Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında fahiş kira artışlarına yasal düzenleme yapılarak izin verilmeyeceğini söylemişti.

Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkan Yardımcısı Mustafa Hakan Özelmacıklı, konut kiralarında düşüşün nasıl gerçekleşeceğini, düşüş olması için neler yapılması gerektiğini ve kiraların yönü konusunda beklentilerin neler olduğuna ilişkin NTV canlı yayınında değerlendirmelerde bulundu.

KİRA KONTRATLARI E-DEVLET’E YÜKLENECEK

Mevcut konutların ve kira oranlarının bir değer haritasına ihtiyaç duyulduğunu belirten TÜGEM Başkan Yardımcısı Özelmacıklı, bu konuyla ilgili Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nün çalışmaya başladığını ve kira kontratlarının e-devlet sistemine aktarılmasıyla ilgili planlamanın önümüzdeki yıllarda devreye gireceğini söyledi.

FAHİŞ ARTIŞ NASIL ANLAŞILACAK?

Bu planlamanın önemine de değinen Mustafa Hakan Özelmacıklı, Türkiye’de bir kira-değer haritasının oluşabilmesinin ve yapılan artışların fahiş olup olmadığının istatistiksel anlamda kıyaslanabilmesinin planlamayla mümkün olacağını söyledi.

KİRALAR NASIL DÜŞER?

Kiralık fiyatlarında önemli noktalardan bir tanesinin de arz güvenliğinin sağlanması olduğunu belirten Özelmacıklı, uzun vadede konut arzını artırmaya yönelik eylem planlarının yapılma aşamasında olduğunu belirterek kısa vadede sonuç alınabilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin de açıklamalarda bulundu.

YAP-İŞLET-DEVRET FORMÜLÜ

Sektörel anlamında daha hızlı sonuca gidebilmek için sadece kiralamaya yönelik üretim yapılabilecek alternatif modellerin geliştirilmesi gerektiğini belirten Özelmacıklı, yap-işlet devret şekliyle arsa tahsislerinin devlet tarafından sağlanıp şirketler tarafından sadece kiralama amaçlı konutların yapılması ve bunların da piyasada sadece kiralık olarak verilmesinin çözüm olabileceğini söyledi.

DEVLETTEN KİRALIK KONUT FORMÜLÜ

Bunun yanında devlet eliyle, intifa hakkının belli süreyle kullanıcıda kalacağı, mülkiyetinin ise devlette olacağı gayrimenkul üretilerek arsa maliyetlerinin aşağı çekilebileceğini belirten Özelmacıklı, bu çerçevede TOKİ ve diğer iştiraklerin kentsel dönüşüm ve yeni projelerinin bulunduğunu ama arzın hala istenilen düzeyde olmadığını kaydetti.

KİRALARA BÖLGESEL BİR TAVAN FİYAT GETİRİLEBİLİR Mİ?

Hukuki olarak getirilen yüzde 25 tavan uygulamasının sahada karşılık bulmadığını belirten Özelmacıklı, “Sözleşme yenileme döneminde yapılan artışlara baktığımız zaman birçok ilde yüzde 100’ün üzerinde kira artışı var.” dedi.

Eski-yeni bina, metrekare, dairelerin eşyalı olup olmaması, oda sayısı gibi bir çok farklı kriter nedeniyle gayrimenkul piyasalarında ürünlerin çok heterojen olması nedeniyle bölgesel fiyat sınırlamasının veya doğrudan bir haritalamanın mümkün olmadığını belirten Özelmacıklı, “Gerçek değer haritasının ancak kira kontratlarının e-devlet sistemine aktarılması ve bu aktarılan kontratların takibiyle mümkün gözüküyor.” diye konuştu.

‘YAZIN KİRALAR HIZLA ARTACAK’

Kiralıklarda fiyatların bu şekilde kalmayacağını belirten Özelmacıklı, “Çünkü deprem sonrasında kiralık konut talebine ilişkin artışlar oldu. Kent içinde daha güvenilir yapılarda oturan kişilerin bu gayrimenkul türlerine talepleri arttı. Bayram sonrasında evlilik hazırlığı yapan çiftlerin gayrimenkul arayışları şimdiden başladı. Bu açıdan baktığımızda özellikle kira piyasasında yaz dönemi de oldukça hızlı ve yüksek geçecek. 1 Temmuz itibarıyla da Tüketici Fiyat Endeksi’nin son 12 aylık ortalaması oranındaki artışlara geri dönülmesini bekliyoruz ki orada da şuan yüzde 70 seviyesinde” dedi.

“FAHİŞ KİRAYA YAPTIRIM KONUT SATIŞINA NEDEN OLABİLİR”

Kiraların karşılığının aslında konut fiyatlarında yani gayrimenkul piyasalarında yaşanan artışlardan kaynaklandığını belirten Özelmacıklı, konut ve taşınmaz fiyatlarının artmasının kiralara da yansıdığını belirterek şunları dile getirdi:

“Uygulamada bu kira artışlarını yapamayan mal sahiplerinin kiracıları çıkartmayla ilgili ya da taşınmazı satıp en azından o kirayı elde edemediği için taşınmazı elden çıkartmayla ilgili talepleri artıyor. Bunlarda ister istemez kiralardaki dava sayısını çok ciddi anlamda artırmış vaziyette. Ülkemizde yüzde 60 oranında mülk sahibi, yüzde 27 de kiracı var. Kiralarla ilgili düzenlemeler ya da ciddi yaptırımlar mal sahiplerinin bu taşınmazları kiralık verme amacıyla ellerinde tutmayacakları bir piyasaya da neden olacak. Çünkü bu tür yaptırımlar, önümüzdeki dönemde kiralık konut bulunmasını zorlaştırabilir. Mal sahipleri, kiralardan elde edilecek gelirler yerine taşınmazlarını satıp elde edeceği geliri arsa ve arazi gibi gayrimenkul yatırımlarına kaydırabilir.”