Ünlü sunucu ve oyuncu Mehmet Ali Erbil ve evlilik hazırlıkları yaptığı Gülseren Ceylan iddialara göre ayrılmış. İddialara göre, Ceylan'ın hediye olarak ev istemesi ikili arasında krize neden olmuş ve ayrlık gerçekleşmiş.

Gerçi ayrlık da sevdaya dahil ya. Mehmet Erbil ayıp etmiş ama. Ev vermemek nedir? Senden 40 yaş küçük kadın ev vermezsen, yüklü para vermezsen seni ne yapsın! Bir yaşlı erkek genç bir kadın tarafından parası yoksa niye sevilsin ya da parası var ve cömert değilse. Ha şunu söyleyeyim: Paranız için severse de şükredin. Sevmese ne yapacaksınız.

Sonuç şu hanımefendiler ve beyefendiler: 30 yaşındaki erkeğin zengin çocuğu değilse maslahatı dışında bir şeyi olmaz. Ev vermezsen yaşlı olarak, terkedilirsin.. Genç kadın para ister ev ister. Gençliğin tazeliğini, misk kokan tazeliğini, narinliğini ve güvenliğini aynı zamanda esnekliğini istiyorsanız çok paranız olacak ve paylaşacaksınız.  Neticede daha düne kadar ne bulursa idare eden bir milletin erkekleri, genç kadının ruhuna olmasa bile bedeni tabiatına ulaşmak için paraya ve servete kıyacak. Parası yoksa ne yapsın derseniz. Bulduğuyla idare edecek o zaman. Herkesin nasibine Elizabeth düşmez. Seni çok sevmiş olmam sana yetmedi, diye ağlak ağlak gezmenin anlamı yok.

Son söz: Mazisi olan sokaklardan geçerken adımlar yavaşlar. Boşlukta süzülen zamanın bilgeliği sizinle olsun.

Tadımlık: En büyük zenginlik seni anlayan birine sahip olmaktır.

Not 1: Otobüslerde kurulan hayaller gerçek olsun, tükenen kilometrelerin hatrına.

Not 2: Eski bir ilişkiye geri dönmek, en sevdiğiniz kitabı tekrar okumak ve farklı bir şeylerin gerçekleşmesini beklemek gibi.

Not 3: Kirpiklerine bile ayrı sevdalandığım.

Not 4: Mazisi olan sokaklardan geçerken adımlar yavaşlar.

Not 5: Sevin birini işte.
İlk eviniz boynu olsun.
Kokusuyla yaşamayı öğretsin size.

Not 6: Allah var, güzel sevdim.

Not 7: O çok sevdiğin şeyi kaybetmemek için gösterdiğin uğraş boşa çıkınca, elinin altındaki her şeyi devire devire yürümeye başlıyorsun.

Not 8: En kaliteli insan kimdir? Hiç şüphesiz Allah'tan en çok korkan kişidir. Neden mi? Hiçkimsenin olmadığı hiçkimsenin göremeyeceği bir yerde bile yaptığı şeylere çok dikkat eder çünkü hep gören onu görmektedir.

Not 9: Hayatta olgunlaşmanın en önemli alameti farikası söz gümüşse sükutun altın olduğunu idrak etmek. Yaşlanma demedim dikkat edin, olgunlaşma dedim. Nice 30 yaşında kişiler tanıdım, 60 yaşındakilerden olgun davranıyordu.

Not 10: Umberto Eco: " 21. asır, diplomalı, yarı cahillerin yüzyılı olacaktır."

Not 11: Tüketim toplumunda fikirlerin bir rolü yoktur.
Tüketim toplumu fikirsizdir.
Bu, şiddetin , kendisini kuşatan kablolardan arınmasına delâlet eder. Kablo fonksiyonu gören, yer yer de topraklama yapabilen fikirlerin yerini
yanıcı ve yakıcı hassasiyetler, alınganlıklar almıştır. 

Not 12: Aşırı güven ve her şeyi bilirimcilik, kibir ve şımarmaya yol açar, o da ihmalkârlık ve bosvermişliği getirir.

Not 13: Sonsuz kârlılık ihtirasıyla sahneye koyduğu üretim azgınlığını ancak diğer bir azgınlık; tüketim azgınlığı hizalayabilirdi. Ama yanılsama doğuran, tüketimin, üretimin ödülü imişcesine sunulmasıdır. Tam aksine tüketim, üretim kapitalizminin çürümüşlüğünün karşılığıdır, Tüketim kapitalizmi, üretim(sanayi) kapitalizminin çözülme ve lümpenleşme evresini ortaya koyar. tarımsal yapıların hüküm sürdüğü devirlerdeki çözülmelerin karşılığı olan o “lânetli” sefahatın modern yüzüdür.

Not 14: Kapitalizm, Baudrillard’ın çok beğendiğim kavramlaştırmasıyla bir aşırılık fenomenidir aslında. Bastırmak ne kadar bir aşırılıksa, kışkırtmak da bir o kadar öyledir. Geç modern zihinlerin çok uyarına gelen özgürleşme hissi, bu aşırılık tecrübesinin doğurduğu bir baş dönmesi ve esrikliktir aslında. En temelli arzusu, dokunulmazlık kazanmak ve sıkça yer değiştirmektir. Çekirdek âilenin tuzla buz olduğu, yumuşatılmış, kolaylaştırılmış eğitim ve öğretim, esnek iş dünyâsı, gezisi, tozusu, yemesi, içmesiyle turizm “tüketim özgürlüğünün “alt yapılarıdır.

Not 15: Dünyâ çapında işler çeviren bir gizli servisin bütçesinin hatırı sayılır bir kısmının uyuşturucu kartellerinden geldiğini şaşkınlıkla okumuştuk. Hâsılı, geç modern veyâ geç kapitalizm evresinde meşrû şiddet yapılarıyla, gayrı meşrû olanlar arasındaki mesâfe her zaman olduğundan daha belirsizdir. Bu da geç modern dünyâda, örgütlü şiddetin, yarı örgütlü şiddet kaynaklarıyla eşlendiği bir doz aşımına götürür bizi.

Not 16: İSTANBUL EMLAK BALONU.

Bu dediğimi unutmayın.

VİLLA fiyatına apartman dairesi satıyorlar.

Semtler de dandik.