Erdoğan: Milletimizin canına kasteden tüm alçaklarla mücadelemizi sürdüreceğiz

Mehmet YİRUN-Abdullah YALÇIN-Şafak TAŞOYAR / TEKİRDAĞ),
(DHA)-CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin her ne
surette olursa olsun, bir güvensizlik ve huzursuzluk ortamına
sürüklenmesine asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Son 21 yıldır
olduğu gibi terör örgütleriyle, suç şebekeleriyle, çetelerle, şehir
eşkıyalarıyla, milletimizin canına ve malına kasteden tüm
alçaklarla mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu vesileyle
dünkü hadise sonrasında farklı mecralardan geçmiş olsun dileklerini
ileten tüm siyasi parti genel başkanlarına teşekkür ediyorum"
dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart yerel seçimleri kapsamında
Tekirdağ'da miting düzenledi. Tarihi Valilik Binası Meydanı'nda
düzenlenen mitingde halka seslenen Erdoğan, selam ve sevgilerini
ilettiği Tekirdağ'ın bugün bir başka güzel olduğunu belirterek,
"Tekirdağ, bizim gözbebeğimiz. Tekirdağ'ı başkaları gibi öyle
hesabi değil, hasbi olarak yürekten bağlıyız. 3 Kasım 2022'den beri
Tekirdağ'ın tercihi ne olursa olsun, Tekirdağ'ı hiç kaderine terk
etmedik, her fırsatta Tekirdağ'ın misafiri olduk. Ya partimizin
kongreleri, ya açılış törenleri, ya da mitinglerimiz vesilesiyle
şehrimize sık sık geldik, sizlerle hasret giderdik. Son olarak
bundan 8 ay önce Tekirdağlı kardeşlerimizle birlikteydik. 14-28
Mayıs seçimlerinde temennimiz; Tekirdağ'da Cumhur İttifakı'nın
renkleriyle boyamaktı ancak bu arzumuzu maalesef gerçekleşemedi.
Hayırlısı olsun diyoruz, demek ki kendimizi ve projelerimizi
Tekirdağlı kardeşlerimize tam olarak anlatamadık. Demek ki
Tekirdağ'ı ikna etmekte yetersiz kaldık. İnşallah bu eksiğimizi 31
Mart mahalli idareler seçimlerine telafi etmeye var mıyız? Bunun
için önümüzde 50 gün var, bu 50 günü çok iyi değerlendirmemiz
lazım. Hata varsa düzeltecek, sıkıntı varsa giderecek şayet
insanımıza ulaşma noktasında engeller varsa mutlaka aşacağız. Çok
daha fazla sayıda Tekirdağlı kardeşimizin gönlüne girmenin
yollarını arayacağız ama hiçbir şart altında tercihinden dolayı
milletimizi asla yargılamayacak, milletimize karşı kesinlikle
hürmetsizlik etmeyeceğiz" dedi.
'TIPIŞ TIPIŞ OYUNUZU VERECEKSİNİZ DİYEN KİBİRLİ BİR DİL OLAMAZ'
Erdoğan, birleştiren bir anlayışla siyaset yaptıklarını belirterek,
"Muhalefet gibi hatayı, kusuru, yanlışı oy tercihinden dolayı
seçmende değil, daima kendimizde arıyoruz. Bize oy versin veya
vermesin, sandığa giden, özgür iradesini ortaya koyan, kullandığı
oyla demokrasimizin gücüne güç katan her bir vatandaşımızın
başımızın üstünde yeri var. Hangi siyasi partiden olursa olsun
seçmen velinimetimizdir. Bizi, partimizi ve ittifakımızı
rakiplerimizden ayıran temel vasfımız budur. Biz de CHP gibi
vatandaşa; 'tıpış tıpış gideceksiniz, oyunuzu vereceksiniz' diyen
kibirli bir dil olamaz. Bizde oy tercihleri sebebiyle insanımızı
'makarnacı', 'kömürcü', 'göbeğini kaşıyan adam' yaftası vurarak
aşağılama olmaz. Bizde sırf kendisine oy verilmedi diye
depremzedelere hakaret etmek, mağdurları gecenin bir yarısında kapı
dışarı atmak olmaz. Bizde CHP'li belediye başkanları gibi 'oy yoksa
hizmet de yok' diye milleti açık açık tehdit etmek olmaz. Meselenin
trajikomik tarafı CHP'nin sadece oy vermeyenlere değil, yüksek
oranlarda oy veren il ve ilçelerimize dahi hizmet etmemesidir.
Beceriksizlik, iş bilmezlik, ideolojik bağnazlık bunları öyle bir
esir almış ki nereye el atsalar orası adeta kuruyor, çöküyor,
çürüyor. CHP'nin idare ettiği illerimizde vatandaşlarımız bırakın
vizyonel projelerle tanışmayı, klasik belediyecilik hizmetlerini
dahi almakta zorlanıyor. Düşünebiliyor musunuz? Millet görev
vermiş, yetki vermiş, imkan vermiş ama bunlar çıkıyor, temel
atmamakla, asfalt dökmemekle, yol yapmamakla övünebiliyor" diye
konuştu.
'BİR KEZ OLSUN VATANDAŞA ÖZ ELEŞTİRİ VERMEDİLER'
Erdoğan, 14-28 Mayıs seçim süreci ve sonrasında muhalefetin
depremzedelere haraket savurmaktan çekinmediğini ifade ederek,
"Depremzedelerimize bugün bile hatırladıkça onlar adına hicap
duyduğumuz hakaretleri savurmaktan çekinmediler. Ama bir kez olsun
kendilerini hesaba çekmediler. Bir defa bile egolarını ayaklar
altına alıp, vatandaşa öz eleştiri vermediler. Millete parmak
sallamadan önce şöyle aynanın karşısına geçip, 'acaba nerede hata
yapıyoruz?' sorusu kendilerine sormadılar. Bir günah keçisi bulup,
hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ettiler. Son seçim
yenilgisinde de tüm faturayı '13'üncü cumhurbaşkanımız' diyerek
yere göğe sığdıramadıkları bay Kemal'e kestiler. Türkiye'yi
yönetmeye namzet gördükleri zatı, kendi partilerini yönetmeye
yeterli görmediler. Aziz kardeşlerim, CHP başta olmak üzere
muhalefetin mazisine baktığınızda bunun gibi sayısız garabet ve
skandallarla karşılaşırsınız. Anadolu insanını hiçbir zaman hizmete
ve hürmete layık bulmadılar. Biraz emek verip çalışıp, ter döküp,
seçmenin kalbini ve zihnini kazanmak yerine kolaya kaçtılar. Kimi
zaman vesayet odaklarından, kimi zaman emperyalist güçlerden, kimi
zaman da son seçimlerde olduğu gibi terör baronlarından medet
umdular. Aylarca Kandil'deki terör elebaşları, bunlar için açıkça
oy istedi. Öyle değil mi? Kandil'den oy istediler. Benim Tekirdağlı
kardeşim, Kandil'den oy isteyenlerin uzantılarına oy verir mi? 50
gün sonra sandıklarda bunlara gereken cevabı vermeye hazır mıyız?
CHP ve şürekasından bir kez olsun, bu utanmazlığa itiraz gelmedi.
Bugün de kapalı kapılar ardında bölücü örgütün uzaktan kumanda
ettikleri yapılarla dikkat edin, çay demlemiyorsunuz, demlenerek
seçim kazanmanın hesabını yapıyorlar. Niçin bu tür yollara tevessül
ediyorlar biliyor musunuz? Çünkü bunların millete ve milli iradeye
saygıları yok. Bunlarda demokrasiye ve demokrasi kültürüne bağlılık
yok. Türkiye'nin önünü açmak, şehirlerimizi yeni yatırımlarla
geliştirmekle ilgili bir dert yok. Bunun yerine ne var? Tek parti
dönemi faşizmine özlem var. Vatandaşa tepeden bakma hastalığı var,
terör örgütlerine şaşı bakma zihniyeti var. Siyasi ikballeri için
her şeyi yapma omurgasızlığı var. Seçim meydanlarında
tutamayacakları sözleri verme hainliği var. Ama artık millet
nazarında tüm kredilerini bitirmiş, sıfırı tüketmişlerdir. CHP'nin
istismar ve korku siyaseti inşallah 31 Mart'ta son bulacaktır"
dedi.
'SALDIRGANLARINDAN BİR TANESİ YAKALANDI'
Küçükçekmece Belediye Başkan adayı Aziz Yeniay'ın seçim çalışmaları
esnasında gerçekleşen menfur olayı bir kez daha lanetlediğini
söyleyen Erdoğan, "Saldırıda yaralanan vatandaşımıza Rabbi'mden
acil şifalar diliyorum. İstanbul Emniyetimiz ve İstanbul
Başsavcılığımız, gerekli tahkikatı titizlikle yürütmektedir.
Türkiye'nin her ne surette olursa olsun, bir güvensizlik ve
huzursuzluk ortamına sürüklenmesine asla müsaade etmedik,
etmeyeceğiz. Son 21 yıldır olduğu gibi terör örgütleriyle, suç
şebekeleriyle, çetelerle, şehir eşkıyalarıyla, milletimizin canına
ve malına kasteden tüm alçaklarla mücadelemizi kararlılıkla
sürdüreceğiz. Bu vesileyle dünkü hadise sonrasında farklı
mecralardan geçmiş olsun dileklerini ileten tüm siyasi parti genel
başkanlarına teşekkür ediyorum. Siyaset kurumunun bu konudaki
hassas tavrını, demokrasimiz adına takdirle karşıladığımızı burada
tekrar ifade etmek istiyorum. Bir tanesi yakalandı, diğerlerini de
inşallah yakalayacağız" diye konuştu.
'TESLİM ETTİĞİMİZ KONUT VE KÖY EVİ SAYISI, 31 BİNDEN FAZLA'
Deprem bölgesine yaptığı ziyareti anlatan Erdoğan, şunları
söyledi:
"Sevgili Tekirdağlılar, geçen hafta 'asrın felaketi' olarak
nitelenen 6 Şubat depremlerinin birinci seneyi devriyesiydi. 53
binden fazla insanımızı toprağa verdiğimiz bu büyük afetin yıl
dönümünü, deprem bölgesinde geçirdik, depremzedelerimizle
kucaklaştık, dertleştik. Bu zor günde devlet olarak yanlarında
olduğumuzu, acılarını samimiyetle paylaştığımızı gösterdik.
Hükümetimizin deprem bölgesini asla ihmal etmediğini ve
etmeyeceğini, çok açık ve net biçimde ziyaretimizde bir kez daha
ortaya koyduk. Yapımı tamamlanan afet konutları ve köy evlerinin
kuralarını çekerek hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. Yalan
yok, laf ola beri gele yok ve şu anda bütün illerimizi dolaşıyoruz
ve hak sahiplerine de konutlarını teslim ediyoruz. Ziyaret ettiğim
5 ilimizde bizzat teslim ettiğimiz konut ve köy evi sayısı, 31
binden fazladır. Deprem turistleri görmese ve kabul etmese de
devletimizin şefkat eli, deprem bölgesinin her daim üzerindedir.
Durmak yok, yola devam. Bu gerçeği yurt dışından bölgeyi ziyarete
gelen yabancı basın mensupları da açıkça dile getirmektedir. Sadece
11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı değil, 85 milyon olarak hepimize
acıya boğan bu afetin üstesinden Allah'ın izniyle geliyoruz ve
geleceğiz. Her zaman söylediğimiz gibi gideni geri getiremeyiz ama
maddi zararları telafi etmek mümkün. Bu sürecin bize hatırlattığı
en önemli husus, depreme dayanıklı binalar ve konutlar yapmamız
gerektiğidir. Aslında TOKİ vasıtasıyla son 21 yılda 1 milyon 300
binden fazla konut üreterek, bu konuda ciddi mesafe kat ettik. Aynı
şekilde kentsel dönüşüm projelerini destekleyerek, teşvik ederek
hukuki süreçlerini basitleştirerek, kararlılığımızı ispat ettik.
Tüm bunları da muhalefetin engelleme çabalarına rağmen yaptık.
Sizler de gayet iyi biliyorsunuz. TOKİ ve kentsel dönüşüm
meselesinde bize demediklerini bırakmadılar. Vatandaşımızın zihnini
bulandırmak için ortaya olmadık yalanlar attılar. Mahalle ve
apartman sakinlerini örgütleyerek, kışkırtarak, hukuki destek
altında provoke ederek, kentsel dönüşüm projelerini sabote ettiler.
Reklama verdikleri önemin yarısını, yönettikleri şehirlerin depreme
dirençli hale getirilmesine vermediler. Kentsel dönüşümle şehrini
depreme hazırlamak yerine vatandaşın önüne geçip eylem yapan,
nümayiş yapan, belediye başkanları bile gördük. Maalesef aynı
aymazlığı bugün de sergiliyorlar. Daha bir sene önce yaşadığımız
büyük acıya ve yıkıma rağmen illerimizi afetlere hazırlama
konusunda elle tutulur somut hiçbir adım atmıyorlar. Benzer çarpık
bakış açısının Tekirdağ'da da olduğunun farkındayım. 31 Mart'tan
sonra hükümet, belediye el ele vermek suretiyle iş birliği içinde
kentsel dönüşüm süreçlerini daha da hızlandıracağız. Buna hazır
mıyız? Özellikle çarpık ve sağlıksız yapılaşmanın yaygın olduğu
deprem riski yüksek illerimize daha fazla yoğunlaşacağız."
'TEKİRDAĞ'I AYAĞA KALDIRACAĞIZ'
Tekirdağ'ı, Büyükşehir Belediye başkan adayı Cüneyt Yüksel ile
yeniden ayağa kaldıracaklarını söyleyen Erdoğan, "Yeniden Tekirdağ
diyoruz. Genç, dinamik bir yapıyla, Tekirdağ'da merkezi yönetim ve
Tekirdağ Belediyemiz el ele vereceğiz ve Tekirdağ'ı ayağa
kaldıracağız. Tekirdağ'ın da bu süreçte bizlere destek vereceğine,
bu mücadelemizde bizleri yalnız bırakmayacağına inanıyorum.
Tekirdağ'ı tıpkı hükümet işlerinde olduğu gibi yerel yönetim
tarafında da hak ettiği hizmetlerle buluşturmak istiyoruz.
Tekirdağ'ın, AK Parti ve Cumhur İttifakı'nın gerçek belediyecilik
vizyonuna acil ihtiyacı olduğu açıktır. İnşallah 31 Mart yerel
seçimleri bu noktada, Tekirdağ'ımız için bir milat olacaktır.
Tekirdağ ve Tekirdağlı kardeşlerimin 31 Mart'ta sandıklara
gittiklerinde en doğru, en isabetli kararı vereceklerinden şüphe
duymuyorum. Tekirdağ'a soruyorum; hazır mıyız? Tekirdağ, 31 Mart'ta
'Türkiye Yüzyılı' şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta gerçek
belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar
kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Büyük ve güçlü Türkiye vizyonumuza
sıkı sıkıya sahip çıkmaya var mıyız? Seçim akşamı Tekirdağ'la
Türkiye haritasını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var
mıyız? Rabb'im hepinizden razı olsun" diye konuştu.
'BİZLER DE EMANETİ SAHİBİNE TESLİM EDECEĞİZ'
Tekirdağ'a güncel rakamlarla 157 milyar liralık yatırım
yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Asya-Avrupa koridorunun ilk
parçasını oluşturan Halkalı-Kapıkule hızlı tren projemizle ilgili
çalışmalarımız devam ediyor. 2 kesimden oluşan bu projenin 153
kilometrelik Çerkezköy-Kapıkule kesimi ve 76 kilometrelik
Halkalı-Çerkezköy hattındaki çalışmalar devam ediyor. Türkiye'yi
bir bütün olarak kalkındırmanın, büyütmenin, yüceltmenin
çabasındayız. Tüm bu mücadeleyi, koltuk veya siyasi ikbal uğruna
değil; evlatlarımıza daha müreffeh daha güçlü ve itibarlı bir
Türkiye bırakmak için yapıyoruz. Ne diyoruz? Bu millete efendi
olmaya değil; hizmetkar olmaya geldik. Bizlerin de eksiği, hatası,
gücünü aşan sebeplerle ortaya çıkan bazı aksaklıklar olabilir. Gün
olacak, bizler de emaneti sahibine teslim edeceğiz" dedi.
'TEKİRDAĞ, CHP'NİN ESERSİZLİK SİYASETİNE MECBUR DEĞİLDİR'
Erdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı: "Devletimizin bekası,
milletimizin huzuru, evlatlarımızın aydınlık yarınları için
döktüğümüz terin tanığı, 85 milyonun her bir ferdidir. 31 Mart'ta
Tekirdağ'da artık bir yola ama yepyeni bir yola girelim diyorum.
Öyleyse ne yapacağız? Şu 50 günde çok çalışmaya var mıyız?
Tekirdağ, CHP'nin korku ve istismar üzerine kurulu esersizlik
siyasetine mecbur değildir, mahkum değildir. Tekirdağ gelişme ve
ilerleme yerine CHP'nin beceriksiz yönetimi altında hayatta kalma
mücadelesi vermeye mahkum değildir. Tekirdağ'da muhalefetin
sömürdüğü sahte ve sanal kaygılar, hizmetin önüne artık
geçmemelidir. Tekirdağ, mevcut durumdan çok daha iyisini hak
ediyor. Büyük şehir kimliğine uygun hizmetleri artık fazlasıyla hak
ediyor. Gelin hep birlikte Tekirdağ'ı içine düştüğü bu dehlizden
çıkaralım. Gelin Tekirdağ'ı Cumhur İttifakı'nın gerçek
belediyecilik vizyonuyla buluşturalım. Bu konuda şehrimizde her
açıdan çağ atlatacak güçlü bir kadro kurduk. Başka hesaplar peşinde
koşmadan sadece hizmet edecek her anınızda hep yanınızda olacak
ehil isimleri aday olarak belirledik. Geçtiğimiz günlerde tüm
adaylarımızın tanıtımı yapıldı. Belediye başkan adaylarımızın
tamamına güveniyoruz, inanıyoruz, kararlıyız ve kazanacağız.
Tekirdağ'ın tercihinin de başta büyükşehir olmak üzere inşallah bu
sefer Cumhur İttifakı'ndan yana olmasını temenni ediyoruz.
Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarımızı sizlere emanet
ediyorum. 31 Mart akşamı Tekirdağ'dan müjdeli haberler bekliyorum.
Şimdi son bir kez daha soruyorum. Tekirdağ, 31 Mart'ta gerçek
belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Tekirdağ, 31 Mart'ta Cumhur
İttifakı'na destek veriyor muyuz? Rabbi'm yolumuzu, bahtımızı açık
etsin." (DHA)
FOTOĞRAFLI