Cervantes Enstitüsü’nün ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen Latin Amerikalı yazarlar buluşmasında El Salvadorlu yazar Vanessa Núñez, keyifli bir sohbet toplantısı düzenledi. Osmanlı’nın Orta Amerika üzerindeki edebi ve kültürel etkilerini anlatırken oldukça etkilendiğinin altını çizdi. Yazar, Orta Amerika'da Arap etkisinin yaygın olduğunu, Edward Said’in Batı’nın doğuyu nasıl yansıttığı üzerine düşüncelerini “Egzotizmin gerçeklikten kopuk bir anlatı” olarak ifade etti. İstanbul’a ve ezana duyduğu sevgiye de değindi.
Vanessa Núñez, Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" adlı eserinden de bahsederek, zamanı koruyan saatler metaforunu vurguladı ve Türk edebiyatı kadar dizilerinin de özellikle Latin Amerika’da büyük ilgi gördüğünü belirtti. Núñez ile yaptığım sohbet daha çok Türk dizileri üzerine oldu. Ben uzun röportajları çok sevmem; kısa ve öz olmasına özen gösteriyorum. Yazar Vanessa Núñez ile de kısa ve öz bir söyleşi yaptım.
Türk dizilerini izliyor musunuz?
Kesinlikle evet! Türk dizilerinin çok başarılı olduğunu düşünüyorum. Türkiye, gerçekten çok iyi. Pop kültürünü aşağılamamak gerekir. Benimle çalışan asistanım Barbara, “Muhteşem Yüzyıl”ı 199 bölüm izledi ve her bölüm 2 saat sürüyordu. Sultan dizisi hayatının 5 yılını aldı ama izlemeye devam etti.
Türk dizileri kadar kitapları da biliniyor mu?
Kitapları çok bilmiyorlar ama dizileri biliyorlar.
Siz de Türk dizilerini izliyor musunuz?
Benim atölyem İstanbul üzerindeydi. Ayasofya'da tarih üzerine konuşuyorduk. Türk dizilerinin bazılarını izlemeye başladım. Latin Amerikalı kızlar Türk sevgili istiyorlar. “Zeytin Ağacı” dizisi çok güzel.
Ülkenizde Türkiye’yi dizilerden dolayı mı merak ediyorlar?
Artık insanlar Ayasofya'dan önce Hürrem'in mezarını ziyarete geliyorlar. Ben gruplar ve kafelerde gördüm. Latin Amerika, Türk dizilerini çok seviyor. Aşk ve büyük hikayeler bunlar. Türkiye bunu çok iyi yapıyor.
Türkiye’deki yazarlardan kimi okudunuz?
Orhan Pamuk'u çok seviyorum. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Saatleri Ayarlama Enstitüsü" adlı eseri muhteşem. Nazım Hikmet ve çok iyi yazarlar var.
Nobel Edebiyat Ödülü alan Orhan Pamuk’un en sevdiğiniz eseri hangisi?
“Masumiyet Müzesi”, “Benim Adım Kırmızı”, “Beyaz Kale”, “Kara Kitap” gibi birçok eseri çok iyi. “Benim Adım Kırmızı” inanılmaz, gerçekten inanılmaz.
Masumiyet Müzesi’ni ziyaret ettiniz mi?
Bu müzeyi Türkiye’de halen ziyaret etmeyenler var. Kitabı okumayanlar da var. Ziyaret etmemek ve okumamak saçma. İnanılmaz bir müze. “Hayatım boyunca aşk” denilen bir yer. Kitap, inanılmaz bir aşk hikayesi. Bu roman, Türk TV dizisi olmalıdır. Tüm dünya bu diziyi izlemelidir. Türk dizilerinin bir yapısı var ve bu beğeniliyor. TV dizilerinin amacı satmak ve satılmak, tabii ki izlenmek üzere bir yapısı var. Kitaplar kritik düşünceyi geliştiriyor ama TV dizilerinin amaçları eğlendirmek. Türkiye'nin çok ilginç bir karışım olduğunu düşünüyorum. Latin Amerikalıların ekonomisi uygun olunca hemen ülkenize gelmek istiyorlar. Kesinlikle Türkiye’yi dizilerden gördükleri için.
Edebiyatçı Pınar Kür’den haber var
Edebiyatçı Pınar Kür bir süredir kamuoyundan uzaktaydı. Bir dönem Çiğdem Anad, Aysun Kayacı ve Müjde Ar ile yaptığı TV programıyla sürekli gündemde olan Pınar Hanım, rahatsızlığından dolayı dinleniyormuş. Geçenlerde telefonda görüştüm; üst üste kazalar geçirmiş, merdivenden düşmüş, bunun üzerine evde dinleniyormuş. Elmadağ’daki Arifpaşa Apartmanı’ndan da taşınmış. Pınar Kür okurlarına selamlar iletti…
Prof. Dr. Selçuk Şirin’den yeni kitap: “Bakışınızı Değiştirecek 10 Deney İnsan”
New York Üniversitesi’nde (NYU) çocuk gelişimi ve istatistik dersleri veren yazar Prof. Dr. Selçuk Şirin’in yeni kitabı yayınlandı. New York’ta birkaç kez buluştuğum bu kıymetli insanla sohbet etmiştim. Ta o yıllarda hayalinde böyle bir kitap olduğunu anlatırdı. “Bakışınızı Değiştirecek 10 Deney İnsan” adını verdiği kitabı aldım, tek gecede okudum. Can Yayınları bünyesindeki Mundi Yayınları’ndan çıkan kitabı tavsiye ediyorum. Selçuk Hoca, “Bu kitabı okuduktan sonra bir arkadaşınıza verin…” diyor ve sohbetlerinizde mutlaka “bilim” konusunun tartışılmasını öneriyor. Selçuk Şirin, bu çalışmanın dizi kitap serisinin ilk eseri olduğunu da yazmış.