu belirtildi.
HEMEN HAREKETE GEÇTİ
Raporda şu ifadelere yer verildi:
“Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner, Boğaziçi Köprüsü’nün işgali ve Ankara’da jetlerin alçak uçuş yapması üzerine direnişte görev almak için silahlanmış, görev yeri olan Bakırköy Adliyesi’ne gitmek üzere harekete geçmiştir. ‘Zamandan kazanmak ve bir an önce cuntacılarla ilgili adli işlem başlatabilmek adına yakındaki Çatalca Adliyesi’ne yönelmiş, 23.00 sıralarında Çatalca Başsavcısına da bilgi vererek adliye İdari İşler Müdürü Turgay Narin’i evinden çağırtıp cuntacıların tamamın görüldükleri yerde gözaltına alınması maksadıyla talimat yazdırmıştır.”
Aydıner imzası taşıyan ve İstanbul Emniyetine saat 23.00 sıralarında fakslanan yazıda, “15/07/2016 tarihinde saat 21.00 sıralarında haber bültenlerinde silahlı kuvvetler içerisinde bir kısım cuntacının, Türk Silahlı Kuvvetleri dahil olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti kurumlarını ele geçirmeye, demokratik seçimlerle gelen hükümeti düşürmek teşebbüs ettikleri anlaşılmakta, Türk Milletine karşı harekete geçen cuntacıların gözaltına alınması rica olunur. Ömer Faruk Aydıner Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili” ifadelerine yer verilmiştir.
Başsavcıvekili Aydıner’in o dönemdeki İstanbul Kaçakçılık Şube Müdürü Feramuz Çetin’e ulaştığı, kendisinin gönderdiği faks numarasına darbecilerin derdest edilmesi amacıyla yazdığı ıslak imzalı talimatı gönderdiği, ayrıca telefonunda kayıtlı olan kolluk kuvveti unsurlarının tamamına da kararın bir örneğini yolladığı belirlenmiştir. Çatalca Emniyet Müdürlüğü’nden temin ettiği polis aracıyla yoluna devam eden Başsavcıvekili Aydıner’in o gece verdiği destansı mücadeleye dikkat çekilen raporda, “Sefaköy’e kadar ulaşabilmiş, trafiğin durması üzerine araçtan silahı ile inerek Bakırköy Adliyesi’ne yürümüş talimatlarını buradan vermiştir. Adliyeye vardığında ise sayın Cumhurbaşkanımızın geleceği Atatürk Havalimanı’nı işgal eden cuntacıların yakalanması ile ilgili çalışma başlatmış, kuleyi işgal eden albay ve ekibinin gözaltına alınması sonrası süratle sorgularını yapmış, cuntacıların kümelendiği Hava Harp Okulu Komutanlığı’na baskın yapılması talimatını vermiştir. İstanbul’daki hakim ve savcılarımız darbe esnasında gereken refleksi göstermiş, Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası için canlarını siper etmiştir” denildi.
AYDINER O GECEYİ ANLATTI
Darbe girişimi gecesinde cuntacılar hakkındaki ilk gözaltı talimatını veren dönemin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili olan Ömer Faruk Aydıner, Yeni Akit Gazetesi'ne 15 Temmuz'u şöyle anlattı:
"Bakırköy Başsavcı vekiliydim. Ankara’dan arayan bir arkadaşım ‘Sıkıntı var’ dedi. Askeri bir hareketlilik olduğundan bahsetti. Sonra köprüde tankları görünce ‘Bir şey yapmamız lazım’ diye düşündüm. Bir işaret fişeği ateşlemeliydik. Adliyeye gidip yakalama çıkartmaya karar verdim. Ancak yolların darbeciler tarafından kesildiği yönünde bilgiler geliyordu. Çatalca Adliyesine yöneldim. Başsavcı arkadaşımızı arayarak, adliyeni kullanacağım dedim. Yakalama kararımızı yazdık. Kaçakçılıktan Sorumlu Şube Müdürü Feramuz Çetin’e bu kararı gönderdik. Sonra da WhatsApp gruplarında paylaştık. Ajanslara da servis edilmesiyle domino etkisine dönüştü.
Bu karar büyük moral oldu emniyet teşkilatımız ve halkımız için. “Devlet kurumları darbeye reaksiyon gösteriyor” dedi halkımız. Biz bir kahramanlık yapmadık. Biz görevimizi yaptık. Bu Anadolu’da işaret bekleyen savcılarımıza mesajdı. En önemlisi de cuntacılara yönelik ağır ve sert bir mesajdı. Bu da darbecilerin psikolojisini çökertti.”