Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, doğalgaz ve elektrik fiyatlarına dair merak edilen soruları yanıtladı. CNN Türk canlı yayınında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'a açıklamalarda bulunan Bayraktar, Türkiye'nin günlük petrol üretim kapasitesinin 170 bin varile ulaştığını belirtti. Ayrıca, kış aylarında vatandaşların gündeminde olan elektrik ve doğalgaz zammı ile ilgili de dikkat çeken ifadeler kullandı. Peki, doğalgaz fiyatları artacak mı? Elektriğe zam yapılacak mı? İşte, Bakan Bayraktar’ın konuyla ilgili açıklamaları ve detaylar…
ELEKTRİK VE DOĞALGAZ ZAMMI OLACAK MI?
Kış aylarında vatandaşların merak ettiği elektrik ve doğalgaz fiyatlarının artıp artmayacağı konusu gündemde yer almaya devam ediyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, CNN Türk canlı yayınında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bayraktar şu ifadeleri kullandı:
"Pandemi sonrasında devlet olarak artan emtia fiyatlarına karşı vatandaşımızı ezdirmedik. Bütün Türkiye'deki vatandaşlara uyguladığımız elektrikte düşük kademede yüzde 60'ını devletin karşıladığı, yüksek kademede ise yüzde 40'ını devletin karşıladığı, doğalgazda yüzde 65'ini devletimizin sağladığı genel destek uyguluyoruz. Su faturalarının elektrik faturalarını geçtiği bir dönemdeyiz. Enflasyonu dikkate alarak, belki yıl içerisinde bir kerelik bir düzenleme olabilir. Dünyadaki maliyetlere bakarak bir düzenleme yapabiliriz. İlk çeyreği böyle geçirmeyi düşünüyoruz."
BORDA YENİ REKOR GELDİ
"Türkiye'nin önemli alanlarından bir tanesi madenleri. Altın, demir, bakır, kömür üretimini ekonomiye kazandırmamız lazım. Maden tarafında da ithalat yapıyoruz. 90 madenin 70'i Türkiye'de var. Bu zenginliği ekonomiye katmamız lazım. Borda rekor geldi. Yüzde 97'sini ihraç ediyoruz. Boru katma değerli hale getirerek ihraç etmeliyiz. Borun tonunu 500 dolara satıyorsunuz. İşleyince 25 bin dolara satıyorsunuz. Madenlerle ilgili 2035 vizyonunu açıklamayı hedefliyoruz. Eleştirilerde bazen haksızlık yapılıyor. Maden burada olsun deme şansımız yok. Maden neredeyse oraya gitmeliyiz. Çevreye rağmen değil çevreyle beraber yapmamız lazım. Türkiye'nin yani büyüyen bir ülkenin 'maden orada kalsın, çıkarmayalım' deme şansı yok. Kimsenin böyle bir lüksü yok. Kritik madenlerin kimin kontrolünde olacağına dair mücadele var dünyada. Çevre hassasiyetini göstererek dünya standartlarında bunu yapıyoruz. Maden kazalarının olmadığı bir süreç yaşamalıyız. Erzincan İliç'i maalesef yaşadık. ABD'li bir şirketin işlettiği bir maden. Burada bir kaza meydana geldi. Kamuoyunu desteğini bu konuda artırmalıyız. Muhalefet 'Akdeden ormanı...' diyor. Bunun ekonomiye katkısını düşünmüyorsunuz en azından oradaki 3 bin 500 madenciyi düşünün. Ormanları da düşünüyoruz. Dünyadaki standartlar neyse biz de onu uygulayalım."